14 Mayıs 2016 Cumartesi

MÜKEMMEL YANSITICI

Beynelmilel bir markanın Türkiye düsturbitörlüğünü almıştı zamanında Maksut bey, şimdi google haritamızdan onun ofis penceresinden içeri fokslanacağız.

Maksut bey 41 yaşına kadar tapu sicil şefliği, belediye encümenliği, biraz biraz sektörel satınalma işlerinde diz çürüttükten sonra, 86 senesinde sonradan ürüyerek büyüyecek bir global markanın ülke mümessili oldu. Tek yetkiliydi, bayi ağı ayağına gelmişti, strafor kimyasalları ve buna bağlı izolasyon aramaddeleri dağıtımıyla büyüdü, erdi, şirketi artık 10000 beygirlik 22 silindirli bir uçak motoruydu, globaldi, ofisinde şilt sayısı 200 ü bulmuştu, özel dolap yetmedi, duvar dolabı yaptırdı.

Konu bu şirkette olup biten ilmeklerden ve çözümlemelerinden mevzuat. Kişilere ve klişelere dikkat....

Bir şirketin genel ahvaline bakmak isterseniz, o firmanın satıcılarına bakın, hal karakter giyim eda, hepsinin bileşkesi satıcı/pazarlamacılarıdır. Pazarlama satışı içine alır, satış olmadan pazarlama hiçbişeydir tartışmasına girmeden...

Aslen iranlı olan Salman, Maksut beyin ofis elemanlığı ve ispiyonculuğundan yetişme, işi kapmış ve çekirdek kadroya yerleşmiş, yönetici taytılı olmadan Türkiye satış direktörü olmuştu, kredi kartının muhatabı şirketti. Depo dağıtım işide ona bağlıydı, hatta depo dağıtım süpervayzırı ESRA da ona bağlıydı. Esra ile depo sayım aktivitesinde başlayan Türk-İran ilişkileri, bazen haftada üç, bazen ayda bir şeklinde sürüyordu. Esenyurtta bir aşk evleri bile vardı ve mesai işi bitmezse orada havuzlu havuzlu devam ediyordu, esra sarışın ve 1.72 lik meme devi bir hatundu, çok duygusal, bebek kadar dediğimiz cinsten ama bir o kadar tutkulu bir süpervayzırdı, SÜPER vayvayzırdı hatta.

Salman, müşterilerin ve bayiilerin mala olan açlığından ve fiyata olan hassasiyetlerinden ötürü şirket dışı olarakta en az 100 bin dolarıda aktiflerine işliyordu, sipariş geldiğinde en az yüzde on komisyon hesapta demekti bu, hatta ayda anasını satayım, bak şu acemin işine. Kalan diğer bütün masraflarınıda müşteri bayi adreslerine gönderiyordu, en az elli bin usd daha. Şirketin cirosu elinden geçen adam 10 bin dolar maaş ve kredi kartı haricinde 150 bin dolar, bir volvo, bir mercedes emel ( ML ) artı süpervayzır, bilmem daha neler...

Maksut beyin kulağına bişeyler geliyordu ama Salman şirketin yadigarı, dokunmak olmazdı.

Personel müdürü Seza hanım ise ayrı bir keyz. Üniversiteden sonraki hayatı bu şirkette kurumsallaştı. İşe aldığı elemanların maaş ve diğer sosyal haklarından yüzde 15 fonlama yapar ve bu fonlamayı hernekadar emeklilik akçesi olarak muhasebeleştirsede, hesabın altında kendi şahsi birikimi imzası var, Akbanktan Eylül hanımla ortak projesi, toplamda 800 bin dolar ve emekliliğe kadar birikimli 1.5 milyon dolar aset garanti. Bundan maada, şirketin her alımını kendi kredi kartı ile yapma alışkanlığı ve ayda 2 milyar bonusu var. Aslında Selman beye gıcık oluyor, kendisinden daha fazla kazandığı için ama 10 sene kadar önce ilişki yaşamışlardı, şirketin Hadımköy antreposu kurulurken, 2 çocuğundan biri Seza'nın İran menşeeli, bu yüzden Salmanı, eski aşkını ve daha ötesini harcayamıyor. Maksut beyin Seza'nın fenalıklarından az biraz haberi var ama, şirketin temel taşlarından biri ve taş yerinde külçe.

Maksut bey; Muhasebe müdürü Ayşenur'u, ki kendisi türbanlı, her türlü imza yetkisiyle donatmış, ama ara sıra Ayşenur'u imzalıyor, çünkü türbanı çıkarınca Ayşenur acayip vahşi bir vamp, kamçılı bir mazosadoşist, vede patron beyin her tür gençlik kıvılcımını harlatmada uzman. Şirketin bu vahşi seks konsorsiyumundan haberi var ama gizli odaya şimdiye kadar dalan olmadı, mesailer bir arada yürüyor. Ayşenurun genç eşi Veli; Maksut bey tarafından işe alındı, 2700 lira maaşla şirketin muhaberatını yapıyor Veli, getir götürünü, banka ilişkileri trafiğini. Şirketin parasını YKB müşteri temsilcisi İrfan ile 1 hafta fonlama yapmayı keşfeden Veli, ayda 5000 lira gibi bir nimetin içinde, üç aylık ama daha uzun süre bu işte kalıcıya benziyor, bu şirketten emekli olmayanı dünya ahret göremeyeceğiz sanırım.

Başı böyle olan şirketin diğer 70 personeli hakkında bilgilendirme yapmaya lüzum görmüyorum, ama dönen yaklaşık 450 bin dolarlık sermaye ve daha ne sermayelikler var, anlatamam, efsane olmuş diyelim gerisini siz hesap edin.

Peki yansıtıcı meselesi nedir, neden bu başlığı yansıttım?

Bu şirket rezil ahlaksız kuramsız değil mi? İlişkiler çürümüş değil mi, baştan kıça erozyon değil mi? Hatta çoğu şirket günümüzde bu iskeletin üzerinde yürüyor, ha üç ha beş..Belki çalıştığımız yer de bu cins ilişkiler barındırıyor olabilir.


BU ŞİRKETTE ASLINDA HİÇBİR TUHAFLIK YOK, BU ŞİRKET PARA KAZANIYOR, ARTTIRYOR, İŞ YAPANLAR, İŞİNİ YAPANLAR VE ÜÇÜNCÜ ŞAHISLAR BU ŞİRKETTEN GAYET MEMNUN, ÇÜNKÜ BU İBNE ŞİRKET PARA BASIYOR, BASMANE GİBİ, BÜTÜN BİRLEŞİK KAPLARI DOLDURACAK KADAR BEREKET DOPDOLU, VE BURADAKİ YANSITICI;

MÜKEMMEL YANSITICI,

PARA....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder