30 Kasım 2021 Salı

KAPICILIĞIN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ

Tarkan'a bir gün deseler ki; apartman görevlisi Rıza seni reklamlarında oynatacak ve 15 milyon da para verecek, tarkan oracıkta müzik yeteneğini kaybederdi. Getirler yemek çiçek sepetleri trendiyıllar hepsiburadalar ve öbür tembelleştirme timsalleri bütün ilhamını kapıcılıktan alan serpilmeler. " 2 ekmek 1 süt bide gaste" ana temasıyla bir sektörün temelleri temelli atıldı insanlığın böğrüne. Genç nesil bu imkanı bir teknoloji ile sunulduğu için yalamadan yutarak benimsedi. Hele o kadınlarımız var ya, birbirleriyle sipariş rekabetine girdiler. Şu an sektörel büyüklük rakamları en büyük. Tehlike bunun neresinde dediğinizi duyar durumum. Tehlike şu; emeksizlik tembelliğe tembellik atalete atalet ürememeye ürememek kaynak sorunlarına kaynak sorunları yokoluş sürecine doğru gider. Siz alo bilmemne comdan yürüyün ihtiyaçlarınıza, puanınız biriksin bedavanız gelsin, bizim de toptan hayatımız sikilsin.

GENÇLİĞE KATKIMIZ OLSUN

Simyacı diye bir kitap var. Hayatta zorlukları bir yayık ayranı gibi sallaya sallaya aşmak ile ilgili. Veya günümüz gençliği gibi daha düşünce aşamasında dürüm yap hayatı sıkıştır sıkıştır belki bir lezzet verebilir şeklinde. Bende bir düşünme yolu çizerek bir fikir tarlasına atabilirim genç hissiyatları. Yerkürede binbinlerce keşfedilmemiş kaynak var. Milyarlarca dolar cinsinden ve bu gençliğin kendisine kavuşmasını bekliyor. 100 yıl sonra şimdiki resimler arşiv olacak. Aynen 1920 istanbul hatıratı gibi. Yani dünya yok olmayacak. Beceremeyiz ne kadar uğraşsak bile. Ve bir de yeni hizmet yolları isteyecek insanlık. Belki konforu belki yaşamda kalma amacına yönelik. İmaj dünyası tikitokların hükmü kalmayacak. Doğaya sarılacak insanlar. Daha az tüketme evrimi yaşanacak. Ve mevcut ekonomik sistem enkomik sisteme dönüşecek. Sanatsal bakakalacağız manzaralara. Ulaşılmamışın arayışını uzakta görmeyin gençler. Bizim zamanımızda sadece devlete kapak atmak bir ihtimaldi. Bir patronun adamı olabilmek ne de şerefti. Bir kuruma yerleşmek en devasa hayaldi. Şimdi kendi kendinin patronu olmak devri. Evet her yer bir işgalci tarafından kapılmış herşey izne tabii. Ama mükemmeli aramak bedava. Tartılar yalan söylemez tartın bakalım en ağır basan yerinizi ibre ne tarafta..

ALİ KOÇ NEDEN BECEREMEDİ

Ali koç yani koç holdingin veliahtı göreceli olarak Türkiyenin en zengin adamı. Vizyonu eğitimi gençliği karizması ve Fenerbahçeliliği ile 2017 de Aziz yıldırımın yerine yüzde 70 oy ile resmen devrim yaparak başkan oldu. Ama beceremedi. Fenerbahçe eski bizans demokrasi arenası gibidir. Beceremeyen gider, beklesi durası acabası olmaz. Ali koç ta gidecek. Pekiyi bu kadar desteği arkada olan bir adam gerizekalı değil ise neden beceremez. Bunu açıklayacağım ve Ali koça güle güle diyeceğim. Ali koç geldiği anda Fb gerçeklerini iyi bilmediği için mali tabloların ağırlığı hakkında bağırıp çağırmaya başladı ve geçmiş yönetimi suçladı. Camiayı karamsarlığa futbolcuları endişeye sürükledi. Batacak gemide güneşlenmez hesabı. Ali koç prensip vizyon adamıyım dedi ama taraftarın sosyal medya zorlamasıyla hoca değişimleri yaptı. Ali koç zenginliğiyle bilinen bir adamdı ama acun ile birlikte yardım kampanyası ile el avuç açtı. Komik aciz durumlardan biri de benim Ali koç a 20 lira yardım göndermemdir. Ali koç fenerbahçelilere hitaplarında hep kendi havalı camia dilini kullandı. Havalardan göklerden seslendi bizlere ama tanrı değildi. Yani gümüş kaşık ehli bir adam halkın hareketi olan fenerbahçenin renklerini canlandıramadı. Hayatında 1 kere sokaktan eğilip bir şey aldı mı? 1 kere çöp karıştırdı mı 1 kere yolda kalıp yürümek zorunda kaldı mı 1 kere babasının emekli maaşını alacağı günü bekledi mi bir kere bile kızla buluşmak için mahalleden borç aradı mı. Hayırları bir araya getiriyor bir yanlışın üzerini örtmekte kullanıyoruz. Zaten koç holdingin Ali koçu bizden uzak olsun diye Fenerbahçeye gönderdiği konuşuluyor ve zaman bu tezi haklı çıkartmak üzere. Artık koç holding düşünsün.