KADER TRENLERİ

Zamanında tren isimlerinin büyük bir haysiyeti heybeti vardı. Şark ekspresi mesela orient ekspres hicaz treni múnih hattı mısır demiryolu gibi. Yolcu artı umut hasret sevgi gelecek ve hatta Atatürkü taşırlardı. En basiti banliyo treni bile bizi sirkeciye haydarpaşaya evimize maça köye taşırdı. İzzeti nefs sahibi varlíklardı trenler. Bir de içindeki yolcular adeta ikincil akrabalarımızdı sobada demlenen çay gibi. Ve istasyon şefi ve kondüqtore ve bize iyi yolculuk dileyen gişeci. Şimdi elinde excel tablosu dolar çevirici adamlar eline neşteri aldı ve cost post hesapları yaparak trenleri değiştirdiler. Fayda maliyet bütçe analizleri ile. Bu durumda bizde vapur metrobus zaman alternatifleri ile trene bakar olduk. Trene bakanlar gibi. Tren artık bize bişeyler satmaya çalışan roman vatandaş oldu gözūmüzde. Yer altından giden elektronik vagonlar ile kavga edemedi trenler. Peki ya meslek olarak tren görevine soyunanlar? Onlar da filistin acısı çekmek zorunda kaldı. Tren en sonunda tutanın elinde kaldı. Ama zaman denilen trenin ezemeyeceği tek şeyin trenler olduğu bir gerçek. Zira trenin doğuşu insanlığın en yoğun emeği ile yoğrulmuş bir süreci temsil eder. Gen ilarak çelik dnaya sahiptir. Yíllar asla eskitmeyecek bu emeğin aslanını. Yolun açík olsun aslanım.

BOKİNG

Hani o beslenmesine sağlığına yaşam kalitesine özendiğimiz insanlar varya. Onlar da sıçar. Hani o tiyatroda 2 saat kalan ve ayakta alkışladığımız primadonna varya. O da sıçar. Hani o hayallerimizi süsleyen sevgili varya. O da sıçar. Hani o ülkemize altın madalya kazandıran hikayeleri yazan sporcu var ya o da sıçar. Hani o kainat güzeli seçilen venezüellalı ortissia varya kahverengi bakır tenli sükseli. O da sıçar. Hani buzda peri gibi süzülen buz pateni sanatçısı var ya. O da sıçar. Hani o garaja kapanıp bize inanılmaz yaşam kolaylıkları sunan mültimilyarderler var ya. Onlar da sıçar. Hani o kaptan kiyafetiyle ayda 170 milyar kazanan pilotlar varya. Onlar da sıçar. Hani o özendiğimiz 100 bin kişi çalıştıran global şirketin en üstündeki üstün var ya. O da sıçar. Hani o madrit konserinde 200 bin kişiyi hoplatan zıplatan inestagramda 150 milyon takipçili popişstar varya o da sıçar. Hani o dünyadaki bütün işlerden kazancı olan kartelin başındaki gizli kimlik var ya, o da sıçar. Lafın tamamı herkez sıçar. Demek ki herkez gibi senin de şansın var. Hadi sıçtım canım.

Photokopie

Beypazarı maden suyu içen demiri büker demiş atalarımız diyecek 100 sene sonraki neslimiz. Haklı da çıkacaklar. Eski zamanın demirleri dönüşüm ile mikroçip üretiminde kullanılacağı için. Yani biz nasıl ki kalkan kılınç ok boyunduruk zıbık gibi geçmişin temel eşyalarına uzağız, onlar da demir gördüğünde efsanevi bir geçmişin izi ile karşılaşacaklar. Nasıl ki eski romada yaş ortalaması 35 idi ve 50 yaşına gelenler tanrı gibi görülürdü ise. Hayat bu kadar değişimi kaldırabilecek mi? Biz mesela bir kız ile buluşacak isek 10 gün önceden g7 zirvesine hazırlanır gibiydik. Sabah 11 matinesi vardı sinemalarda. Sadece para ile veresiye vardı satışlarda. Şöforlük en itibarlı mesleklerin meleğiydi. Ölüsü olan evlere 1 hafta 10 gün yemek taşınırdı. Sular kesik elektrikler bazen gelirdi. Hocalar bedavaya kuran okurdu. Pastırma rüyalara girerdi. Mahalle kavramı vardı ahlak hıyararşisinde. Gazozun dibinde kalan 1.5 santim arkadaşımızın hakkıydı. Ali sami yen stadından gooooooool sesi gelirdi. Bu yüzden yaş almışlığım benim yüce değerimdir. Herşeyin dolara kıyas fiyatı yükselirken değeri düşen tek şey anılar treni olduğu için bile eşsiz değerdir yaş almak. Şimdi nerede kimin işine yararım bilmiyorum bu işe yaramaz ve yaramaz dünyada.

SANA Bİ DALARIM

Olgun ve pişik bir çağ olan orta yaşlarda insan hayattan haz alma anafikrini genç ergen haline özlem duyarak betimler. Ve sohbetlerine ben genç iken diye renk katmaya çalışır. Benliğinde yaşayan hikayeleri anlatmak kolay ve zevklidir. Kat veya katma. Fütursuz ergenlik cesur gençlik deli dinamizm demleri nasıl da ulaşılamaz hazların dalgalarını köpürtür. Peki bu eşsiz günler ilk film kadar ilgi çekecek mi? Biz hayatımızı epey önde yaşadık o günlerde ve bakmayın şimdi unumuzu ipe serdiğimize. Vatanım üzerine yemin içerim, o gençliği söndürmedim içimde. Yakasım var. Sökesim var. Dansım var. Koşasım var. Doğana şahine tempraya binesim var. Şimdi bana -çocuk olma bi tarafın kırılır diyeceksin. Bunu bir daha söylersen sana dalasım var.