6 Ağustos 2014 Çarşamba

HİÇ BİR ŞEY SÜRPRİZ DEĞİL

Gelecekte beni bekleyen en büyük tehlike ne olabilir diye düşünebilirsiniz. Ben bu konuda kendimi aştım hatta kendime tur bindirdim. İnsanlar benim hakkımda ne düşünür diye düşünmüyorum, herşeyin en iyisini Allah (C.C) düşünmüş ve beni yaratmış. Ölümden sonra ilahi hayat olduğuna inanıyorum, zira bu kadar şeyin bir araya gelmesini tesadüf zannedenlerin kendileri de zaten tesadüf. Bişeylerin başını alıp uçup gitmesi vede beni aşmasını hiç kafaya takmıyorum, zira evrenin varoluşundan beri genişleyen evren ve bitaraflara doğru uzayan binlerce şey var. Ölüm kapıyı çalıyor diye hiç ama hiç kafayı takmıyorum, gelmişse adabıyla gelmiştir ve gönderen de bellidir. Cumhurbaşkanı selahattin seçilse bile bunu sürpriz olarak görmüyorum, tarihe geçmiş o kadar çok kayıt varki hiç düşünülmeyen. Bir gün savaş çıkar ve medeniyetimiz batar diye düşünmüyorum, Türk geninin kıyamete kadar ulaşacağını bildiğim için. Sevgisiz ve itibarsız kalırsam ne olur diye düşünmüyorum, sevgisizlik sevginin tohumudur zira. İtibarsızlık ise itibarın eşiği. Hayat boyunca şans yüzüme gülmedi diyenlere de gülüyorum, ben bile güldüğüme göre şans yüzlerce defa gülmüştür sana. Birgün yakınlarımı kaybederim ihtimalini düşündüğümde ise ya sana ya bana hesabı, ya yakınlarım beni birgün kaybederse şeklinde % 50 den ibaret olan bir ihtimal beni gerçeklerle buluşturuyor. Pendik kurtköy mezarlığında bir yerim olduğunu düşündüğümde mutlu oluyorum tüm bu boş ihtimallere üzülmek vede çaresiz düşüncelere düçar olmaktansa. Benim düşüncem şu, ya benim döktüğüm gibi biride benden sonra su dökmezse mezarıma, ne olacak o toprağın üzerinde bitecek olan otların hali?

1 Ağustos 2014 Cuma

2014 SÖYLEMİ MÜĞMİNU MÜBİİN TEYZE

Söylem teyze yılların rutini bosna saraybosna mostar ziyaretinin 2014e ait kısmını gerçekleştiriyordu. Uçak jetlak ve uçak heyecanı uykusuzluğu kavramlarını bünyesinde toplamış ama yinede ecdadın çağrısına ayak uydurmak ve otele 12 den sonra giriş yaparak demoraj ödememe planları çevresinde mostar köprüsünün karşısındaki çiçekli çaybahçesinde zelfiler çekerek dış dünyaya eylemini duyurmaktaydı. ( of be nede uzun cümlei söylem oldu ) Bu sırada yanındaki begonyaya bir uçuç böceği kondu ve kanatlarını bakıma aldı. Söylem de bu doğanın hoş lütfunu boşa çevrimlememek için hayran hayran uçuç böceğine gözlerini dikti. O sırada hem şekerli kahvesinin gecikmesi, hem hemde modern zaman terimi jetlak ( ki söylem teyze jetlak kavramını varoluştan reddeder ) sebebiyle tansiyonu sıfırlanarak gündüz uykusu moduna geçti. Bu uykunun rüyasında da uçuç ( terlik ) böceği dile geldi ve ona şu sözleri söyledi ( aslında söylemedi, çünki böcekler konuşamaz konuşsada söylem teyze ile konuşmazlar ) Ey söylemiselma, sen artık dolambaçlı modern zamanların bir ahvali değilsin, sen artık gönülden bir müslüman kadını ve ashablardan bir hanımsın, artık islam bülbülü olup ötecek, ne kadar din karşıtı zararlı söylem varsa onları tahriş edecek ve varolan söylemsel yetilerinle onlara karşı bir zülfikar gibi duracaksın!