16 Ağustos 2010 Pazartesi

BİLDİRMELER

Başka bloglarıda izliyorum helbet. Onlar daha kişisel. Sevgilisi aramış sevinen kızlar, arabasını clalayıp vakit geçirenler, siyasi evet hayır yüklemleri. Onlara en fazla dört, bana en az 5.

500 adet yazma hediye etmişim dünyaya, ilkindeki mustafamlıkla sonuncusundaki aynı solfejlerde, yani uzun bir yol. Tutarlıyım dilde. Sazda sözde sitemde.

Kozamı delenler oldu bu paylaşımda, aktım biraz yerlere, ama özüm keçeleşmeyi başardı ve içeri daha fazla düşman bakteri giremedi, haa; girip te ele geçirselerdi nooolurdu ki? Adı mustafa olan yaşam formundan bir başka yaşam formuna dönüşüm.

Sıcaklarla aramı soran varsa, bence sormasın, kışın kar yazın güneş, mevsimler aslında kardeş.

Referandumdadumda kararımı en evrensel çekiç olan vicdanıma verdireceğim. Yani tekbaşıma kaldığım kutuda, aynen o anda. Aslında, ne tayipin türkiyeyi satacağına, nede kemalin türkiyeyi sattırmayacağına güvenmiyorum. Tek güvencem kendim. Hep yalnızdık aslında, biz çoğuluz sandık. Öyle değil mi köhne sandık?

( çok aforizmik ve söylematik oldu )

Bugün geceyi 11 yıl önceye sardırın, 17 ağustosta ani bir sallanmayla kalkın.

Unutmadım seni onyedi.

Ardından çıkan tozu silmedim ben yakamdan.
Birgün gelirsin belki, ziyaret edersin diye.
Benim canı alırsan, başka cana karışma
Ardında 40 bin cana dua edilsin diye...