25 Mayıs 2009 Pazartesi

Haya

Utanmak. Ahlak öğretilerinin karanlık yüzü. Utanmayı istemeyenlerin itici gücü. Korku salgısı, hayal kovucu.

Taa ilköğretim döneminden başlayan karanlıkların adıydı utanmak. İçimiz karardı, kuzular bahçemizden kaçtı, gökkuşağımız yerlere serildi. Utanmak şahsiyetimizin silgisi. Utanmak ve kaçmak, sahada mücadeleyi yarım bırakarak ve ardımıza bakmamayı dileyerek.

Büyüklerin yanında sesimiz az çıkmalıydı, ödevimizi yetiştirirsek ancak utanmama hakkımız olurdu. Büyüklerimize kızamazdık sadece utanma hakkımız bize layık görüldü. Oysa karnemiz pekiyilerle doluydu, utanmamıza bir sebep yoktu görünürde. Pembeli allı teyzeler bizi hep övüyorlardı, paşaydık-padişahtık. Ama gücümüz az olduğu için, utanmak zorunda olduğumuz için, zirveden dibe düşmek acısı çocukluk gururuna aşırı dokunuyordu, o yüzden çocukluğumuzdan utandık.

Şimdi utanmayı bize verildiği dozunda çocuklarımıza veriyoruz. Onları utanç bariyerinde tutarak, bizi tanımalarını sağlıyoruz. Şahsiyeti olan utanır. Sadece domuzlar utanmaz. Vay arsız utanmaz herifler. Utan utan, başkaları aya gitti sen yaya gittin. Sende utanma yokmu densiz.

Ben utanık bir düzlemde büyüdüm. Başarılı olsam bile başarım utanç üretiyordu. Şort giyince, futbol topum olunca, elbiselerim eski olduğunda veya yeni olduğunda utanmak kaçınılmaz son oldu. Kızlarla çıkmaya, kerhaneye gitmeye, meyhaneye gitmeye, sigaraya içkiye ulaşamadım, zira utanma duvarları beni uzak tuttu. Oysa utanmanın kişiden kişiye ve çevreden çevreye farklı akisleri olduğunu duvarı aşınca görebildim.

Bana utanılacak hallerini anlatan bayan arkadaş hakkında ne düşüneceğimi bilemediğim olmadımı, hayır oldu ama, onu utandırmaktan utandığım için dinledim utanç dolu konuşmalarını. Yok şununla yatmış, yok ped onu rahatsız ediyormuş, yok onunla yatmış, yok babası anasını başka analarla aldatmış, erkek kardeşi homoymuş, onun kız arkadaşı arasıra para için orospuluk yapıyormuş. Bir baktım bu bayan arkadaşı bana arkadaşça davrandığı için utandırmak yolunu seçerek kaybediyorsun, serde erkeksin, bana bunları anlatan kişiyle derinleşirsen, utanma duygunu kaybedersin demez mi içses, ama samimi ise sadece, yok yok olmaz. bunları tepkisiz dinlersen sende utanmaz olursun.

Ne düşünüyorsun? dedi.

Ben duvarı aştım, ve

UTANILACAK BİRŞEY DEĞİL BUNLAR dedim.

Kendimden utanarak....