17 Mayıs 2016 Salı

Nefret Edilmeyecek Kadın Yoktur.

Hayatta en sevdiğim kadın türü; dişi örümceklerdir, çiftleştikten sonra erkeği öldürür, veya canlı canlı yer. Kadınlar aleminde niyetini en sarih ortaya koyan yaratık; dişi örümcektir. Hemen hemen hiçbir kadın bu niyeti açık etmemeye çalışır, ama Mustafa andaval değildir ve her Firavunun Musa'sı olduğu gibi, kadınlık müessesesinin zabıtası'da Mustafadır.
Bu karanlık örgütün vampirella'ları Mustafayı önleme gücü olarak, kolluk kuvvetlerini meydana salar,
AMA MUSTAFA SENİDE BİR KADIN DOĞURDU,
BİR KADINLA EVLENDİN,
ÖĞRETMENİN KADINDI
benzeri tezahüratlarını üzerime göndererek gerilla taktikleri uygularlar. Nasılki vampir avcıları, kötülükle savaşanlar veya uzaylı istilacılarla savaşanlar var ise, hepsinden önemli ve tehditkar müessese olan kadınlarla savaşmaya Mustafa vazifelidir. Mustafanın bu zamana kadar kadınların topyekün hücumlarına karşı ayakta kalması, veya hayatta kalması ise mucizenin ötesinde, görevinin kutsallığıyla açıklanabilir. Elbette Mustafa'da zaman içinde karşı taktikler ve savaş yetenekleri kazanarak üstüne eklediği de bir gerçek.
Kadınlar Gladyosu; sistematik olarak Mustafa karşıtı özel birlikler eğitir, bunları kampa alır, her türlü mücadele ve hayatta kalma taktiklerini vererek, Mustafanın karşısına çıkmadan önce ölümüne sınavlardan sonra, başarılı olanları üzerime gönderirler. Yani düşmanım olan kadınlar kesinlikle çok özel ve saygı duyulacak birer taaruz erleridir. Her karşıma çıktıklarında eşsiz silahım olan +1 özelliğimle rakibimi yok ederim. Yani karşıma çıkacak tehlike derecesi 1000 olsa, bendeki üstün hissetme silahının ayar derecesi 1001 olarak seviyemi belirler.
Kadınlar devamlı sosyal hayatta yer alır, ortalıkta gezinir, av peşinde, daha ötesi ruh peşindedir. Hepsi birer kınalı yayla kuzusu olmaya razı erkek kurbanlar, o saf, o billur, şehvetten başka düşüncesi olmayan tek hücreli beyinleriyle kadının kıskacına düşer, bütün benliği hapsedildikten sonra, ve eğer bir damla kan taşıyorsa yeniden çalılara salınıverir, amaç, taze otlarla semirtmesi ve kadınlık canavarını beslemesi içindir. Zavzavallı erkek, embesil sübiyan ve mongol erkek, zafer kazanıdığı hissiyle kadına üstünlük kurduğunu dünyaya ilan eder, plastik kılıcını kadına batırır, kadın teslim bayrağı çekmiş gözükür ve görünmez hortumlarıyla erkeğin ruhunu emmeye başlar. Kadın bu arada tüketilecek ve tüketecek ruhları üretmeye başlar, erkeği kuluçka olarak kullanır.

Hiçbir kadın sevemez, sadece dünyadaki egemenliğinin devam etmesi için erkeği kullanır. Erkeğe cinsel tatmin sağlayıp, onu köleleştirir, erkeğe attığı çapa ile kendini ömür boyu çektirir.
Kadının yaradılış amacı yaşamın sona ermesini sağlamaktır. Şeytan; kadın ruhlarını dünyaya serpmiş, ve oyun bittikten sonra toplayacak, diğer dünyalara sırayla serpmek üzere.

Kadın doğurdukça, yaşamın sonunu hazırlayacak bir kadını veya, ona yem olacak bir erkeği üretir. Çok sabırlıdır, sonuca bir bir yaklaşır. Kadınların efendisi olan şeytan ise onlara çeşitli dereceler vermiştir. Az seksi, çok seksi, cezbedici, intihar ettirici, hayata küstürücü, vesair.

Mustafa bu mücadelesinde kendisini avlamak isteyen her kadını kendi oyununda boğar, adeta şeytana karşı Allahın görevlendirdiği bir neferdir.

Bu yazıyı yazmakla yine düşmanıma yerimi belli ettim. Deşifre oldum. Ama gelsinler, ister tek ister yığınla. Kaderim daima zafer, çünkü ruhum bütün kadınların toplamından daha üstün.

Beni hayata küstüren, beni aşağılıklara iten, beni kendi kendimi düşman eden kadınlar.

Ölmedim, buradayım, bekleyeceğim.

vucut sırları

her kişi dış dünyaya vucud ile mesaj verir yaşam ile ruhun taşıyıcısı o
vucud kimya ile çevrili vucudu ile gurur duymak ister her kişi
ilk vucud eylemi karşı cinse şirin gözükmek eğerki yoksa inkar eden

vucutla dost olan en akıllı kişi, vucut sevmeyen dünyadan kopmuş kişi.

mustafa vucud ile biçok savaş verdi ama fikri ihmal etmedi
çok beğenilmez aslında vucut mustafa ama edebi şahsiyet ile vucuda geldi

Allahın otobanı vucudu kullanır insan kişi, allah ceza vermesin vucuda, bizim vucud iyiyse iyi olabiliriz dünyaya, bir bütün ancak olunursa vucutla

vucutlar aşkta birbiriyle oynaşır, ilahi dans, aşk tatmayan vucud mahsundur, tohum halinde küskün dünyaya.

benim suret vucudum da karışır toprağa, bu sözler anlaşılırsa toprakta, ben vucudumla kazacağım dünyayı.

bir de kadın vucutları vardır, toprak olur doğacak yavruya, vucut vucüda gelir, vucut vücuta gelinir.

vucut vucuda çarpışılır, her an bir savaştır akıp giden dünyada

vucudu severek onda vucüt bulursun, dünya bir disko topu, ışılda vucudunla.

Ölüm en gerçek noktasıysa vucudun, beyaz kefende gelinliktir mustafaya.

REKORLARIN ADAMI MUSTAFA

Kendi rekorlarım tabi ki.

Nişantaşından sarıyere yürüme rekoru: 1987

Aynı anda en çok bayanla romantik olma rekoru: ( 5 ) 1993

En uzun süre uyanık kalma rekoru: 2 gün 2 saat ( askerde 1997 )

Et Yeme rekoru: 1,5 kg 1986

Top saydırma rekoru 177 1985-Futbol topuyla

Bir ayda en çok araba satma rekoru 36 adet 2007

Bir bayanla Telefonda konuşma rekoru 4 saat 15 dakika 1990 lar

En uzun denizde kalma rekoru 2,5 saat ( 1996 )

En uzun mesafe koşu rekoru 12 km ( askerde )

En çok nefes tutma rekoru 2,45 sn ( 1989 )

En uzun tuvalette kalma rekoru 1,15 dk

En uzun işeme süresi rekoru 57 saniye

En yükseğe zıplama rekoru 3 mt 13 santim ( basket potası baz alındığında )

En uzun atlama rekoru 5 mt 20 santim

100 mt koşu rekoru 11.5 saniye




VAR MI YAN BAKABİLEN? Ekleme rekorlar ( mayıs 2016 ) 2013 yürüme kadıköy-tuzla 41 km. 1992 pizza rekoru 16 dilim kenar dahil 2015 Bir ayda en çok araba satma rekoru 76

SAİR EVRENLERE DÖNÜŞÜM

Allah saçmış bizi, şöyle bir etrafında dönmüş ve kopmuşuz ondan sevdalarca.
Ona olan aşkımız bu yüzdendir, bütüne giden zerreleriz aslında, yol; bakıldığında çok kısa, bizi orada bekliyor şemali-yücemiz, ama biz çok ufağız, birde ufalanmışız.

Bizler birbirimizle kaynaşıp ışıltılı bir dere olmuşuz berabere akan, beraberliğe yatan. Birimizin hayali birimizin düşü olmuş, birimizin yumuşağı birimizin taşı. İşte dere olmaktandır bu alt üstlük, bu tepe düzlük, bu karmaşalık, bu küslük. Tabandan göğe yer değiştirip duruyoruz, ya pozisyonen, ya ruhen ya manen. Dere dedikya.

Bu sabah benimle aynı tekneye binen Şahika da, ki pırıl pırıl ağdalı bacakları, topuz yapmış kızıl saçları, bronz yüzü, 170 boyu, straplez bluzu ve kadınlığı-duruşuyla bu derenin özeli, ama benimle beraber savrulmuştu, sadece biraz daha fazla çağıldıyordu, bazen ben bazen o.

Kimsenin bilmediği körler hamamının hizmetlisi Cenap'ta bu derenin bir çağılı, gözleri ama, toplumdan uzak ama, hiçbiriniz ve hiç birimiz onun kadar ruhen bedenen temiz olamayacağız, çünkü Cenap kör, gözleri ama, ve bulanmıyor hiçbir günaha, ne senin kada, ne benim kada. ( Cenap "R" leri söyleyemiyor. Ama bu amada bir çakıl bu dere-ırmakta.

Sonra bilmem hangi holdingin sahibi Nizamettin de yıkanır bu ırmakta. Sırf arabalarının bakımı 20 bin, sırf bahçesinin otu otuz, hatta hep yıkanmak ister bu ırmakta, ama nizamettin de adından anlaşılacağı gibi, nizamın bir eri, gitsede geri geri, yüzsede geri geri, dere aktıkça gelecek beri beri.

Mustafaya geldi sıra, dereydi , ırmak oldu, şimdi sıra Akarsuda, neden mi? Aslında dere amMa, ben kendimi o kadar Allah yakın görmek büyüklenmesindeyim kii; cuuup diye atlıyorum, miniminnacık dere bile bana akarsu gibi gözüküyor. Vallahi dere billahi dere ama, şimdi Nil mi diyelim, Amazon mu diyelim,

Hadi olmadı Sakarya.

Bata çıkadur insanoğu, bu derede yıkan dibe batmadan, varacağın yeri anla ve hesapla, ve daha ne diyeyim:

ONA GÖRE...