18 Eylül 2010 Cumartesi

TÜRK USULU SEKS HİKAYELERİ ZİRVESİ

askerdenyenigelmiştim. komşu ayten teyzenin kızı okşan ile beni evlendirmek istiyolardı. bu yüzden bizi görüştürmek için bi akrabamın evinde okşanla yalnız kaldım. 4 yaşından beri hastası olduğum okşan bende okşanası duygular uyandırıyordu. ona "benimle evlenmek için bazı fedakarlıklarda bulunman gerekli" dedim. bu sözümden çok etkilendi ve "ne gibi fedakarlıklar? diye sordu, mesela burada birbirimizi iyi tanımamız ve birbirimizi içimizi açmamız gerekli dedim. Bu sözden de çok etkilendi ve yavaş yavaş beyaz bistüyerinden bi DÜĞME açtı. yanıma çömeldi. Kalp atışım 180 olmuştu ve benim patriot yavaş yavaş ırağa doğru yöneldi. okşanın göğüslerinden taşan dalgalar ayranımı köpürtmüştü. ona dolapta pezevenk arkadaşlarımın bıraktığı dondurmadan bahsettim ve "çilekli dondurma severmisin?" diye sordum, bayıldı ve derhal getirmemi istedi. Sabahlara kadar onunla atiyenin dondurma şarkısını aypodtan mp3 yaparak dinledik ve çilekli dondurma yedik. Okşan ertesi gün annesine benimle evlenmek istemediğini söylemiş, sabaha kadar bana dokunmayan ve salak salak şarkılarla dondurma yiyen bu gerzeği ormana bile almazlar demiş. şimdi penceresinin altında yağmurda bekliyorum dondurma yemekten sıçamaz oldum, kabız oldum, benim duygularım ne olacak?

rumuz gördüğüm yerde-batman

2.

badafon'un baz istasyonu bakım işleri ihalesini almıştık. kırşehirdeki istasyona bakım emri geldi, vardiya amirim bana meil gönderdi ve "hazırlığını yap, badafondan bi mühendisle buluşacaksın ve işi en geç 2 güne halledeceksiniz" dedi. Arabama atladım ve mühendisle buluşacağımız yer olan kırşehir otogarında beklemeye başladım. Mühendisi erkek beklerken, bide baktım, karşıdan 1.80 boylarında bir afeti evran çıkageldi, merhaba ben serpil, sizinle zor bir görevi yerine getireceğiz, en iyisi önce tanışalım ve ekip uyumunu yakalayalım dedi. Onunla arabada 2 saate yakın konuştuk. Yeni boşandığını, mutluluğu bulamadığını ve hayatta bazı zirvelerini doldurması gerektiğini anlattı. Sonunda kırşehir kaman dağının tepesindeki baz istasyonuna çıktık. Burası adeta bir istasyondan çok, her türlü konfora sahip bir sığınak gibiydi. Baz istasyonu ayar paneli kutusu yerden biraz yüksekti, arabamdan seyyer merdiveni aldım ve duvara dayadım. Serpil o gün kahverengi deri mini etek giymişti. Siyah dantelli kilodunu gördüm. Bi ara dengesini kaybeder gibi oldu, ve onun iri baldırlarını yakaladım, birden elektriklenme oldu ve panelden kaçak yapan elektriğin savurmasıyla kendimizi yatakta buluverdik. Serpilin saçları elektrik çarpmasıyla dikleşmiş ve olanca güzelliği ortaya çıkmıştı, birde deri kıyafeti elektrik şokuyla yırtılmıştı. Aniden "KIRMIZIII" diye bağırdı ve kendimi yere attım. Ne olur ne olmaz Allah muhafaza, kırmızı kafamı delebilirdi. O sırada serpil ayağa kalmış kendi kendine söyleniyordu: Ben hayatımdaki zirveleri doldurmak için daha çooook boşa çalışırım.

rumuz : kendimen