23 Haziran 2009 Salı

Röportaç

Selam size,

Kuduruklara hediyem;

-Size Chuck dizisinde Ajan Walker, yani Yvonne Starvoski, Polonya-Avusturalya kaymağı getirdim, ekmeği baldırın yiyin diye....

-Hoşgeldin Yvo, senin dizinin son bölümüde seyrettik, ağzımızın tuzunu akıttın.

-Su değilmi mustafa?

-Valla suydu ama, sana o kadar kavrulduki bu milletin erkek departmanı, sadece tuz kaldı. Kutup ayılarının buzunu erittin kız yosma.

Neyse Yvon, evlimisin, seni dizide sert CIA ajanı olarak ne kadar seyredeceğiz, bide şu Çak'a aşık mısın da o kadar duygulu bakıyorsun bizlere, hedef mi saptırıyorsun?

-İstediğim sorudan başlayabilirmiyim Mustafa?

-İstediğin omuzumdan başla.

-Evli değilim ama 18 imde başımdan bir nişanlılık geçti.

-Dizideki sert ajan Walker aslında aşık bir kadın, dünyanın en sert kadını aşk için mücadele eden kadındır.

-Siz arktiristler bi kerede düz yoldan konuşun da halk inlemesin, Yvo. Bir de Dizideki Chuck olan Zachoroni ile sevdalı halleriniz var,

-Aslında bu aşka dönüşebilir bir şey, onunla çok ruhikiziyiz, ama sanırım ilk olarak konuşmak çok büyük cesaret istiyor, yada hem dizinin selameti için, hemde yaşanacak birliktelikten çok dokunulmamış birer hazine olabilmemiz için.

-Yvo, sen Türkiyeden tanıdık bilirmisin, sanatçı manatçı?

-Mozlem Gourses,

-Ne alaka Yvonne, Türklük mü var serde?

-Hayır, Sosyal Bilimler okudum akademiden öncesi evvelinde, tez konusu olarak SELF TRASHMENT seçtim, nas diyo siz, kendi kendine zarar verme. Tabi kara kara düşünürken, insanın kendi kendine zarar vermesinin sebepleri yazdım gugula, bin yüzüncü sonuca gelmiştim ki, bir sosyoloğun ülkenizde yaptığı araştırmada Mozleme Babanın ve kendini kanatanların resimleriyle karşılaştım. Adamın tipi, dinlediğim müziği ve hayranfanlarındaki etkisini birbir yaşayınca, zihnimde bir arabesk pasaj açıldı. Tezimi coşkuyla tamamladım, ve Müslüm babanın son 22 albümünü satınaldım e-bay'dan. Çekimler öncesi ve özellikle Chuck ile olan romantik-kavuşamaz sahnelerinde bu tiradları dinliyorum.

-Çook şaşırdım, e bi tane söylesen, süpriz olur şavallaşan okuyucuya ve bana.

-Çok zor olacak ama, baba beni affetsin; Dünyaaağ tersine dönseea vazgeğçmeeem.

-Vallla sesinde tarz tutmadı ama resmen oparya gibi söyledin Yvonne,

-Müzik evrensel çünkü Mustafa.

-Peki Yvonne ağzımdaki baklayı çıkarayım, sen bu zamanların en çok arz edilen kadın aktristlerinden birisin. Ama çıplak fotoğrafın yok, sadece standartlarda soyunuksun. Playboy mesaisi nezaman, 1.250 teklif varmış.

-Mustafa, neden diye düşündün mü, hem en çok seksiest seçilmek hemde çıplak foto çektirmemek?

-Neye?

-Çünkü insanlar artık gizemi seksi buluyor, ifadeyi, ruhun yansımasını, mesela benim dizide arkadaşıma özlemler içinde bakışım ne manaya geliyor? Bakmayı denesene?

-Baktım ama doğrusunu sen söyle,

-Onun için herşeyi yapabileceğime, ona herşeyi sunabileceğime değilmi?

-Valla, nasıl bakarsan öyle görürsün ama mutlak doğru senin dediğin olsa gerek.

-Peki Acun seni aradımı, yarışma için?

-Acun aradı ama şunu söylemek için; Paris Hiltonla söz kesmiş, sanırım bana vereceği 250 bin rakamını aşağıya düşüren bir pespaye ile yarışma yaptı, ben ise ona sürpriz olarak diziden sürpriz bir arkadaşımı getirecektim. Şimdi yine aramış ama ona 2013 e çalışabiliriz dedim.

-Yvonne Strahovski, halktan gelen mesajlar diyorki; Cinsellik hakkında ne düşünüyor?

Bu konuda çok karamsarım musti, 18 yaşımda başımdan nişanlılık geçmişti ya,

Bir bahar kutlaması vardı Avustralya'da, nişanlım Benny ile elele kırlarda dolaşıyorduk, bir piknik evine girdik, Benny ailemi tanıyordu, okul takımındaydı ve birbirimiz için yaratıldığımızı düşünüyordum. Oysa annem bana,

-Bak kızım, vucudun tanrının sana bir lütfudur, onu tanrısal amaçlar için kullan demişti, ama belli bir noktaya gelmiştik Benny ile, belki oyunbozanlık diyebilirsiniz ama, Benny, beni bırak dediğimim anda bir canavara dönüştüğünü, bir karabasanın gerçekleştiğini ve piknik evinden çıktıktan sonra Benny ile karşılıklı ağladığımızı hatırlıyorum. Sonra hiçbirşey eskisi gibi olmadı, yüzüme dikkatle bakanlar bir yara görür, 1997 Sydney yarası.

-Çok üzüldüm Yvo, fakat hayata küsmediğin ve burada bu anı paylaştığımız için teşekkürler.

-Mustafa, senin insanlarla konuşma şeklin hızla gelip geçen bir moda gibi, kendimi epey kaptırdım, samimi söylüyorum, sanırım bana bir Müslüm baba konserinde birlikte şarkılara eşlik edebiliriz.

-Allah senin gibi yıldızları başımızdan eksik etmedikçe, ben her yıldızlı konsere doğuştan varım, çok sağol Yvonne Stratovski.