13 Mayıs 2010 Perşembe

SEX AND THE BAYKAL

Baykal harikulade bir manevra ile köşe yastığına çekildi ve "ben olmazsam" senaryolu beklentiyi biriktirmeye başladı. Yirminci yılın en müstesna oportünistlerinden biri.

Şimdi bazı saf uyanıkça vatandaşımızı bir meraklı bekleyiş sardı. Acaba baykal iyiydi kötüydü ama, mahallenin tek bekçisi olarak bu saatten sonra bizi tayip amca yer mi, yutar mı, yada e-skitirmi diye. Nede olsa baykal abi, zorda kaldığı zaman öteki mahallenin üniformalı delikanlılarını çağırıyor ve kasımpaşalı kalabalıkları püskürtüyordu. Güvence; güvence demekti nede olsa. Hele bu ortaçağda!

İşte çoğunluk halkımızın düşündüğü en karanlık senaryo bu: TAYİP AMCA BİZİ ..... mi acaba?

Aslında baykalın kasedi ile toplumun yaşayarak öğrenme pratiği arttı. Peygamber bile olsan, günahsız ölmek için Allaha yalvaracaksın. Çok sayın baykalın modern zaman performansını görmedim, zaten gören görmüş, ve sonrasındaki zincirleme tsunami daha çok etkileyecek bizleri.

Baykalın 70 yaşındaki azgın performansını görenler, farklı açılımlara kucak açmışlar, daha çok helal olsun, yaş yetmiş-iş bitmemiş dialektiğini tellendirmekteler. Hatta yakında baykal gazozları, baykal dietleri, baykal ilaçları ve baykal performans arttırıcıları etiketlenmeye başlanmıştır. Elbette birde Nesrin abla yakında -sonsuz gençliğin sırları kitabını yazabilir ve hatta, Çiller enişte ile uygulamalı kaset devreye girebilir.

Neyse, hayırlı olsun.