22 Ocak 2010 Cuma

HİPOTERMİK MUSTAFA

Çocukluğumdan beri kar, buz, donma, buzul, arktikizm, kutuplar, kar fırtınaları, uludağ, buzdolabı vesair sıfır ve altı ile ilgili her konu ilgimi çeker.

Bu yüzden soğuk rus hatunlara ilgi duyma içgüdüm vardır. İçgüdü olarak donmuş bir içgüdüdür zaten.

Duygusal olarak hayalkırıklığına uğradığımda da donar kalırım. Doğal tepkim böyle oluşmuş, ama şekerim mi var nedir bilmem ama bazen kan beynime çıkar, dünyayı kırmak gelir içimden.

Soğuk huylu hatunlara da içten bir ilgi duyarım, merak, ısındığında nasıl olur, gece gündüz sıcaklık farkı rekoru kırabilirmiyim merakı.

Süperman amca kendine mesken olarak buzdan bir saray seçmişti, seyredenler hatırlar, sanırım bu bılok oluşumu da benim buzdan sarayım. İçi sıcak dışı soğuk.

Donma durumunda çürümeyiz ve ilk donma ifademizle saklanırız buzların içinde, bir nevi sonsuzluk ortamı, cesedimiz çürümez, taze kalır.

Kar teneleri mikro dantel şekillidir, tabiat harikasıdır, ama asla sana değil, benim gibi ayrıntılarda mükemmelliği görenlere.

Hiçbir kar tanesi birbirine değmeden yere iner, elektron durumundan ötürü, okullar tatil olur, elektronlar sayesinde, en güzel manzalar oluşur elektronların yüzü suyu hürmetine.

Kutuplardaki buzullar dünyayı terbiye eder, öylesine heybetli ve ıssızlardır ki, adeta kimse bizim durumuzda dayanamaz şeklinde üstünlük taslarlar. Yaşlarına bakılırsa yüzbin ve üstü, hürmet duymak zaruridir.

Kardan adamlar vardır, yapan kişi karakterini yansıtır. Özenli, özensiz, sevimli, abartılı, korkutucu. Ama kardan kadın yapanlar mutlaka sapıktır.

Karlı dağ otellerinde sevişme aktivitesi yüzünden otellerin doluluk oranı full çeker. Denemedim, ama sanırım, 2 oksijen-1 ostrojen ( Ö2o ) formulu olabilir. Yada ısınarak hayatta kalabilme içgüdülerinin tutuşması.

Eskimoların çizgifilmvari yaşamlarına ekstra ilgi duyarım. Balıklar, ayılar, penguenler, kar tilkileri, köpekler, foklar, kürkler. Bu kadar figüranı olan bir filmin aktörlerini elbet merak ederim. İglo denilen yerlere kira veya doğalgaz parası vermemelerini kıskanırım. Birde igloda yapılan sevişme aktivitesi. Ne dvd, ne pleysteyşın, ne bihter, altı ay önce başlar, altı ayda biter.

BİR OTOMOBİL FİRMASI BAŞARI İÇİN NELER YAPABİLİR

Veraset İntikal yoluyla geçmişin ihtiyarlarından bana geçen bilgelik ile övünür dururum. Kendimi "dünyanın çivisi" olarak görenlerdenim. Şu topraklara inen felaketler, gerçek felaketler olarak doğar ve benim gibi dervişi azamların filtresinden geçer, sonrada miniminnacık afetler olarak iner dünya sathına. Kendimin esas konumlanması bu şekilde.

Acun denilen medya faranjitinin karşısına dikilmiştim bir zamanlar, tofaş elemanı olarak, ve bana tofaşı sormuştu, sene 2 sıfırsıfır altı. Cevabım: Bu gidişle ve ivmeyle 2 veya üç sene sonra fordu ve renoyu altına alır, zira ürettikleri coşku korkunç seviyelerde demiştim. Artı sistem, artı yeni modelizasyon, artı teşkilata yüklemeler, artı yeni pozisyonlamalar.

Dediğim oldu, zıttırık tofaş birinci oldu.

Şu anda yeni bir mücadelenin adamıyım, nasıl ki hundaiyi takside sıçırtan adamlardan biriysem, nasılki reno ile yeni segmentleri buluşturduysam, nasılki bazen one man şovda gişeyi kapatabildiysem, şimdide yeni bir açılımın kollarında ömrümü sızdırıyorum toprağa.

Bu anlatacaklarım amatör bir ders mahiyetindedir duyabilmeye muktedir kulaklara...

İnsanlar araçlara canlarını emanet ederler, candaşları arkaya oturur. İnsanlar için araç sahibi olmak mutlaka onların statüsünü temsil etmektedir. İnsanlar sahibi oldukları aracın teşkilatını heryerde karşılarında görmek isterler. İnsanlar sahibi olacakları aracın en az dokuz kardeşi olmasını, ve dokuzununda kabul görmüş olmasını isterler. İnsanlar araçları ile mutlu bir evlilik ve mutlu bir ayrılık isterler. İnsanlar araçlarını temsil eden markada hızlı bir değişim arzular ve bu değişimlerden nasiplerini almayı beklerler. İnsanlar akıl ile tanışmak ve duygu ile sevmek isterler. İnsanlar araçları ile seks yapmak için onun sadece helal süt emmiş olmasını şart koyar ama göğüs kalça ve dudak oluşumları ile de şiddetle ilgilenir. İnsanlar araçlarının, kendi topraklarında yetişmiş olmasını milliyetçiliğin gereği sayar. İnsanlar araçlarını sevdikten sonra, onun sorunlarını görmezden gelir ve kol kırılır yen içinde kalır.

Bunlar insani boyut, şimdi idari boyut:

Marka yöneticileri aynı zamanda mesaj veren bir temsilci olmalıdır, kendi halindelik kendi başına ölümü getirir. Piyasadan gelen tepkilere göre boyut değiştirmek işin bir bileşenidir amma, tepkileri yönetmek ve hesaplamak bir strateji işidir, oyunun kuralıdır.

Mahalli örgütlenme işi bir takım oyunudur, ama neticeleri kısa vadede sönücüdür, yol yapılabilir ama yolu kullanmak başka bir uzmanlık gerektirir. Marka evrimi geçiren başarılı örneklerden yola çıkılır ama taklit edilmez. En önemli devrimler:

Ford T modeli,
Alman halk arabaları
Japon arabalarının amerikayı tepeleyişi
Ve fosil yakıt-elektrik devrimidir, şu anki güncel devrimde.

Akaryakıtçılara arkasını veren markalar, yakında arkasını verecek kimse bulamayacaklar.

Ekonominin değişmez kanunu, ihtiyarlar adabıyla gençlere yerini bırakır elbet....