8 Temmuz 2016 Cuma

Allahı Sevmeyi Seçenlere

Sevmek denilen şey tehlikeli bir enerjidir. Enerjilerin ejderhasıdır. Dostluğu dosttur, ama gri rengi vardır sevmenin; Kıskançlık ve Siyah rengi vardır sevmenin; Nefret.

Özünde aynı madde olan bu üç duygunun birbirinin özü olduğunu, kaynağının insan yani kaba deyişiyle "odununun İnsan" dan imal bir ateş olduğunu bilirmiydik nice?

Mesela benimle Söylem Teyze arasında kısa sürede cereyan edenler çok iyi bir örnekti. Bütün uygulama benim, bütün kurgu benim, bütün produksiyon benim. Etkisiz eleman, taşbebek, ve deneme tüpü ise Söylem Teyze idi. Bu rolllerin paylaşımı.

Ben bir ışık yaptım ve karanlıklardaki Söylem için bir kılavuz ışığı oldum. Işığın kaynağına yakın ve uzak geldi söylem, çünkü kendisi mayın eşeğinin başka bir türü olan, doğal hayatı bulmaya yarayan bambi geyiğidir. Uzun boylu ve cenin ruhlu.

Sonra bu ışığın ateş olduğunu anlayınca, kandırıldığı hissiyle hareket etti, oysa ışığın kaynağı ya ateş yada ışıktır, ama gelde Söylem'E anlat.

Anlatacak halimiz yoktu, imla işaretleri ve muhtemel anlamalar üzerine ışığımızın rengine üfledi ve gri'ye dönmeden Siyaha döndü bu huzme.

Şimdi karşısında dans ediyor ruhlar,

Bilmem söylem ne zannediyor ama kendide dans edebilir bu çılgın diskotekte.

Ben Allahı sevmeyi seçtim. Seçenlerle beraberim. Birdaha birini seversem ( sevdiklerim hariç ) Allahın adıyla sevmeyi seçtim. Çoktan seçmeliyi seçtim....

4 Temmuz 2016 Pazartesi

YAŞAMAMIŞ HÜCRENİN YAKARIŞI

Yaşam formlarına geçmeyi başaramadım. Boyutlar arası sıkışıp kaldım. Yazılıdan kaldım, sözlüye geçemedim.

Şeklim ne biliyor musunuz, belki şefkat değişkeni, belki aşk berraklığı, belki merhamet zerresi, belki öfke kıvılcımı, yani sizin hücreleriniz olan kardeşlerimden birinin şekli. O yüzden yakarışıma kulak verebilirsiniz.

Sizinle kardeşlerim adına konuşuyorum. Onlar sizin yaşam kanalında rahatça kayabilmeniz için altınıza serilmiş minik bilyeler, zerrecikler halinde, siz denilen kalple birleşik, sizi ifade eden günahsız bir ordu.

Biz emir kuluyuz ve sizinle birlikteyiz, emir sonuna kadar böyle, görevimizi tamamlayıncaya kadar. Bizi çok dikkatli kullanın sadece, çok ince eleyerek, çok doğru ve çok vicdan bileşeniyle. Emanet bilinciyle,

Zamana çok güvenmeyin, kendisi de bizim gibi bir boyut ve hücresel yapıda, yada kardeşimiz, yada bileşenimiz.

Ben ölü doğdum, herhangi bir başlamamış aşkın itiş hücresiyim, herhangi bir doğmamış bebeğin gülen gözüyüm, herhangi bir uçmamış kuşun kanadıyım. Yada yeşermemiş bir umudum. Görevim çile aşamasında bitti, böyle bir takdir var, bilin diye, benim gibi doğamamış hücrelerin sayısı, doğmuşların yüz bin katı, yani sizin gördüğünüz ve bildiklerinizin. Bu doğmamışların bütün sebebi sizsiniz yine, kardeşlerimi kötü yöneten siz.

Doğmamışların vebali de sizlerin üzerinde, bilmeniz gerekir diye, vicdanınızın üzerini silerek onu görebilirsiniz diye, yaklaşan ramazan bereketiyle serinleyesiniz, ve kardeşlerime iyi bakın diye..