24 Temmuz 2011 Pazar

Ayrılık Acısı NAHHHHH Geçer....

Yutopik bi aşk sanılgısında yaşıyoruz. Artık kişisel söylemlerimizde -emesen ler fayzboklar twitler ve daha adını bilmediğim bir sürü kimliksizlik yerine geçen belge var.

Ve işin tuhafı tüm bu uydurma şahsiyetlerde nedense hep tarihte yaşamış efsanelere özeniş gözüme çarpıyor. Çoğunun çoğu, battal gazilere, seyid çavuşlara kubilaylara fatma ninelere halide ediplere öykünüyor.

Saklı kimliğin özleyişi bu olsa gerek.

Ben bu fotonlarla, elektronlarla, veri akışları ve sanal uyuzluklarla uğraşamam. Benim kimliğim yıpransada sahici. Benim 1300 sanal arkadaşım yok, 20 tane saklı kimliğim yok. Ben Yeri göğü yakan adam'ım sadece, Adamım sadece.

Ve benim aşklarım var, onların aşkını tadamasamda. Ben hep başkaları için yaşadım, bu zamanda bu kimlik aynen boğazın en nadide yalısı gibi, çoğunun gözüne, çoğunun götüne batacak. Güzelliği görmek isteyene ise tüm kullanım hakkını verecek.

Ben halen daha ilk aşkım yalıköylü esrayı unutmadım, unutsam ne diye geçerdim evinin önünden 2 kere sebepsiz?

Ben halen daha ihanetin tanrıçası Siyahşın'ın yaşattığı sevimli anlarımızı, fransızca öpüşleri, ilk yatalaklığımı unutmadım. Unutsam ne diye yoldan geçerken onun apartımanına bakayım ki.

Ben halen daha boşvakitlerimin en asil oyuncağı Söylem Teyzeyi unutmadım. Unutsam nasıl onu eşiyle gördüğümde içimden sonsuza dek mutluluk dileyebirim ki?

Ben halen daha ilk elini tuttuğum ve sevgi akımında titrediğim Elif'i ( Allah rahmet Eylesin ) unutmadım ki. Unutsam nasıl ona sevgimi sunmadığım için kaderine etki ederek onu ölmekten kurtarabilirdim'i düşünebilirim ki?

Ben halen daha :::'ı unutabilirm ki. Beni sımsıcak gülümsemesi ile sahillere bırakan meleği. Unutmasam nasıl onun bir gün denizden çıkacağını bekleyebilirim ki?

Ben halen daha nasıl nathalia'yı unutabilirim ki, ay ışığında kadının nasıl göründüğünü hayatıma çivileyen? Unutsam Kiev'in hava durumuyla neden ilgileneyim ki?

Ben halen daha Nüzeyyeni nasıl unutabilirim ki, herşeyini bana vermeye hazır direnişin askerini? Unutsam nasıl eski telefon edişlerine ne cevap vereceğimi bilmemenin salaklığı beni güldürebilir ki?

Ben halen daha nasıl krizlere gebe kaldığım :::'yı unutabilirm ki. Her 18 martta şehitlerini bir başka andığım ilin kızını.

Ben halen daha nasıl Bn. Diazemi unutabilirim ki, içimdekini okumada en profesör kadını, unutsam ona nasıl nasıl olduğumu ve ana ayrılış sebebimizi mail atma isteğim olsun ki?

Daha bir sürü yaşanmamışlığım var, ama yaşlanmaya başladım, sizi elbette unuttum yada unutacağım, merakta kalmayın.

Mustafa'nın ayrılık acısı NAHHHH geçer çünkü....

gÜLME YÜZÜME

Şimdi sen ne kadar geçmişi tırmalayıp, kan akıtsanda, be aşkın yüzü kutsaldır diyeceğim. Bu uğurda zararı-kaybı çek diyeceğim.

Şimdi sen ne kadar maddi-manevi yıkımlarından bahsederek geceyi yuvarlasan da, bu senin tercihindi, yıpranma payımı göze alarak konuş diyeceğim.

Şimdi sen ne kadar dünyaya 1 kereliğine geldim desende, doğacak güneşleri de hesaba ekle diyeceğim.

Şimdi sen ne kadar seviştik, ne kadar yakın olduk, ve ben yandım desende, o gecelerin ateşini bir de bana sor diyeceğim.

Şimdi sen ne kadar senden başkasıyla yaşayamam desende, ben dolar 1700 lira oldu diyeceğim.

Şimdi sen ne kadar arkadaş kalalım dersen, ben de o kadar arkadaş olmadığımızı ekleyeceğim.