18 Aralık 2010 Cumartesi

İNSANIM HER TÜRLÜ TECAVÜZE LAYIKTIR, O KADAR !

Mensubu olduğum ve canına yandığım Türk hanesi olarak "tecavüz haketme" denklemini çözeceğiz bugün.

Halkların da bir karakteri vardır. Böcek gözlerindeki taneden bütüne sisteminin öngördüğü gibi. Tüm görüşlerin ortak paydası; bu karakterin izlerini taşır. Şaşmalar, sapmalar ve şişmeler dahil.

Kim ne derse desin, biz ortaasyadan geldik. Göçebe ve istilacı bir nüve'miz var.

Kimimiz plazalarda, kimimiz ağaoğlu sitelerinde, kimimiz AVM kültüründe, yada uzay şartlarında yaşarsak yaşayalım, çoğunlukla ASLIMIZI yansıtırız, altkültürümüzü taşırız, ve sadece şeklen değişiriz. Palavrasyon bir milliyetçilik söylemimiz vardır, aynı söylemleri taşıyan kişiler olarak, memleketi içten dıştan satarız. Satanlara karşı sonsuz bir hayranlık ve muhabbet besleriz. İlk fırsatta satarız, satmayı planlarız, satamazsak ise arpacı kumrusu gibi düşünür dururuz.

Örnek isteyen varsa, -ki götlerine girsin bu örnekler:

fiş almayıp indirim isteriz.
emlak vergilerini dipten gösteririz.
değerli emlak arsalarına inşaat yapmak için üsülsüzlük yaparız
rüşvet alır rüşvet veririz.
dini-Allahı hep kullanırız.

birde birde;

Adamlığı kimseye bırakmama payesi altında her türlü içli dışlı pisliği yaparız ve yaparız.
Yakınlarımızı kayırırız. En kaliteliyi en ucuza almak sevdasıyla dolanırız.

hatta hatta;

Atatürk yaşasaydı en has adamı olarak beni seçerdi diye düşünmekten de geri kalmayız.

İslami topluluklar ve yandaşları şu an iktidarda olduğu için yağ ve bal ticareti yapmaktalar, pahallı lokanta, bahçeşehir keranesi, ve lüküs jiplerinin içinde görebildiğimiz "onlara" sallar da dururuz,

ama zamanında halk partisi iktidardayken zengin olan dedemiz, amcamız, dayımızın bu topluluktan ne farkı olduğunu düşünemeyecek kadar da düşünce fakiri bedbahtlarız. Elbette bunu daha önceden düşünen varsa; sözüm onlara değil.

Benim rahmetli dedem bugünkü gayrettepe arazisi dutluk halinde iken, ki şu anki emsal değeri 800 milyon dolar, halk partisinin değerli elektrik idaresi buraya 7000 lira borç çıkarmış, garip dedem ise orayı 12000 liraya satmış. Bi nevi "sat kurtul" taktiği yapmış. Bilin bakalım bu uygulama zamanında kim iktidarmış?, hadi bakalım..

Bu yüzden her türlü eziyeti hak eden bir ortaasya göçebe topluluğunun son neferlerinden biri olarak

Benim kendi kendime edindiğim bir malım yok,
Benim kırklı yaşıma rağmen bir süper kariyerim yok
Benim bir arabam yok
Benim düşüp kalktığım her renkten bi metresim yok
Benim bi işim bi karım bi çocuğum var, çoğu hediye giyim eşyalarım, çoğu bağışlama ayakkabılarım, çoğu çizik atılmış borçlarım var.

Çoğu da azı da bu.

Ve asla gocunmuyorum, sigara tiryakiliğim dahil.

Ölene kadar böyle gitsin sadece, aç açık kalmayayım, bir dalın ucunda sallanmayayım, çocuğumun mürvetini göreyim.

ŞİMDİ SİZİ GÖREYİM.