HER BİR ZİNDAN

Dünya her bir odasıyla hem yaşamsal tutunma yeri, hem hayati, hem kurallı, hem de bizi yoran bekleme yeri. İmtihanları çetin, sonuçları acılı. İşte bizim de bu aşamaları zora sokan bir tavrımız olduğu muhakkak. Darlaştırma hareketlerimiz var, sıkıştırmalar yapıyoruz, strese itme özelliğimiz ile gelecek karşı darbeleri bekler gibiyiz. Burada çözüm uzaklaşma uzaklaştırma der isek, bir çukurdan bir çukura atlama komedisi karşımıza çıkıyor. Demek ki önce kendimizle barışık kendimizi eğlendiren, başkalarını özendiren bir devirdaime geçmemiz daha iyi. İnsan ne yapar da kendini eğlendirir bir düzen yaratabilir, beceri şart mıdır, motivasyonu nereden tedarik edeceğiz, yaptığımız eğleşmeler bizi mutlu eder mi, emin olun, bir tavada yemeği ısıtmak gibi, yeter sıcaklığa ulaşabilirsek, hücrelerimizin bir hareket kondisyonu yakalayacağını görebiliriz. Çaba ve ısrar sonucu, bir avuç kum, bir eğri tahta, bir kumaş parçası bile mana kazanacak. Şimdi dünyanın bütün petrolünü, altınını, parasını, gücünü bir anda kontrolünüze alsanız ne olacak, değerlendirmeyi, yönetmeyi, savunmayı, kullanmayı bilmedikten sonra. Demekki beceri şart, beceri sahibi olmak en büyük vizyon. Herşeyden vazgeçmek kendinden de vazgeçmektir, dünya vazgeçmeyenlerin kurallarıyla dönüyor. Nasıl ki yüzbin mineral doğada saklı, onbin metal yerin altında sırasını bekliyor, binlerle sır gün ışığına kavuşmakla avunuyor ise, bizdeki kullanışlı ruh böyle bir rüzgara kapılmak niyetinde. Şimdi o rüzgara ilk hareketini verecek ciğerindeki nefes ile bineceğin rüzgarları düşün, bir zindanda saklı rüzgarın tahliyesi seni yüksek dağlarda gezdirsin. Bana da uğramayı unutma.

Z neslinden herşeyi bekle

Z Neslini alfabenin son harfi olmasindan ötürü insanlığın sonu veya en üstün insan kuşağı gibi tanımlayamayız ama birçok sürprize tanıklık edeceğimizi bilmek gerekir. Bu şifrelerin başında aidiyetsizlik geliyor. İnternet ne vaadediyordu başta, -ulaşım sınırsızlık ve entegrasyon evreni. Bu doğrultuda genlenmiş bir nesil haliyle aidiyeti pis kaka iğrenç olarak görecekti ve görüyor. Bu -kendine limit tanımama sloganı artık koca bir kütle olarak kafamıza doğru geldi. Z neslinde amca dayı teyze hala dede abi kimlikleri birer 3.şahıs tūrevi artık. Aradaki bağ koptu, ve ze nesli için artık herkes bir akraba sıfatında. Kan bağı manasız bir isim tamlaması. Z neslinin mutluluk anlayışı da tam bir pasifizm dalgası. Bizim maytaplı fişekli halaylı danslı oryantasyonumuz z için nostaljik bir filmden başka birşey değil. Z nesli için bizim standart ve altı eğlencelerimiz artık birer dev şölen. Bu kavramı yaşadıkça daha iyi göreceksiniz, anlayacaksınız. Bu anlatımımda asla size birşey öğretmeye çalışmıyorum, bir yol ayrımına dikkat çekiyorum. Yaşanılacaklara bir ipucu bırakıyorum kendimce. Ben bu bloğu da para popularite karı kaldırma vesair amaçla yazmıyorum. Ben bu bloğu benden sonraki soylar birgün keşfederek tarihte bir mihenk taşının desenleri olarak görebilir zannı ile yazıyorum ultra genleşmiş duygusal zeka sahibi olarak. Yoksa gecenin bu saatleri sevişmeye çok daha uygun bir zaman. Z dedik sevişme dedik, hadi hayırlı sabahlar kalan harflere.

MUSTAFANIN MODİFİYE CENNETİ

Modifiye, takviye edilmiş demek. Yükseltilmiş süslenmiş güçlendirilmiş gibi anlamları da var. Haliyle benim 50 yılımın şifresi de açığa çıkıyor. Bana tahsisli insan ömrümü hangi esasa dayadığım gayet net. Aslında esasında, kendimi hayallerimle bezemiş ve bu gözlük ile bakmış, motive olmuş, sevmişim dünyayı. Yaradana, o eşsiz büyük otoriteye saygısızlık yapmadan yürümüşüm patikaları. Kendi yorumumu insanlar da kabul etmiş, sevmiş çıkarsızlık dengesinde. Bunu diyebilmek mutluluğu bana arzolunmuş ya ölsem ne gam ne gam. Tabi beni tanımak için bir iğne deliğinden bakmayı becerebilmiş insanlara saygı ve minnetimi itiraf etmeliyim. Artık ömrün çoğu geride kaldığına göre bu sözleri etmeye hakkım da doğmuş oldu. Bu bir açılım değil açıklama, Belki hayvanlar ve doğa da beni tasdikler, zira onlarda da karşılıksız sevmenin bir karşılığı var. Belki gelen sevgilim ramazan da bu seçime onay verir. Mustafanın modifiye cennetine, ufak tefekle mutlu olmaya, bir yola girip onu yolda bırakmamaya, herşeye gülümseme garipliğime, paylaşmanın yükselttiğine, herşeyde sevebilecek bir zerreyi bulma alışkanlığına, bu dünyadan bir cennet diye bahsedebilmeye vesair vesair, ve sair...

JEOSTRATEJIKMAN TURKIYE

Nufus, genç bilgisayar internetçi saf vatansever kırılgan. Konum, fayda olarak 1/3 kullanıyoruz, geçiş olarak potansiyelimiz anormal. Ekonomi, 20 yıl sonra ilk 10 hayal değil. Sanayi, bu hızla ilk 15, 15 yıl sonra. Tarım, 10 yıllık ciddi bir kalkınma programı ile geçmişine döner. Turizm, 5 yıl ispanya 10 yıl italyayı yakalarız. Savunma, asker bir milletiz, teknoloji ile ilk 10 içindeyiz. Spor, burada uluslararası alanda belki 50 yıl sonra başarılı olabiliriz inşallah. Sanat, toplumsal bilinç yükseliyor. Teknoloji, survivordan vakit kalirsa...

90 larda ORTAKÖY

Bir kısa zaman nostaljisinde buluştuk gene. Ortaköydeyim. Bir kedinin sümüğünü sildim, ortaköye kendi çapımda katkı. Ama doksanlarda doksana takılan gol gibiydi ortaköy. Yeni bir çağın habercisiydi. Her tiptür insan orada çaģlayanın suyu olmaktan huzurluydu. Her ne kadar karşımda üç kürt veledi kafamı diyarbakir türküleriyle sikse bile, hatırladığım anıları tespihleyeceğim. Orada bir ağaç vardı, sevgililerimiz bizi potansiyel hayallerle süslü beklerdi, ama daha çok kedi köpek yanaşırdı. Umduğumuz sevgi 4 ayaklılardan akardı. Karşıdan geçen teknelere el sallardık, bu pazar olmadı bidahaki pazara sallamaca. Kumpirciler kesemize hitap ederdi, yarı felsefeciydiler ama şimdikiler hesaba odaklı, tatsız kere tatsız. Üzüldüm sebepsiz. Ortaköy sevgiydi, sektör oldu. Veya ben yaşlandım huysuz oldum.

KANADA VANCOUVER ile TUZLA İÇMELER MUKAYESESİ

Vancouver de yaşayan kanada vatandaşının yıllık geliri 67 bin dolar veya harcayabildiği kadar, içmelerde yaşayan vatandaşın 1276 dolardır, dolardı, şu an 1253 dolara indi. Vancouverde 8 kilometrekareye 1 özgür kanada vatandaşı düşer, bu 8 kilometrekare zaten tuzla içmeler mevkii kadardır. Vancouverdeki bir vatandaş kanada devlet başkanı ile görüşmek isterse, ortalama 3 gün beklemek zorundadır, tuzla belediye başkanı ile görüşmek isteyen bir içmeler sakinine başkanın sekreterinin dönüş süresi 34 gündür. Vancouver vatandaşı için kanada hatta dünya yansa bir manası yoktur, içmeler yurttaşı vatanın 1 kırık tuğlası için canını verir. Vancouverli bir ortalama çalışan aylık kazancı ile tuzla içmelerde bir ev, ve eşyasını ve erzağını satın alabilir, tuzladaki vatansever 1 aylık kazancı ile vancouverde nefes dahi alamaz. Voncuverde bir çalışan haftada 30 saat çalışır, içmelerde bir çalışan gündüz fabrikada, akşam lokantada, gece minibüs veya takside, hafta sonu temizlik veya figüranlık işlerinde çalışır ortalama 130 saat/hafta. Kanadada sağlık harcamaları yıllık kişibaşı 89 bin dolara denk gelir, tuzla içmelerde bu işe imam selahattin belediye ile ortaklaşa bakar. Vancouverli bir kanadalının yıllık tatil ve seyahatlerde 35 günü geçer, içmelerde ise bu süre minibüse ayrılan zamandır. Vancouverde yıllık doğum oranı 10 binde 1.23, içmelerde kaza ile doğanlar 10 binde 23, normal on binde 123 tür. Vancouverli biri dünyada 60 civarı ülke gezer, içmeler insanı ise 3 şehir, 7 ilçe, 15 mahalle. Vancouverdeki binalar 8.8 şiddetindeki depreme dayanıklı iken, içmelerdeki binalar 4.4 şiddetine dayanıklı olabilir. Vancouverde 2 kişiye bir otomobil sahipliği var iken içmelerde 2 bin kişiye bir jant düşer. Vancouverli bir erkek 22 yaşına kadar ortalama 35 bayan ile flört eylerken bunların 30 u ile yatar, içmelerin tamamında watsaptan yazışmaya müsait kız sayısı 10 filandır. Tüm bu kritik verilere rağmen 2055 yılında içmeler nufusu vancouver nüfusünü geçecektir. Bu da arkakapaksözü olsun.

GIGOVAR PARITASYON ve ANTRAXAL CONTRADIKSIYONLARI

Herkesimiz bilimcidir, akli ilimcidir. Bilime eleştiri getiren yoktur, ilime dokunan da. Deli profesörlere bir hayranlık duyarız, onların okuduğu kitapları taşımak bile yorabilir bizi, ama üstte adı yazan bir kitabı okumayı anlamayı analizlemeyi faydalanmayı ve yorumlamayı becerebilecek bir adem bulamayız. Biraz ingilizce bilenler, pariyasyonun bölümleme orantısı, contradiksiyonun da karşı etkileme gibi manalar barındırabileceğini anlayabilir ama o kadar. Demekki tıbbi bir konuya düçarız. Düçar; maruz kalma demek, maruz; karşılıklı olma hali demek. Yani özünü bilmiyoruz, bir deli yazmış delice. Gigovar diye bişey icat etmişler, cicozdan gelme, cicoz misket demek, yuvarlak yumru bir oluşum var heralde, Allah korusun, kötü huylu olmaya bari, antraxal da sinir, karşı saldırı, depresyon gibi şeyleri akla getiriyor mevlam muhafaza, heralde beyinde oluşan bir yumru ve onun sinirsel etkileri bir araya getirilmiş olabilir, yoksa doğum süreci ve sonrasında rahimde görülen yumru sertleşme ve bebekte bıraktığı içgüdümlü hasarlar mı anlatıldı? Demek ki oluyor böyle şeyleri gören var ki yazmış, olmasa yazmazdı.

Uskumru menzili

Deniz tutkunuz nereden gelir bilir misiniz? Çünkü kuralları bilinenden farklı bir dünyadır, keşif merakı uyandırır. Su altını görmek birçok sırrın üstünü açar. Kilosunu 55 liraya aldığınız uskumru bile sizin gördüğünüz göreceğiniz tüm olaylardan daha fazlasını görebilir kısa ömründe. Çünküsü, yüzlerce kilometre yol alır, göç eder, kaçar, saklanır canı pahasına, yüzbin kardeşinin yaşayan tek bireyidir, sizin asla tadamayacağınız besinleri kovalar, kendi de besindir, sizin kitaplarda arayıp ta bulamadığınız aşkı yaşar bir kaç saniyede, bir gördüğünü bir daha görmez, dert keder üzüntü stres matem ayrılık gibi hisleri anında unutur, bu yüzden eti lezzetli olur balıkların. Uskumru için varolmanın dayanılmaz hafifliği tek gerçektir, suyun kaldırma kuvvetine denk. Bu dünyayı bizlerle paylaştığın için teşekkürler uskumru, bu yazıdaki anlamı sezemeyen kardeşlerine de selamlar.

CANAVARA EL VERME

Günümüzde gene, yaşayan insanların en az 100 milyonu icraat olarak diğer insanların emeğine varlığına ve saflığına yönelik sahtekarlık ile hayatını kazanıyor, kazanıyor dediğime bakmayın, çalıyor. 100 milyon dedim yani 800 kişide 1 kişi. Az değil. Uyanık ve tedbirli olmanın bazen işe yaramadığını anlayan anladı. Peki ya mantar bir yaşam, yani çevresinden geçinenler? Onlar da en az 500 milyon. Maşallah. Peki ne yaparak sahtekarların girdaplarından korunabiliriz. Benim bir kaç maddem var uyguladığım. Sizlere bu tariflerimi sunmayı sünnet bilirim. 1- Yaklaşım. Karşınızdaki kişinin size ekstra ilgi sevgi iltifat göstermesi. Karşılıklar hesabını kullanın. Ne yaptım da bu alakaya mazhar oldum şeklinde. Burada kendi zekanızı keskinleştirmek faydalı formül olur. Güven duygunuz boşaltılıyor olabilir. Sonra mevcunuzu yerine koymak için uğraş dur. 2- Telefon uygulamaları. Eğer açılmayan arama, değişen telefon numarası, sıkça ulaşamama, watsapta mesajınızın okunmadığı ( aslında okunduğu halde ) durumlar bir yanık kokusudur. 3. Yahu ne gerek var uyandırmalara, neticede uyanık olun, hissiyatınızı alarma geçirin, ama ne olursa olsun, canavar bir parçanızı yiyecek, doğal seleksiyon, en fazla ben burdayım diye bağırıp çağırmayın, belki sizi farketmez, canavar olmayın yeter.

BÜYÜK İBNELİK ANTOLOJİSİ

İbneler. Orada burada şovenist tavırlar ile eşcinsel olduklarının yayınını yapan bir erkekten ne kadar kadın olur iddiasını sergileyen seksi bozuklar. Tabiiki onlarla alakadar değilim. Ben karakterde ibneler ile ilgili bilgilerim ve düşüncelerim ile bu basımı dolduracağım. Yaradılış icabı bize üflenilmiş duyulardan biri adalet ve doğruluktur. Bu oluş vicdan ile sabitlenir bize. Aykırı hareketlerimiz karakterde bir sorun olduğunu gösterir. Aynaynen ibnelik davranışı gibi. Büyük ibnelik te işte bu sapıtizm'dir. Menfaati zamanı dost kardeş yandaş olup menfaatler ayrıma geldiğinde tanımamazlık yapmak gibi. Geldiği mahalleden gelenleri kapıdan sokmamak gibi. Namus gibi ahlak gibi bedensel ve ruhsal değerleri bozuk para yapmak gibi. Size inananları yarı yolda bırakma hastalığı gibi. Gibi gibi. Şimdi bana isim isim büyük ibneleri sormayın, size vakti geldiği an saniyesinde tanıtım yapacaklar, mini mini kazıklarını birer birer saplayacaklar. Ya tedaviye gidersiniz onları tanırsınız daha iyi, yada onlar ile olmanın onların yolu olduğu bulaşacaktır zihninize. Giren girmiş olacaktır, eh bu da bir nevi uyanıştır.

KAHREDENLER KLÜBU

Hayatımız insetegram hikayesi. Ama insetegramda hep mutluluk içeriği var kare kare. Ben de başlıklar ile karanlık kısmı resimlemek istedim. TRAFİK. Hep tıkalı, hep geciktirici, hep bunaltıcı. Gerek yol çalışmaları, gerek yetersiz yollar, 35 senedir klübe üye. FENERBAHÇE. Kanserin bağışkanlık yapanı. Keçi boynuzu örneği az şeker için kemir dur. Albümümün en renkli rengi ama çekilme ihtimali en zor gemi. Kalpten bağlıysanız kalbinizde sorun var demektir. 40 senedir klübe üye. KIZLAR. Bir ara klübümün en flaş üyesiydi, duyguların zorladığı kale kapısı hep yıkıldı. Define aramak gibiydi ama masraflar hep bilançoyu batırdı durdu. Ama hayaller çok tatlıydı. 10 sene klüp üyeliği karşılıklı anlaşılarak fesih oldu. PARA. Çokluğunun azlığa oranı 1:25 oldu. Hep geldi çok gitti. Varlığı ve yokluğu adeta alkolik bir baba gibi oldu. Arandığında yok, büyüdüğümde gereksiz çoktu. Her klübe üye haliyle. Klüpte daha onlar onlar üye var ama benim parmaklar da yoruldu birden.

Mualla'nın Yannış Seçimleri

Mualla hüvviyetteki ismi, ama kendisine ışıl adını takmıştı. İlkokulda sınıfı zengin-başarılı ve fakir-orta öğrencilerden oluşuyordu, aslında kendi hali de bu iki ana damarın ortasında olmasına rağmen, türk filmleri özelinde fakir-orta arkadaşları ile bağlarını kurdu. Haliyle bu yolda gide gide orta okulu veya orta okul onu terk etti. Babası ona iş bakıyordu, ilk olarak karşısına tekstil atölyesinde biçki dikiş işleri, yada muhasebecinin yanında muhasebe işi çıktı. Bunlardan birinin ucu refahiyetli bir yaşama diğeri yarı aç yarı tokluğa çıkacaktı elbette. Tuhaftır ama bu iki işi de yakıştıramadı kendine mualla ışıl. Sigorta firmasında danışmanlık için el ilanıyla eleman aranan bir işe girdi, hedef kısa gözüküyordu, 100 kişiyi sigorta yapsa, babasının 3 yıllık maaşı vaadediliyordu zira. Ama toplamda 1 kişiyi sigorta yaptı, şimdinin rayici ile masraflar kesilince 134 lira para kazanabildi. Daha sonra bir kadın kuaföründe işe girdi, ilk yaptığı saçın rengi umulandan daha koyu olunca bu işin de kariyeri noktalandı. Kadın kuaförü olmak ölümle burun buruna solumaktır. Sonra en kolay ve garantili iş olan annesine yardım eden kız olmayı denedi, hakkını verelim 3 sene bu rolde kaldı ama, mahalle ona artık koca adayları ısıtmaya başladı. Sonunda 27 yaşındaki ganyan bayiisi olan muammerde birşeyler buldu, nikah kıyıldı, ama muammer haftanın 7 günü ganyan oynamak ve oynatmaktan dolayı iyi bir koca olamadı, sabah kahvaltısında bile at muhabbeti yapar oldu, genelde son elde yatan muhabbetler. Ve birinci yılın ikincisi olmadı, son ayda yattı bu evlilik denemesi. Mualla ışıl artık bir tekstil atölyesinde şefaltı olarak çalışıyor, zeytinburnuna taşındı, kiraya çıktı, atölyeden semiha ile ortak oturuyorlar bodrum katta. Işıl adını tekrar kullanacağı günlerin geleceği umuduyla, şimdilik sadece Mualla.

Da Vincinin Hataları

İnsanlık tarihinin izlerini sanatta aramak geçmişin yapıtaşlarını anlamamıza yardım eder. Aynı zamanda zeka ve yaratıcılık özelliğimizin geriye mi ileriye mi gittiğini daha iyi anlarız. Leonardo usta da bu yolda önemli hanlardan biridir. İtalyaya zamanında yön veren meşhur aile herşeye hakim iken bizim usta anormal eserler vermiş. Ama bazı hatalarını da gözardı edemeyiz. Mesela çoğu resmini eskiz aşamasında yarım bırakmış. Sanırım parasını ödememişler ama bu sanata birazcık ayıp olmuş. Da vinci yine birçok tasarım resmi yapmış helikopter gibi, ama eline tahtayı çiviyi alıp bu projeyi ete kemiğe dönüştürmemiş. Köprü tünel kuleler dahil. Da vinci zamanının eşcinsel sanatçı akımına da girmemiş, ama bu bir hata mı değil mi onu bilmem. Da vinci italya sınırlarının dışına çıkmamış, bu da onu evrensel lokal yapar. Peki madem bizim usta o kadar büyük deha ise, neden kiliseye çalım atıp müslüman olmadı, olduysa bizim bilmediğimiz cinsten ruhuna rahmet olsun da diyebiliriz. Mesela bir de neden çıldırma aşamasına geçerek deli deli resim ve heykeller yapmadı, oysa bu zekanın delirmesi onun hikayesini daha fantastik hale getirmez miydi. Neticede da vinci bu hikayeyi en çok süsleyenlerden biri. Ustaya saygı gerekir, benim yaptığım da onun isminin altını bir kez daha çizmek oldu.

KEDİ VE AJDA PEKKAN

Hani şu 15 yıldır bir kedi devrine girdik ya, sektör oldu hayat tarzı oldu kartopuydu çığ oldu. İşte ben bu devri 70 sonu 80 başında yaşıyordum. Kedi o zamanlar habis necis necaset bir uğursuzdu. Kedi nankördü, cırmalardı, potanşıl kuduzdu, bulduğu yere yavrular, çatıda kiremitlerimizi katleder, mutfakta yemekleri çalardı. İşte o zamanlarda evinde kedi besleyenler bile kedigil sayılır hatta sınıflanırdı. Şimdi kediler ailenin üyesi, çocuğu, ayrıcalıklısı. Trendler bile kedilere göre belirleniyor, anlata anlata bitirilemiyor. Vay anam sümüklüye bak kral oldu dedirten cinsten. Bizim mahalleye supperstar ajda pekkanın dişi kedisi duman, dayısı ve muhasebecisi cemal abi ve eşi kamer ablaya verildi. Sen 70 lerin en sosyete kedisi ol, sonra akkirman sokağın dişisi ol, hayatın pençeleriyle yüzleş, İsmi gibi kaderi oldu dumanın. Şimdi ajida hanıma sorun, kediniz dumanı hatırlıyor musunuz diye, bu mahzun hikayeyi reddeder haliyle, hatırlamam der, ama kamuoyunda işe yarayacağını düşünür ise, evet der onu güvenli ellere verdim, defalarca ziyaret ettim filan anlatır. Bir kere geldi galiba hayal meyal. Kediler ile mahalle arkadaşı ve arkası oldum. Onları odamda yatırdım buzlu kış gecelerinde. Her yemekten sonra kalanı kedilere götürmek rutindi. Duman sayesinde mahalle kedi nüfusu 100ledi. Şimdi bana kedi ve kedi sevgilerini anlatanlara bir bıyık gülüyorum. Karşınızdaki sakallı bir zamanlar fakir kedi babasıydı, siz ne miyavlıyorsunuz halen...şeklinde.

CHP ÇANAKKALE KÖPRÜSÜNE KARŞI

Açıldığı gün itibariyle chp köprüye savaş açtı. Birileri zengin olacak biz fakirleşeceğiz diyorlar. Yani 3 milyar dolarlık köprüyü bize birileri bedavaya yaparak anahtar teslim elimize vermeliydi. İşte chp, işte çözüm. Demireli istanbula köprü yaptı diye mühendisler odasından atan zihniyet, istiklal cadesdine 2 şerit yol yapıldığı için ortalığı birbirine katan kafa, meclise türbanla gelen kadını çiçek ile karşılamak yerine linç eden, hükümeti deviren vesayet, nükleer santral yapıldığı için deniz kaplumbağalarının yumurtlamayacağını düşünen kabiliyet hep chp ayrıcalığıdır. Ve bu ülkede yüzde 20 chpye oy çıkıyor sandıktan. Bu dünyaya çocuk getirmemek ama düzenli olarak seks yapmak isteyenler de chpden. Ne diyelim, gülmek için chp, şaşırmak için chp, gündem olsun diye chp, memur kafalar gençliğine dönmek istiyorsa da chp. Dünyayı çocuk gözüyle görmek için chp, sözcü gazetesi satılsın diye chp, lagada lugada chp.

GARANTİLİ VOLE

Erkek adam için hayattaki bir güzellik futbol ise, futbolun güzelliği goller ise; vole ile atılan goller de güzeller güzelleridir. Peki nasıl güzel vole atılır, onu farklı kılan nedir, vole atanı öne çıkaran hadise nedir. Bir topu havada gelişine vuruş ve yönlendirme ile amaca iletme işidir vole. Kinetik anlamda sana doğru gelen futbol topunun mevcut değişken momentumunu ilave bir vuruş darbesi ile arttırarak kaleye yada amacına uygun şekilde füzelemeye vole denir. Kontrol altına alma ve pozisyonlama olmaksızın işi tek harekette bitirme ustalığıdır, ama ustalık yetmez, bir de hissetme üstünlüğünüz olacak vole aksiyonunda. Biraz imkansızlık beceriniz de gerekiyor. Yani röveşata da bir voledir anladığınız üzere. Vole güç gösteridir. Rakibinizin sizi bir an kaçırdığı, ihmal ettiği saniyedir vole. Vucudunuzun birleşik kuvvet gerilimini tek darbede patlama itişine döndürebilmektir esas kanun. Zaten vole icad edilmemiş, sadece hissedilmiştir. Vole; seyredeni yutkundurma sanatıdır. Kelime kökü ise volley yani karşılama sporundan gelir. Ayak üst kemiğinize oturan bir top voleyi tutulması imkansız bir bombaya çevirir. Topun ah vah çektiğini, kaderine ağladığını hissettirir vole. Zira top hem şımarık hem belirsiz hem alaycı bir zalimedir aynen kadın gibi. Siz siz olun, vole anında istatistiki yüzde doksan rezil olma riskini hesap etmeden voleye niyetlenin hissettiğinizde, ziira bir daha o anın gelmesi birçok ihtimalin kürek çekmesine denk olacaktır. Güç gösteriniz daim karşılığını bulsun, ki dünya daha da güzel yaşanır olabilsin olsun size.

İnsan Hayatı Borsası

2022. Bazı insani duygu değerleri kaybolmuş. Bizi biz yapanlar dahil. Mesela dünyaya çocuk getirmek için uzun vade bütçe planlaması yapıyoruz. Hatta bunu kar-zarar denklemi ile yapanlar da yok değil. Ortalama dünya yaşı 27 idi, şimdi 35, sekiz sene daha yakınız ölüme, sonsuz yaşam planlayanlar dahil. Dünyada kullanılmaya uygun sular güneşteki kar gibi eridi, gözyaşlarımız dahil. Sakat ve hasta genlerle doğan çocuklar katlandı hatta, bizim çocuklar dahil. Hayvanlar insanlar ile beslenmenin geçmişteki gibi provasını yapıyor, sokağımızdakiler dahil. Savaş çıkar diye muhasebe yapmak yerine stok vurgun dizaynı yapanlar var, bakkal amca dahil. Namusun haysiyetin inancın insaniyetin borsası nasıl mümkün olabilir diye düşünen bir beşere adım attık, kusura bakmayın Ben hariç...

Sürgün

İnsan bazı şeyleri aşmış ise aidiyet denilenin etkisinden kolayca kurtulabilir. Mesela bu şehrin didik didik ettiği ruhlarımızı bir sahil kasabasında derin dondurucuda saklamak isteyebilir. Ben olmadan nişantaşı beşiktaş taksim kadıköy acaba farkedebilecek midir yokluğumu. Mesela dostlar, ben uzakta iken hayatları bir sıfır geriye mi düşer? Kumru serçe güvercin karga ve martılar, acaba yemleri eksilince bana doğru uçmak isteyecekler mi? Kediler yemeğini paylaşmadan aç bilaç mı kalacaklar. Marketlerin cirosu akşam kapanışında mustafa bakiyesini arayacaklar mı. Şans oyunlarının rulo kağıtları depoda ne kadar kalacaklar. Otobüste bir yeri boş bulanlar bana teşekkür ederler mi. Herhangi bir komşu beni andığında içinde mangal cızırtısı duyulacak mı. Camilerin nufüsü bir azaldığı için minaresi başını eğecek mi? Velhasıl diyelim, istanbul sana ilk ültimatomumu vermiş oldum..

LEVELOPATLAR

Mevki manyakları, koltuk için herşey mübahtırcılar, dişiliğini işinde kullananlar ( Vermeden verecekmiş gibi yapanlar ) patrona çalışanı aynı anda çalışana patronu şikayet edenler, samimiyetiyle elde ettiği görüşleri patrona gammazlayanlar, ( daha çok sivas malatya ve izmirliler ) sosyal hayatı olmadığı için hayatı mesaide, ofiste koltukta uyuklayarak geçirenler, patron adını tuvalet kağıdı gibi her işte kullananlar, vb. Bunlar yüzde 20 mizden oluşur. Çoğunluk değiller merak etmeyin, halen daha umut var, umuda yolculuk devam ediyor. Haa, diyeceksiniz ki, bu leveopatlar bu derilerine yapışmış sahtekarlıklarıyla ne kadar işte kalabilirler, veya ne menfaatleri olabilir ki? 1. Üst derece şeref yoksunu oldukları için sizi işsiz bırakabilir, hırsızlık yapabilmek adına sizi batağa çekmeye çalışabilirler, hayat boyu mücadele şart inancınızı yok edebilirler. Nasıl onları tanıyabiliriz derseniz, sizi gereksiz övüyor, size patronu ha bire şikayet ediyor, bir işte 5 yıldan fazla aynı makamda oturuyor ise ve elbette sizin açtığınız konuları pat diye kapatabilir ise, işte domuz işte siz.

Üsküdar Kadıköy

İkiz ama bir o kadar farklı semtlerden bahsedeceğim. Tarafsız bir göze bu ikiliden bahsedin, bırakın aynı şehir, aynı ülke olduğuna bile inandırmanız gayet zordur. Üsküdarda tarikat odalarında münzeviler çalınır, kadıköy rok barda 1300 desibel. Üsküdarda şehrin koşuşturması, kadıköyde bohemlik üste çıkar. Kızlar kendisine kadıköyde randevu veren erkekleri, üsküdarda buluşmak isteyenlere tercih eder. Üsküdarda milli gelir kadıköyün yarısına denk gelir. Kadıköyde hükümet protesto edilir, üsküdarda milli duruş sergileri yer alır. Kadıköyün asfaltını mersedesbmwler ezer, üsküdarda şahindoğan. Üsküdarda sosis ayran 9, kadıköyde 13 liradır. Üsküdarın milli yemeği pide tavuk döner, kadıköyün yarım ekmek kokoreçtir. Kadıköy moda parkında bira votkanızı köpürtür içersiniz, üsküdar millet bahçesinde köfte yarım ekmeğe sarılır, çayla fantayla içilir. Kadıköyün şövalyesi boldur, üsküdarın mücahiti. Kadıköy fenerlidir, üsküdar karışık. Kadıköyde anılar boldur üsküdarda gelecek planları ağır basar. El cümle, üsküdar kadıköyü aynı anda içselleştirdiyseniz, bu şehrin zenginisiniz.

Sikik Tarzanlar

Anadolulunun değersizleştirme sıfatıdır bu başlık. Tarzanın ağaçlarda dallarda oradan oraya uçmasına mana veremeyen tahıl beslemeli anadolu yiğidi tarzanın tecavüze uğraması ihtimalinde buluşmuştur. Dolaylı olarak anlatmaya çalıştığım olgu, her kesimin temelde karşı olduğu insan, toplum, hareket, görüş ve siyasetine bir adlandırma gayreti olacağıdır. Benim sikik tarzanlarım ise batıcılardır. Batıda yaşayanlar hariç her yaşayan insanı ve kültürünü bir insan değil, bir organizma bakteri ve köhne zihniyet olarak görme hastalığıdır bunlardaki. Çoğu arkadaş tarzan gibi batıya uçmuş, amerika avrupaya, ve kısa bir zaman sonra sikik tarzan gibi geriye dönmüştür benim çevremden. Oysa bizim geldiğimiz yer belli, tohumumuz belli. Evet geri gelmeyenler de oldu, ama çoğu tasmasız köle oldular 5000 douche mark maaşa. Basit bir denklemi hafif ısıtarak gözünüze sundum. Bu kadardı.

WHY NOT DAYI

A men dedicated to victory for the land. The land over the blacksea. Russian empire is lika a vampire, that want this war. All the women move to west with babies at zero level. The war came and lifes stopped suddenly. All the people very sad. But no one knows, there is no winner. History is the witness of fact. Wars without parents. Evil may be. If you have chance to survive, you say war is the result of endness. So simply, many man couldnt see the result. Wishes are to not to be, but war is the cloud over me. And turn back to life mr empire, war is not the gain of you, it might be the glory of humanity. See the future, and say the madness is over, home with happines is the name of victory. Say it please, say please.

Ķar nasıl Gelir

Dünyayı çevreleyen atmosfer altı hava bileşenleri canlı yaşamı için hayati şarttır. Buna olumsuzluk diye adlandırılan fırtına hortum aşırı sıcak ve ekstrem kar yağışı gibi dengelenme olayları da dahildir. Dolayısıyla hava durumlarından şikayet edenler bu cümlelerini derin dondurucuda şekillendirip afiyetle bigüzel yesin. Hayatım boyu sevinç'in renklerinden biri olan kar beyazı, yürürken çıkan çürp çürp sesi, yağarken oluşan sessizliğe yakın kar yağma sesi de dahil hep ama hep beklenmeksizin gelen yağışlardandır. Meteorolojinin ( kısaca mete olarak adlandırılacaktır ) geldiği son nokta bile en fazla yüzde 15 isabet ile kar yağışını bilebildi bendeki istatistikler tablosunda. Belki de hep denize yakın beton ısı blokları ile çevreli yerlerde yaşam bulduğum için bana hep az kar yağdı. Bunların kralının kralı da 87 mart ayındaki buluşmadır. Yarım saatte 35 santim hemde, varmı yanına yaklaşacak babayiğit? Yani şimdilerde uyarı yapılıyor ya, hatta yaygaraya varan uyarılar; çoğu ile sadece araba üstü 1 santim görebiliriz. Başlığa gelirsek, kar beklenmeksizin, hava dinamikleri birbirine girdiğinde, rüzgar bulutlara çöptanlık yaptığında, basınçlar cinnet geçirdiğinde, bu kavgaya atmosfer karıştığında, hepsi çorba olduğu anda, bir sulh yapılır, sulh beyazdır, toprağa barış metni olarak iner. Anlamadınız mı, bakın pencereden abi yağarken, al birini eline, erimeden önce dikdik dik gözlerini, görürsün o imzayı.

REİSİMİZİN ANATOMİSİ

Reis kasımpaşa sokaklarının tavıdır, kuru gürültüyü bertaraf edebilir. Reis teşkilatçılık ve belediyecilikten gelmiştir, organizasyon ve yönetimde demiri iyi dövülmüştür. Reis yokluğu bilir, o sebeple daimi uyanık ve tetiktedir. Reis futbolda şekillenmiştir, taktiği ile vucudunu silah haline dönüştürebilir ve tek amacın maçı kazanmak-kaybetmemek olduğuna kilitlenebilir. Reis necmettin hocanın şurasından geçmiştir, teknoloji bilim ve stratejinin doğrultusunda söylem geliştirir, düşmanın kodlarını deşifre etmek onun için bebe oyuncağıdır. Reis güç dengelerinin köşekapmaca oyununu bilir, onun için gücün ne kadar az veya çok olduğu önemli değildir, gücü doğru kullanmak uzmanlığa girer. Reis karşı saldırılarda sağlam durmayı refleks edinmiştir, dağılmayı değil, o sebeple ölümcül darbenin sırasını iyi bilir. Reis kendi kadrosunun sınırlarını iyi belirlediği için içerden darbeleri kolayca sönümler. Reis bir seçim maestrosudur, boşta gezen oyları uyum çatısı altına almakta güzel besteler güfteler ile kulaktan gönüle iner. Reis kuşaklar arasındaki çatlaklardan sızmıştır, o sebeple kuşakları çatlatmak yerine yapıştırır. Reisin hayatında cevaplanamayan sorular ile yaşanmış eksiklikler çok yer işgal ettiği için halkın temel ihtiyaç ve bakış açılarının gözlüğünü kafasından çıkartmaz. Reis siyasetin bir giriş gelişme sonuç bağlamında yapılması gereğini bildiği için tansiyonu elinde tutar, doğru zamanda sonuç cümlesi hazır olacaktır. Reis kötülüğün bütün yüzlerini görmüştür, bu sebeple bile onu korkutmaya çalışmak sadece reisi eğlendirmeye yarar. Reisin bütün mücadele anılarında gizli-açık psikopatlar ile yaptığı vede kazandığı güreşler vardır, yağlı yağsız, bu sebeple reisin sırtı yere gelmiyor.

Hüzün Dolu Gözler

Ne günlerdi onlar, hüzün ile renklenmiş, gri mavi tonların hakimiyetinde. Hani o ölmüşlerimiz vardı, bizi sevenler. Hani çocuklukta daha çoğu. Şimdi nerdeler diye düşünürsek betonlara kafamızı vursak bile onların acıları karşısında of bile demeyeceğimiz. Hani ilk aşk vardı, şimdi toplumun hangi katmanında diye bir anlık merak ettiren. Hani nerede bir bayram sabahının heyecanla karışık güm güm atan yüreğimizin pusları. Hele bir de maçlar yapardık çocuk ruhlarımızın arşa çıktığı, kimsenin önemsemediği bizim önemimiz olan. Bir de sinemalar vardı, ışıkları söndüğünde dünyamızın tamamı oluveren. Hasta yatardık yılda bir iki, annemiz vardı alnımıza sirkeli bezi şevkatiyle değdiren, sirke değil şefkat bizi iyi ederdi. Hani vardı ya bir de ilki önemli gerisi az önemli olan hayalkırıklıkları. Hayal bir kere kırılır, gerisini aptallık olarak kaydeder tarih. Ve o tarihin miniminnacık el kitabı, kapağında hüzün dolu gözlerle süslü.

World War 3

Dünya kızıştı artık. Neyin gerçek neyin sanal olduğunu ayrıt edemiyor, zira herşey bir aygıta bağlandı, excel gözlüğüyle dünyaya bakanlar yüzünden birer makineyiz artık. Kör köpekler. Irakta suriyede afrikada afganistanda ölenler, botu delinenler, parçalanmış cesetler sansürlendi neden, göz zevkimiz bozulmasın diye. Sahte bloklarınız, oyuncak natolarınız, osuruktan ittifaklarınız bu durumda sıfır katsayı ile çarpıldı. Menfaat gözlüğü ile sapma tetiklendi, ve artık bir canavar doğacaktı, adı putin de olabilirdi, kim ja yonk olabilirdi, korona veya netanyu olabilirdi. Şimdi boşuna tepinmeyin, ne olacak zannediyordunuz ki? Haydi, gidin dua kitabı alın, artık kredi kartınızda ve insanlığınızda biraz bakiye kaldıysa.

Survivor kişilik bozukluğu örneklemleri

Bu projeyi gözlemledim ve kişilik bozukluklarını sunmak iyi olur dedim. EVRİM: Ben doğruyu çekinmeden söylerim ve konuşurum şeklinde ortaokulu zoraki bitiren kişiliklere örnek oluşturur. Kendisinin menfaatini herkesin gözetmesini ister, korkutma sinyali salar, lobiciliğine güvenir, arkamda sağlam psikopatlar var, mafya anasıyım algısı yaratmaya çalışır. Başkalarını suçlama refleksi çok güçlüdür, ama kendine yöneltilen mantıklı suçlamalarda dili dolanır, üstten gelmeler ile olayları bastırmaya yeltenir. Onunla sadece onun güdümünde olmakla geçinebilirsiniz. Mağduru oynamak uzmanlık alanıdır, gözyaşları ve haksızlığa uğrama ortamları en büyük silahıdır. Yeri geldiğinde masum çocuk rolünü dahi oscarlık oynar. Eğer güç değil ise gücün yanına yanaşır ve fırıldak ana olur. BATUHAN: Dizide çocuk yıldızı oynamak kişilik bozulmasını tetiklemiştir. Ona sonsuza kadar survivor yarışmacı olması teklif edilse düşünmeden kabul eder. İçinde bulunduğu toplumun kendisini kayıtsız şartsız lider kabul etmesini ister. Takım için görünme rolü oynar ama feci bireysel düşünür. Kendisinin diş geçiremediği bir karakter görür ise küsme sessizleşme kendi haline geçme reflekslerini sergiler. OGEDAY: Egoizmin, şövalyeciliğin, gizli kast liderliğinin örneğidir. Diğer insanlara kendi güdümüne girerler ise ancak var olabilecekleri mesajı verir. Kendine ilahi manalar yakıştırır, megalomanik ama dışavurumsuz bir kişilik bozukluğudur. anne babası kendine verdiği ogeday ismiyle onu sonsuz bir megaloideaya batırmış veyani haksızlık etmişlerdir. Lisede ogeday ile çıkmak isteyen liseli kızlar ogedayın götünü sonsuzluk mertebesine inmeyecek şekilde kaldırtmışlardır. YASİN: Bir hurda dükkanının bütün işe yaramaz parçalarıyla üretilmiş modern dünya pinokyosudur. Arıza ile donatılmıştır. Çok farklı ruh halleri ile karşımıza çıkar, uyumsuzların kendini uyumlu bulduğu bir isyan karakteridir. Kullanılıp atılması kaçınılmaz. Çünki hiçbirşey yapmadan yaparmış gibi yapmanın dayanılmaz hafifliği ile eskimek yasinin kaderidir. BARIŞ: Bir tükenmişlik sendromu adayı olarak hayatı geçecektir. Uyumsuzluğu kabalığı vahşiyeti ile toplumdan uzakta yaşama kaderi ile karşılaşacaktır. Devamlı pohpohlanması, paraya ve ilgiye boğulması belli bir zaman sonra biteceği için mağarasında ömrünün geçmesi kaçınılmazdır. Kitap bile yazmış ama 300 tane satılınca acun denilen çöp makinesinin dişlerine tekrar kendini bırakmıştır. BERKAN: Ortam adamı, tezahürat kimliği, ve alt kültür olmanın ezikliğini vasat olayım kaderini benimsemiş bir yapmacık insan. NAGEHAN: Yaşayan arabesk kompleksini vucuduna kas yapıştırarak belli etmemeye çalışan kimlik. Feci bireysel. Ezik kadın olma reklamı ile sms toplama stratejisini benimsemiş. Ana okulu zekası ile sınırlı, baskı altında yaşamış bir ömür örneği. MERT: Bireysel, her kimliği takınabilmeyi becerebilen, kadınları kendine köle etmeyi becerebilecek yeteneklere sahip, kendisi için kavga edilmesinden zevk duyan, yaşlandığında zengin kadın avcılığı kaderiyle mantarsı bir yaşam ihtimali kuvvetli adam. DİĞERLERİ: Normale yakın örnekler.

Neither or Nor Meselesi

Putin nükleeri kullanırsa noolur, korkutmak için söylediyse ne yazar. Rusyanın ekonomisi savaşı devam ettirirse çöker mi, ateşkes olursa prestiji ne hallere gelir. Ukrayna direnişi sonuç verir mi, ukrayna tapusunu savaş bitince kime vermek zorunda? Boğazları taraf veya yancı gemilere açmalı mıyız, veyahut möntrö möntrö deyip pasifte mi kalmalıyız. Savaştan kaçan çoğu kadın mültecilere sınırı açarsak, Türk kadınlarının bu durumda rekabet amaçlı makyaj estetik cilt manikür pedikür masraflarıyla aile bütçemizde açacağı deliğin çapı ne olur? Halen daha amerikanın kışkırtmalarıyla kendini güvende hisseden yönetimler dayılanmaya devam edecek mi, yoksa amerikanın tek derdi olan doları kanatlandırmak için anasını bile satacağını anlayabilecekler mi. Domatesin kilosu 15 liradan 2 liraya düşünce, domates salçası yapma kursu açmak fırsatçılık olur mu? Putin ve ona çomak tutanlar geberdiğinde gidecekleri cehennemde onların başına bu savaşta boşu boşuna ölenlerin ruhlarını zebani olarak dikmek Allahın işine karışmak gibi olur mu?