30 Mart 2022 Çarşamba

HER BİR ZİNDAN

Dünya her bir odasıyla hem yaşamsal tutunma yeri, hem hayati, hem kurallı, hem de bizi yoran bekleme yeri. İmtihanları çetin, sonuçları acılı. İşte bizim de bu aşamaları zora sokan bir tavrımız olduğu muhakkak. Darlaştırma hareketlerimiz var, sıkıştırmalar yapıyoruz, strese itme özelliğimiz ile gelecek karşı darbeleri bekler gibiyiz. Burada çözüm uzaklaşma uzaklaştırma der isek, bir çukurdan bir çukura atlama komedisi karşımıza çıkıyor. Demek ki önce kendimizle barışık kendimizi eğlendiren, başkalarını özendiren bir devirdaime geçmemiz daha iyi. İnsan ne yapar da kendini eğlendirir bir düzen yaratabilir, beceri şart mıdır, motivasyonu nereden tedarik edeceğiz, yaptığımız eğleşmeler bizi mutlu eder mi, emin olun, bir tavada yemeği ısıtmak gibi, yeter sıcaklığa ulaşabilirsek, hücrelerimizin bir hareket kondisyonu yakalayacağını görebiliriz. Çaba ve ısrar sonucu, bir avuç kum, bir eğri tahta, bir kumaş parçası bile mana kazanacak. Şimdi dünyanın bütün petrolünü, altınını, parasını, gücünü bir anda kontrolünüze alsanız ne olacak, değerlendirmeyi, yönetmeyi, savunmayı, kullanmayı bilmedikten sonra. Demekki beceri şart, beceri sahibi olmak en büyük vizyon. Herşeyden vazgeçmek kendinden de vazgeçmektir, dünya vazgeçmeyenlerin kurallarıyla dönüyor. Nasıl ki yüzbin mineral doğada saklı, onbin metal yerin altında sırasını bekliyor, binlerle sır gün ışığına kavuşmakla avunuyor ise, bizdeki kullanışlı ruh böyle bir rüzgara kapılmak niyetinde. Şimdi o rüzgara ilk hareketini verecek ciğerindeki nefes ile bineceğin rüzgarları düşün, bir zindanda saklı rüzgarın tahliyesi seni yüksek dağlarda gezdirsin. Bana da uğramayı unutma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder