19 Mayıs 2016 Perşembe

KARBÜRATÖR

Hayattaki payem sorulduğunda, maketçi-modelci olmak istediğini söylemişti 11lik mustafa

gülünçtür,

belki büyüdüm ama halen daha hayatın modellemesini yaparım, insanlar gülsün diye.

Ben olmuşum yani...

Beni kötü biri zannedenler var halen daha yaşamakta olan,

onlara bakarsanız; hastane, karakol, devlet, hatta mezar bile kötüdür. Hatta baba hatta polis hatta asker hatta doktor...

En büyük eserleri sabır inat ve irade yapar, ama bunlarda kötüdür.

Bu insanlara bakarsanız, yaşam döngüsünün dengecileri olarak bir noktada toplandıklarını görürsünüz, bişey yapmayı, bişeye kalkışmayı, bi yol katetmeyi dahil, herşeyi kötü görürler. Onlar hep geriyi işaretleyen tabelalardır, yada başlangıcı gösteren oklar.

Birde şabloncular var, onlarda hayatı bir daire olarak görürler, prosedürün kuralını, matematiğin kitabını, kimyanın kuramını yazar dururlar, hayatın şablonunu çizer dururlar.

Tabelacılar ve şabloncular aynı kökün soyudur.

Birde kendimin de dahil olduğu karbüratörcüler var. Su birikintisindeki balığı denize atan, bir yola girmek isteyeni sıvazlayan, marşı basmayana el atan, düzlükleri tarif ederek gerilerde kalmayı göze alan, bünyenin değişmezi karbüratörler.

Şimdi geride bıraktığım herkesi bulun ve sorun bakalım:

Eski bi karbüratör vardı hayatınızda, gürültülü çalışır ve duman-toz yapardı, içindeki yakıtla havayı karıştırır ve seni yollara salardı.

Şimdi o karbüratörün yerine modernlerini koydun ama,

O eski karbüratörü aramıyor musun zaman zaman diye?

Canım motorlarım, bende sizleri toz duman özlüyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder