30 Mayıs 2016 Pazartesi

yi beni ricep yi beni

İnsanlık Recep ivedik felaketiyle yeniden yüzyüze. Kadın olsun, erkek olsun, bütün cinslerin kendisiyle dalga geçmesini anlatan bu film serisi, sonun başlangıcına, yani insan neslinin tezahürüne işaret ediyor.

Kendisiyle dalga geçebilmek. Afili,şahane ve rahatlatıcı bir laf.

Demekki, Recep İvedik karakteri ile kendimizle dalga geçebiliyoruz, aman ne muntazam.

Recep ile canlanan resimleri aklınıza getirin. Recep, toplumsal uyumsuzluğu ve otorite tanımaz çıkışları ile, vede bazen uyum çabaları ile, aslında toplumun kendi kendine olan eleştirisi. Kendini bu sahnede bulan herkesin ortak tepkisi ise gülümseme. Evet bizi bize "becerten" bu aynanın gerisinde, kendimizle yüzleşme çabamız var.

Recep, filmin başından itibaren, içimizdeki vahşeti, isyanı, anarşiyi, arabeski, mahrumiyeti, sefilliği, özeleştiriyi dışa çıkartıyor. İçimizdeki canavara selam duruyoruz. Eğerki bilimsel normda bir çalışma sonucu olsaydı, ifade gücü bu kadar yüksek olamazdı. Kalite sıfır ama ifade gücü yüksek. Olamaz mı?

Kendimi kalite ile özleştirmeye çalışan bir insanım. Olduğu kadar, dolayısıyla Recep İvedik filminin eleştirel reklamını daha fazla yapmayacağım. Çünkü suni zeka karşıtıyım, içinde doğallık olmayan ve niyeti belli olan hadiselerden uzak olduğumu biliyorum.

Recep ivedik, bırakın ruhunuzu becersin siz kendi kendinizle olan eleştirinizi samimiyet şartlarında yapana kadar. Kötü bir aynaya muhtaç olmak mecburiyetinden kurtulana kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder