22 Mayıs 2016 Pazar

ÖLMEYEN KADIN VAR MI?

Allah bazı dengeleri yaratırken, yaratıcı vasfının üretebilme yeteneğini "belalım" kadınlara vermiş. Takdir böyle. O yüzden kadına ölümü hiç yakıştıramam. Kabullenemem. Varoluşun sonu gibi algılarım. Ben; ben bitince bitenlerden değilim, toplamın totalini düşünürüm.

Ben otomobil sürerken özellikle yoluma çıkan kadınları ezmemeye özen gösteririm. Sonrada eklerim yoluma giderken: -Belki senden çıkacak olan memleketi kurtarır, yada insanlığa faydası dokunur diye..Ne bileyim ezmemek lazım bence. ( Not: Kadınlar yolda ezilmek için herşeyi yaparlar. )

Ne zaman bir kadın ölse, tuhaf bir suskunluğa tutulur dilim. Ne zaman bir kadın can çekişse, yaşaması için dilek yumurtasını bile kırarım. ( Allah tarafından insanlara "kabul etmek üzere" verilen bir sefere mahsus dilek hakkı, ömürboyunca )

Ne zaman bir kadın kendini ayaklar altına düşürse, ona irtifa kazandırmaya çalışırım. Bir çocukların birde kadınların yeisini kaldırmaz yüreğim.

Ne zaman evlenecek bir kadın görsem ona içimden şans dilerim yolculuğunda. Savaşa giden tabur tabur askerlerden her birinin evindeki hüzün patlamasına karışır yüreğim, dönüşüne ömrümü veririm.

Ne zaman yolda bir erkekle tartışan bir kadın görsem, kadının bir tokat veya yumruk yememesi için Allaha dua ederim, Allahtan başka kimse duymasada. Uzaktan gözümle takip eder, kadını kurtaracağım uzaklığa kadar kulak ve göz kesilirim. Sesler duyulmazsa liman yatışmış demektir.

Ne zaman üzgün bir kadın görsem Allaha gözkırparak şükrederim. Üzüntüler kadının yaşaması için yedek kuvvetlerdir, ve kadın üzüntüsü damla olarak gider, coşku olarak geri gelir, serinletir.

Ne zaman bir kadın görse, onu yatakta hissedenlerle asla ve asla hislerimi değişmem.

İzin verinde değişmeyeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder