20 Nisan 2016 Çarşamba

Geçmişten geleceğe

Kuşak farkı derler, bilirmisiniz? Yaş farkı olan insanların dünya'ya bakış açısı farklılığı. Her iki tarafta birbirine göre haklı. Ben herşeyi çok farklı açılarıyla görebildiğine inanan ve böylece yüzlerle takdir edilmiş biri olarak bu konuya değineceğim, zira geçmiş dünya düzlemlerindeki mustafayı tekrar tekrar seyrediyorum, yaradan bu cd kayıtlarını elegeçirdiğimi ve izlediğimde bana farklı bakış açıları getirdiğini biliyor, bu yüzden yazabiliyorum. Bir ay sonraki mustafanın nasıl değişik hedefleri olacak ise, 20 yıl öncesindeki mustafanında öyle koşuları vardı. Şimdi bu koşular bana hernekadar amaçsız gelsede.

Akrabalarım kamyonete dolar, bizi programsız selamsız, kamyonetin kasasına atar ve olabildiğince uç sayfiyelere götürürdü. Kurbağa ve balıklarla oynar, kertenkelelere taş atardık. Çatapatları duvarlara sürerdik, parmağımız kanayana dek. Mantara tel bağlar, kızlar geçerken atardık, köyde manda bokunun içine sarma barut yerleştirir, camiden çıkan ihtiyarları gelirken gördüğümüzde fitilini yakardık. Makara ipliğini dar sokaklara gerdirir ve kurbanımızı beklerdik. Mahalle maçlarını sokak arasında yapar ertesi gün mahalle savaşlarını aynı yerde yaparak çocukluk denen çılgın ruhu beslerdik. Annemiz domates peynir ekmeği bize ucu ucuna yetiştirirdi. Ağaçaların tepelerindeki dutlar ve incirler en anaç hazinelerimizdi. Aniden silah sesleri ve koşuşmalar başlar ve yerlere yatma oyunu oynardık. Polis dur ihbarıyla anarşistin peşinden giderdi en fazla 45 saniye sonra. Mahallemizde kanalizasyon patlardı, itfaiyeye çay götürür, pötibör sunardık. Cuma namazına kısa pantolonlarla gider, gülme krizlerinde namazı ve apdesti tehlikeye sokardık. Öğretmenim uzun tırnaklarıyla kulağımı 3 gün kızartırdı. Karneyi eve bıraktığım yerden 3 ay sonra alırdım. Adalarda temiz floryada pis denizin tadı benim vitaminimdi. Deniz özlemini ise leğenlere su doldurup nefes tutarak dindirdik. Kuran kurslarında yediğim sakallı hocanın tokadından hala korkarım. Birkeresinde çöpten topladığımız ilaç ve kremleri birbirine karıştırdığımı ve patlattığımı hatırlarım, ama kimya dersim hep zayıf olmuştur bu patlamanın tesiriyle. Kuş yakalar ve salardık gözyaşını görünce kuşun. Köpek besler ve onunla dünyayı fethedebileceğimizi düşünürdük.

Şimdiki en hunhar fantaziler bile çocukluğumun yanına yanaşamaz. Adı geçmez, yüzüne bakılmaz.

Gelecek, geçmişteki yılların tümünden geleceğin 1 saati daha önemli, evet, inanmazsanız 1 dakika nefesinizi tutunda görün.

Şimdi yokuşlar çıkılmak zorunda ve çocukluk gençlik ateşleri olmadan arkamızda. Anne baba ya var ya yok, varsa bile olmayacaklarıda görülebilir.

Şansınız varsa kolay tüketilebilir bir aşk sizi 2-3 hafta yaşatır, ama sonrası 3 yıl geriye düşmek.

Yada dava adamısınızdır, isminizi silinmez mürekkeple basmak istersiniz, bişeyler yaparsınız. Ya benim gibi çağı tutmak isterken, çok güçlü bir düşman sizi dizçöktürür, yada çağa ayakta bile olsa biner,

çocukluğunuzda inersiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder