25 Ocak 2010 Pazartesi

SÖYLEMİN KRİPTOSU

Aslında Söylem teyze yılın 11 buçuk ayı karlar altındaki bir şahsı muhterem. Tanıştığımız zamanlara ait atıflarımla onu yarım ay daha sergileyebilme fırsatı buldum. Geri kalan zamanlara ait birşey bilmediğim sebebiyle,

Şimdide Söylem ruhuna ait kalıntılardan seçme; onunla akılda kalan anlarımızdan bir derleme yapayımda aklı başına gelsin. Aklı başında ama hatıralar başına gelsin. Zira bredpit anjelina julia yazışmamızdan beri, ( worlds the importantest dilemna ) ben kötü niyetli bir zanlıyım. Söylemin gözünde ya canlı ya zanlısınızdır, gerisi-ardı yok.

İtilmiş anlarında mutlaka beni arardı, ben cepte var bir adam olduğumun bilinciyle katılımlarına gelirdim.

Bir kere otobüsten beni görüp ilk durakta indi, ama ben maça gidiyordum, kusura bakmış olabilir.

Arkadaşları yanında iken üniverstede karşılaştığımızda bana pislik ( şitos ) muamelesi yapardı. Toplumuna göre renk değiştirirdi.

Hiltonda bir davette bana eşlik etmişti, bütün meşhur şahsiyetler içinde en tuhaf ikiliydik. Ertesi gün -O kız kimdi? sıkıştırmalarına maruz kaldım, tuhaf olacak ama Halamın kızı demiştim.

Beni arkadaşlığımız boyunca daimamutlaka darlandırırdı. Bir kere sevgili bulmuştum biryerden, kendisini acayip bozmuştum, ama sonradan üzüldüm, Allahın verdiği bir can olması sebebiyle.

Bana bir mesajında -kötü sevgili ama iyi arkadaş olduğumu söyledi, ki doğru. Hangisi daha önemli?

Aslında konuya istatistiki bakmak daha önemli. Ben onun yerine yazılarımı koyabildim, onu olmadığı kadar onurlandırmaya gayret ederek. Hiçbir borcum yoktu, sadece kendisine doğum gününde veremediğim bir borcam almıştım. Borcum; borcam. Maalesef nişantaşındaki evde yıkıntılar arasında kalmış.

İsimsiz kahramandan cisimsiz kahramana...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder