11 Ağustos 2009 Salı

SEYTANTEPELİ DONG ÜSTAD'IN UYGULAMALI JUI-JUITSU DERSLERİ

Çekirgeler, hepiniz Fuji Yama tapınağına hoşgeldiniz. Karşınızda DONG üstad ve öğretisi.

Huyaaa çekirge!

Saol.

Otrun, duyduklarınızı bir seferliğine anlatacağım ve geldiğim gibi bir toz bulutuna binip, zirveye doğru çıkacağım.

Saol.

Önce temel prensiplere ve açıklanmalara göz atalım. Ben bu açıklamaları gözünüzde büyümek için değil, birşeyleri öğretmek için yapacağım.

Saol.

Jui juitsu sanatı kesinlikle bir savunma felsefesidir. Saldırı ve intikam veveya kötüniyet ile asla sulandırılamaz.

Hatta; rakibiniz size saldırsa bile onun gücüne denk uygulanmalıdır. Orantılı güç sanatıdır.

Saol.

Hava atmak için bu kursa gelenler varsa, kasımpaşadaki karete kurslarına veya etiler ELYSIUM'a gitsinler.

Yok, saol.

Size bu felsefenin bedeni ve ruhu gerçek gücüne inandırmak için bir vasıta olduğunu söylüyorum. Yani esas güç sensin, gücün efendisi sensin, gücü akıllı kullanmazsan altından kalkamayacak olanda sensin.

Saol.

Ben bu boyuta nasıl dahil oldum bilen varmı?

Yok, saol.

Sizler gibi mini çekirge iken, köyümde beni insafsızca pataklayan bir Yakuza vardı. Bütün işi gücü, köyü korumak altında sağı solu haraca kesmek olan, köy meydanında buda gibi oturan ama garip köylüleri korkutmuş bu yakuza, devamlı bize maceralarından bahseder, bizi küçümser, ve inanmayanları pataklardı. Gücünü kaba güçten alırdı, aslında anlattığı kahramanlıklarda patakladığı haydutlarım şeker kamışı olduğu biliniyordu. Ben tüm bu ezikliklerin etkisini ruhumda erittim, esas gücün kalpte olduğunu ve kaliteli-kalitesiz olarak ayrılmadığı sonucunu benimsedim. Ya kalitelisinizdir ya kalitesiz.

Birgün dağdan köye indim, bir torba pirinçle çıkmıştım, arttırdım ve bir avuç pirinçle indim. Yakuzanın bir günlük pirincini 11 yıl kullandım. Yakuza ise geçen zamanda iyice softalaşmış, bu seferde köylüleri buda olduğuna inandırmıştı.

Köy meydanında gölge dansı yapıyordum doğaçlama, yavaş yavaş saygı ve güven kazanmaya başlamıştım. Yakuza bunu bile çekemedi ve hakkımda dağdan kötü niyetle indiğim hakkında dedikodular yapmaya başladı. Beni çocukluğumdan tanıyordu zira, ama karşıma çıkmaya tedbirli yanaşıyordu. Sonunda en olmadık anda bir meydan okuma ile köyü ayağa kaldırmaya kalktı.

Dong kendi kendine gölge dansı yaparken ya çocuklarınızı ve sizi dövmeye kalkarsa (!)

Kendi kimliğini hafızasını zayıf zannettiği köylülere anımsatmak için bunu yapıyordu, çünkü köylülerden daha zekiydi.

Yakuza ile meydanda karşılaştık, daha selam verirken bile vurdu, kendi çizgisinin dışına taşıyordu, ve eldiveninde atnalı vardı. Nereden biliyorsunun demeyin, çocukluğumdan bu darbelerin tadı damağımda.

Orantıyı eşitlemek için kendimi karpuz kıran seviyesi şiddetine ayarladım, onun şiddeti ise duvar yıkan seviyesi, yani gücünün limiti olarak işaretliydi. Bu durumda kendimi sadece onun darbelerine karşı koyarak yorma ve tüketme şeklinde dövüştüm, daha doğrusu sadece dans ettim. O ise tükendiği anda bile sövdü-saydı, yerden kalkamaz hale geldi, yerden bile çifteler çıkarıyordu, havayı dövdü, kendini dövdü, dahası kendini övdü, ve ben uyuyorum diyerek karşılaşmayı sonlandırdı.

Saol saol saol.

Bana sonuçları hangi çekirge anlatacak:

-Onun size yaptığını yapmadınız.

-Öfkenize yenilmediniz.

-Örnek olmak için bu karşılaşmayı yaptınız.

-Onu muhatap alarak köylülere gerçeği gösterdiniz.

Hayır çekirge, köylüler bizi seyretmedi, ben onun kendisini görmesini sağladım.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder