12 Şubat 2010 Cuma

BÜTÜN DÜNYA BUNA İNANSA, BİR İNANSA....

Şu dizileri, mankenleri, imaj yaratıklarını, sanal dünyayı, hayal tacirlerini, velhasılı bütün tüketim tetikleyicilerini sevmiyorum, sevmeyeceğim.

Bana karşı çıkan bir insanlık kurumu var, sessiz çatışmamızda. Diyorlar ki: Hayat başka türlü nasıl geçer, gel aramıza katıl, ömrünün ızdıraplarını tüketim köpüğü ile sıvama yapalım, tükenirken tüket, yolu yarıla, bitir.

Mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla dolu, her ölü genç ölüdür tezleri ile karşıma çıkıyorlar.

Her insan inandığı şekilde yaşar, inanmasanızda diyorum. Ben şu bloğum ve sergilediğim kişilik ile, kendime bir yaşam desteği yaparken, asla insanlığa bir model oluşturmanın derdinde değilim ki..

Ben, asla patronu, müdürü, zengini yağlayamam, çünkü o yağ varya, ilerde kazığa sürülür ve o kazığa ben oturmak zorunda kalırım diyorum.

İşyerinde ipe sapa gelmez yalanlarla ve dedikodularla şahsımı yıpratanlara karşı, yaptığınız her zan ile cehennemde sizi yakacak olan ateşleri harlıyorsunuz diyorum.

Ben, benim rızkımı yiyenlere diyorum ki, mutlaka bir izleyen vardır, benim haberim olmasada, o izleyen sana çok kötü kızıyor, ve senden bu rızkın hesabını ateşler içinde soracaktır diyorum.

Kalbimizi attıran bir nur var içimizde, yada enerji, yada başka rabbani bir şey. Allaha borçluyuz diyorum. Her borcun hesabını vermek bize mümkün değil diyorum, demiyorum yaşıyorum...

10 Şubat 2010 Çarşamba

ACUN'UN ARKASINDAKİLER

Acun diye bir vampirik vede ampirik şahsiyet, 3 yıldır yağmur olup, binamızın temellerine yaslanmış durumda, sevin yada sevmeyin.

Şu an yaptığı programlarda yanında oturttuğu şahsiyetlerin, yaklaşık 5 yıl öncesinde, yanlarına destursuz ve futürsuz giremeyeceği Acun ILICALI, 4 kapılı porş panamera ile sahte uzaylarına 7. vites ile tırmanıyor.

Bu sosyal vakıayı incelemek, dilimlemek ve pişirerek önünüze sunmakta, haliyle benim görevim.

Şaban sürümlerinin günceli. Aramızdan çıktı, zirveye kuruldu.

Türk halkının plaj alışkanlıklarını yine Türk halkına görselleştirerek sundu. Sarışın bol etli, verimkar hatunları soframıza yetiştirerek, onları ilah katından ekranımıza indirgeyerek. Yani mastürbasyonumuzun sabunu "acun" markalı.

Halbuki plajda güneşlenen hatunlar, benim gibi göbekli gözlüklü kele bile vermekten zevk duyacak kadar latif hatunlar olup, aynı gece aşkın roketiyle uzayda yıldızlara dokunmaya dünden hazırdır. Frekans ayarı ile biraz oyna, al sana sahte zafer.

Acun efendi ayrıca dış kaynaklı yarışma formatlarını, en yiğrenç ve aksiyon senaryolularını seçerek, sahte cennete dahlimizi sağladı. Yok aslanlar kanaryalar, yok türkler yunanlılar. ( Türkiye sürümünü türk yarışmacılar, yunan sürümünü yunan yarışmacıların kazandığını hatırlamayan vardır bu saf toplulukta. )

Acun ayrıca anadolu motifini, yani bir türk dünyaya bedeldir atmasyonunu çok iyi pekiştirdi ekranda. Yılanı öldür hakkını ver. Bir türk olarak, atalarımızdan sonra bütün dünyayı arşınlayan yegane adam. Sanki yüzerek, sanki yürüyerek, sanki kendi parasıyla fethe giden kumandan sanırsınız.

Acun dozu tutmuştu, artık nayetenek bir adamı daha fazla zerk etmeliydik toplumumuza. Türkselci, dijitürkçü, kellik ilaçcı, velhasıl, sperm bankası reklamında bile oynamalıydı.

Aynı zamanda iyi aile babası portresinide taşımalıydı Acun. İsmiyle dalga patlatılan, muhabir iken yaptığı sahtekarlıklar bile yüceltilen, parayla ropörtaj yapan, ve malumun ilanını en ustalıkla yapmak gibi bir yoltutuş sergileyen adam.

Şimdi, bir sürü proje içinde, bir sürü reklam peşinde, bir sürü eski yıldız kapısında. Eşkiyanın topuksuzu, şimdi altın varaklı tahteravanda.

Şimdi diyecek veya düşüneceksiniz ki, eski bamya patlıcan olmuş.

Su çekerse olur dostlar, genetiği uydurulursa olur, ama fazla ereksiyonda kalmaz.

Yeteneksizsiniz abi, kifayetsizsiniz, anlayışsizsiniz, akılsizsiniz, veee

takdirsizsiniz...

8 Şubat 2010 Pazartesi

Mustafa 10 milyon, Söylem lost bu maçta.

Yıllar öncesinin intikami duyguları sanal ortamda ödeşilmiştir, bazen deşilmiştir, ama sonuç ödeşilmiştir.

Sahip çıkmayıp, piçe bağladığınız her insan ruhu kırılacak ve eskiyecektir, eskimekte iken paslanacak ve bakterilenecektir.

İşin gerçeği ne biliyor musunuz?

Yansımanızda ne iseniz bir eksik yada fazla "o"sunuzdur. Söylem Teyze'de olduğu gibi...

the place where miracle occures in pages

Keira, The Knightley, woman, famous American actress, has awaken up in the evening with a scare face. She taken a bad dream. It shows her stage before death. All her friends together, waiting the death of Keira.

Then she asks herself, why I see it, is it message from somewhere? It was exciting of new explore of Keira's life time.

According her beliefs, she tries to search a holly sentence shown into the dream: --The man who burns both the earth and sky--. The pc shows the page YERİ GÖĞÜ YAKAN ADAM, via blogger. By the translator, she is full of the demand to explore this mysterios man.

The man of Keira, who is expressed himself in the net, is living in Turkey-2010. Her determinance is to visit him and ask all.

İn the airport of İst, by february, a woman with black glasses has landed by 747. The weather snowy and very cold. A dedective has meet with Keira. The first appearance of Keira has just started.

After a tight search, the connection is established with burning man. Namely Mustafa MEHİR.

İn the Kempinsky six stars otel, a curious woman and her mystery man having dinner. Keira asks: Mr MEHİR, what is the possibility of responce enough about my dreams?

May be this is a holly meeting. But for the understanding, I take the first Que. Talk about your dream?

İn a hell, an angel give me her hand, Keira, you became exhauted, you are invited to young deaths association. ( Y.D.A )

This is all the dream story.

Thats horrible for you, but in my country, an angel in a dream is acceptted as a well-sign. Only the succes of being a moslem shows us an angel. This is a gift from god. No mistake. But I'm also full about you, yor film, caribbean pirates, you remember ha?, I had a wonder about you miss Knightly, is this your truthfull name?

Yes, but I'm also full of curious.

Keira, please tell about your stage, are you happy, and sharing all the values?

I'm in the middle of hapiness, and wealth, but, there's something goes bad. All my belovers, we hadn't gone beyond, they felt an unefficiency. Then we said each other good bye.

Have you ever read my pages by translator, can you struggle to eat them?

Eating?

Oh, Im sorry, eating means to read the blog parts with meaning, all passages?

No have not yet:

She smiled: Eating, this is very smart, bat there is a similarity between reading and eating, ı just see.

Smiling both to gether, sincerely,

Kayra, yavrum, sen hiç 3 milyonluk birayla sarhoş olup taksimde göbek fırlattınmı, sonrada ortaköyde kumpir için 3 veya beş lira diye pazarlık ettinmi amelekan görl?

What??? I couldn't understand, but Im curious for it.

Yes, o.k. Kayra, start a friendship, skip the oscar ceremony and grammy award. Bende sikip onları, lets sleep for the İstanbul Majestik tour, have you see sultanahmet blue mosque?

Gerisini anlatmayalım dostlar, yengenize ayıp sallamış olmayalım.

Gezdik, eğlendik ama sevişme olmadı....

AMERİKAN BEAUTY

Yunaytıd steytz yuf amrika. Mistır prezzdan. Niuyoou, weeşintın, eleyy, oohayyoo.

Ortaokul çağlarıma rastlar amerikan kültürünü emmekteyiz geyikleri. Bu durumda şu anda hepimiz sünger olduk, bu da bi başka açı.

Bazı sıradışı arkadaşlarımın amerikaya gittiğine de şahidim. Orda sıraarkası olduklarına da. Bunlar şimdi kültür kurbanı mı oldu, yada 2,5. dünya vatandaşımı? şaşalar kalırım haklarında. Sembollerde yaşayanlar sıkışır kalırya arada adada.

Aslında amerika dendimi bendeki çağrışımı hollwut starizasyonunun kırmızı halısı. Kremanın kremasında ararım izlerini, kardaki ayakkabı izlerini arar gibi.

Kadınların yüzlerinde inci gülümseme, acaba iydikleri ne?
Erkekler imajinasyonel evlilik sahnesi, birbirini öpüşler, o sonsuz gülümseme.

Basın ve medya pezoşları, sanki regan-gorbaçov silahsızlanma görüşmeleri. Eee magazin dünyası, kus kürküm kus.

Markalar, sırt dekolteleri, kilo almasını gizlemeye çalışan artis aktris, mutluluk pozları, adını sanını koyamayacağım görüntü efektleri.

Holvutun en büyük bütçeli filmi de zaten kırmızı halı filmi.

İstediğiniz starın hayranı olun, taze dışkısını yiyecek kadar, sinemalarına üçer dörder gidin, dividilerini kapışın, eyvallah. Reklam olarak reklam yapın, onada eyvallah.

Mesajım şu:

Gerçeği bilerek sevmenin asaletini yabana atmayın, körükörüne metin şentürk yerine.

6 Şubat 2010 Cumartesi

ÇANTACI SÖYLEM SÖYLEŞİLERİ

Söylem, Astorya avm'nin ciym salonunun sosyalleşme bölümünün kafeteryasında spor arkadaşı hanımlarla meyve veya bitki çayı içme ortamında sosyalleşmektedir. Hayatın manasını derinden sorgulayan benzeşik arkadaşlarıyla beraber, belli bir tekamülün dibini görmüş latifeler korosu olarak, günlük sohbetlerin sağanağından farklı bir iklime girmek isterler. Arkadaşları;

Ceyla 38 - eski model şimdi lüpnanlı bir tekstilci ile evli, acarkentte oturur.

Lisa 42 - Yönetici egzukütif sekreter, bekar ama ilişkisi var.

Simirnia 33 - Serdar ortaçın kliplerinde oynadı, şimdi inşaatçı bir laz ile evli.

Sumru - 37 - İhracat mümessilliği şirketi var, ortapedi malzemelerini ortadoğuya gönderir.

Şule - 46 - Kadın 3 tane çocuğu var.

Söylem - 36 - Edebi varlık.

Kendi aralarında yaptıkları face-mesane-twitte- ve diğer rölativitelerden sebep, birbirlerini daha iyi tanımak için en sevdikleri çantaları ile karakter analizi ve beğeni endeksi yapacaklar, hayatı sorgulamayı bırakıp, çanta doktrinini parçalayacaklardır.

Simirnia aralarında en paylaşımlı ve hayat dolu varlıktır, en sevdiği çantası mepa deri kollekşın çıkışlı deri-alakantra "dört mevsim" modeline sahiptir. Hacmi 6 litre olan çantanın 4 rengi ve diğer kullanım alanları vardır. Kocası tarafından sevgililer günü hatırası olarak alınan çantanın değeri 2300 lira etmektedir. Grup Simirniyanın çantasına on üzerinden 5,58 verir. Söylem içten içe ruslara gıcık olduğu için şöyle düşünür: Kimbilir kaç kere adamla beraber oldun, oda sana bunu aldı.

Şule'nin çantası 4 litrelik mavi güderiden imal, deri saplı ve tokalı bir modeldir. Yetmiş liraya karfur indirimden alınmıştır. Çantanın bir markası ve magazini olmadığı için grup reyting vermede zorlanır, ama Söylem teyze, pastamızın çileği Söylem teyze, yorumunu yapar. Sen hayatın bütün köşelerini verimli kullanan bir ev kadını olarak, herşeyini ailesine vakfetmiş bir mübareksin. Dolayısıyla benim sana notum 9, hayatını bir çanta ile yansıtmayı başardığın için.

Sumrunun çantası dış ticaret ürünü olup, mısır el işçiliğinden, timsah derisi görseline sahip 1,76 litrelik bir iş çantasıdır. Cidarlı ve kadife içli. Grup bu çantaya 7 notunu uygun görür. Söylem ise; karıya bak illaki işkadını olduğunun sinyallerini verecek, aseksüel noolacak diye iç geçirir. Çanta 700 dolar bu arada.

Lisanın çantası her ne kadar yeni alınmış gösteriş mühimmatı izlenimi versede, ki Söylem buna gıcık oldu, hermes çanta denilen hollivood ayarı, 12300 dolar etiketli, 3litrelik bir kapsamdır. Grup burada saygı notu olan 10 puanı Lisaya iliştirir. Söylem ise "patronu ve Lisa, yasak ilişki" konulu bir tiyatroyu sergilemeye başlamıştır içten içten.

Ceylanın çantası ise Lüpnan etiğinden hareketle, ortadoğu esintileri gravürlü, renk cümbüşü ve hareketin kralı görselli bir eşyadır. Tamı tamamı 5 litre, bir o kadar gizemi çağrıştıran bu çanta'nın grup puanı 6 olarak kaydolur. Söylem devreye girer; Kültür karmaşasının yansıması.

Söylemin çantası ise, e-baydan gelme, bugatti bugatti veyron stilinde, mavi sarı ve inci tonlarda, 2 litrelik parlak deri karakteri ile karakterini sergileyen bir duruş sergiler. Söylem çantası ile, hızı, gösterişi, yada geride bıraktığı içindeki çocuğu simgelemektedir. Araya ufak bir sağanak patlatmak istiyorum der bilgi mahiyetinde. Afganistandaki savaşlardan yetim ve dul kalan çocuklardan biri olan hugbetyar isimli olanı bu çantayı tasarlamış ve unicaf tarafından yardım olsun diye ebaydan 18,27 dolara aldım. Fakat Söylem bu söylemine ters düşecek şekilde çantanın dibindeki GÜNGÖREN DERİLAND etiketini unutmuştur, aynen Ebay'cıların unuttuğu üzre. Grup bunu anlar, görerek anlar ve çantaya 4.2 notunu uygun görürler.

Bundan böylesi, grup bir daha biraraya gelmekte zorlanacaktır.

ERCÜMENTİN KALİTESİNE YAKIŞMAYAN SORULAR

Bu dünyanın hammaddesi nasıl birşey?

Cevap: Doğuşum, ailem, okulum, çevrem, sosyalim, fenim, daima kaliteli evrelerden oluştu. Ama bir rus fahişenin sadece güzelliğinden ötürü ve fahri kadınlık doktorasından sebep; gecede 500 ayda 10.000 dolar kazanması ( yani onbeş milyar )yani dünya tarafından benim 15 senede biriktiremeyeceğim parayı bir ayda kazanması sebebiyle, tersi dönmüş bir kaplumbağa gibi kendi kendime öfke patlaması yaşamaktayım.

Dünyanın geleceği dijital mı olacak?

Dijital evren bizi elektronlarıyla sarmış durumda. Eskiden kavanozlarda saklanan altının yerini, disklerdeki, usb lerdeki, ana belleklerdeki bilgi almış durumda. Kaderimiz bir tuş ile tuş olabilecek kadar zayıf. Bu yüzden, sanal üretimler, beynimizi ele geçirdi. Yani bas bir bilgisayarın tuşuna, 20 tane recep ivedik, otuz tane gora, 100 tane avatar filmini sıçar, bas beste mogülatorüne, 500 tane beste yumurtlar, bu durumda ihtiyaçların yerini alan dijital dünyayı bil götesler, cames kemrunlar yönetir. Garip robotlarla ilgili yazılan senaryolar varya, işte dünyayı ele geçireceklermiş te filan, resmen rahmet okuruz bu hikayelere. Robot gördüğümüz yerde bataryasını avuçlayacak hallere geliriz.