3 Haziran 2016 Cuma

GAVATAR

Olcek olcek didiydimde, oluvedi, yimi odduz milyon dolarımız gidiveedi.

Amerikalılar, yüksek çözünürlüklü teknolojileriyle, kaptığı gibi paralarımızı sırra kadem basıverdi. Yerli yardakçı, yandaşçı, ve yatakçılarıda paylarına düşeni kapattılar. Seyredenlerde yaranmacı.

Neti, neticesi suni zeka. Canlandırma. Hafıza-isanallamasallaması.

Ben neye karşıyım, biliyormusunuz sevgili eterlenik halkım?

10 yılda çekildi, şu kadar paraya maaloldu, sinemadan başka yerde izlenmez, gitti mi gider, arkadan bakarsın, sakalını yakarsın. Vıdı vido..

Elbette insanlar inanmak istediklerine inanırlar, nooluyor sana densiz Mustafa?

Bari inanmış gözüken iradelerle seyredin.

Ben mesela dünyanın en pahallı adamıyım, nasıl mı? Özümdeki insaniyet 1 milyar dolar, kendim de bir o kadar ederim, topla, 2 milyar dolar..

Bu pezevenk kameron, 10 senelik emeğinin her bir gününe 100 bin dolarlık iş yaptım diye emsal alırsa, elbette film en pahallı film olur.

İbnenin evladının kamera arkasını seyretmediniz mi, mankenlere sensör takıyor, sanal ortama uyarlıyor, fon, fondaten derken, oluyor sana film.

3 boyutlu, yaratcılı zekalı, karaktere bürünmüş, efektli, defectli, double impaktli.

Birde çalmış sağdan soldan gavat, 2 milyar da iyi hasılat.

Bizim sanal zekaya bu kadar kaynak aktaran yapay halkımıza bir hatırlatma: Bütün bu sanal zekalar bir araya gelse acaba bir sineğin kanadına can verebilir mi?

Hatırladınız mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder