Yüzbinlerce Milyonumsun

Allah her şeyi yarattı ve düzenini oturttu, kuralını belirledi, tabiatını çizdi, ama onu ne kadar sevdiğimi anlatacak yeteneği bana vermedi, bu eksikliğimi kendimce tamamlamam gerekiyorsa, -sen benim yüzbinlerce milyonum, milyarlarca trilyonunum, ve daha daha akla sığmayan ölçülerle sevdiğim, ait olduğumsun. Çünkü birsin ve bir tanesin.

Çağ analizi

Mustafa için öyle bir çağ geldi ki, aslında en zirve çağ denilebilir bu zamana. Her türlü özgüvenin zirve yaptığı, timsah havuzuna, köpekbalığı resifine sorgusuz dalacağı bir kendine güven bilgeliği kusursuz çalışıyor. Evet yine para yok, yine şartlar kısıtlı, yine ortamlar sakıncalı, ama bitiremeyeceği bir iş te görünmüyor. Bu benim için everest bir çağ, çatı çağ. Ve bundan sonrası inişin kaderi gözüküyor. İşte bilgelikten bunu kastettim.

Prototipini siktiğimin israili

Her sabah uyanan birinin dünyaya yeni bir dizayn vermek istemesi modasına alıştık. Ama bu yarım saate sönen bir ışık olsa bile bizler için yaşamsal döngünün bir kompartımanı. Maaelesef bu döngü bir devlet için geçerli olunca, hele israil gibi yapay zeka ile fitillenmiş bir prototipte vukuu bulunca götümüzde mor çıbanlara sebep oluyor. Altın petrol kiralar ve hatta ilişkiler nereye neye evrilecek sorularında duçar oluyoruz. Trump denilen buldog efendi de hayatı bilgisayar oyunu olarak oynamak istediğinde savaş makineleri hareketleniyor. Trump ölmeden önce ölümüne zarlar atarak belki tutar diye nihai amacı olan raşmor dağında yüz heykelinin yapılacağını umuyor. O sırada MelaniTrump bir deniz piyadesiyle yatak oyunları yaparken dünyanın bir fındık kabuğu gibi sallanmasına aracılık ediyor. Hadi ama artık melani, amının keyfi için dünyanın geleceğini tehlikeye atmaktan vazgeç. Kocan bizi değil seni dikkate alsa şöyle bir 3 ay kadar, bu keyif ona yeter ve huzur içinde ölürken, dünya da huzura kavuşur amını sevdiğimin melanisi.

"Yaşam boyu dertli" ödülü

ve 54 sene devreder tekerlek misali. Dertlerimle kimseyi yormadan bu ödülü kendime veriyorum. En yakın rakibine 54 tur bindirmiş bile olabilirim. Ama siz saymaya kalkıp dertlenmeyin. Oysa ne şanslı kişi idi mustafa. Tek çocuk gibi büyüdü nişantaşında. Sınıfının kendi sosyoekonomis grubunda en iyi öğrencisi oldu. Boğaziçini kazandı. Askerliğini iyi bi yerde yaptı. Meslek hayatında batmadan bitmeden emekli oldu. Hanımı çocuğu sağlıklı. Evi var 2 tane, bir de arabası. Fabrikada tütün saran fabrika kızının hayallerini cebine koymuş halde. Ama mustafanın derdi ne sağlık ne geçim ne de geçimsizlikti. Mustafanın derdi hiçbir zaman öz kalitesiyle uyumlu bir yerde olamamadıydı. Siktir git dediğinizi duyabiliyorum, ama bu dert bana mahsus olduğu için sizin derdiniz ne, bilemiyorum.

Alçak sesliler

Eskiden eskimişlerdi. Sadece bir köşede mum misali arada sırada yanar erir ufalır ve tükenmeyi bekleyen bir toplum kesimi olarak geçmişin hatırası vede geleceğin umutları ile yaşar giderlerdi. Ama bir gün siyasi yelpazenin arasından sıyrılmayı başarıp başa geldiler. Şu an hiçbir şeyi tanımıyor ve kanun çıkarıp yok ediyorlar. Köstebek misali yer altını oyup oyup ilerliyorlar. Yani cumhuriyetin hiçbir temeli artık güvende değil. Her hakkı kendilerinde gören bir ümmet anlayışı ile vucüdu ele geçirdiler. Son tangonun hazırlığında ve galibiyeti garanti gören bir yerdeler. Neden alçak sesliler dedim diye soruyorsanız, bizlerin duyamayacağı şekilde konuşup anlaşıyorlar. Bir gün duysak bile cevap veremez hale geleceğimiz alçak sesleri ben de duyamıyorum elbette ama görebiliyorum. Dost acı görür ziraa.

Devrim

Devrim özkan isimli güzellik bir dizi oyuncusu var. Bazen hayatlara takılırım ve odağıma özne olur bu bazı hayatlar. Gelsin hayat bildiği gibi ile tanıdığım bir dizi karakteri idi, çok sevdim bu sevimli karakteri. Sonra bir yarım kalan dizide mağdur kadını oynadı, hatta bu dizinin flaş setine gittim, orada birebir gördüğümde çok naif kırılgan ve hatta sorunlu derecesinde bir hassas insan gibi algıladım devrimi. Şimdi de çift kişilik oda dizisinde oynuyor, ilk diziye daha uyumlu bir karakter olarak. Bir de futbolcu ile fırtınalı bir ilişkisi oldu. Futbolcu galatasarayda oynadığı için ve devrim fanatik galatasaraylı olduğu için gözümden kesilmişti. Şimdi bu hikaye nereye varacak diye düşünmeyin, bazen takılır bazen düşerim. Bir ara da meltem cumbula düşmüştüm. Bazı hayatlara düşüşlerim devam ettikçe kalbim daha sağlıklı atıyor sankim.

İsviçre defansının uzaklaştıramadığı

Hayatta aşama atlattıran bir fırsat olan, diğerlerinin hatası üzerine bir yapı kurmak ve öne çıkmak ne de tatlı bir asansör gibi gözükse de ( it seems what an occasion to make built an sweety elevator for ongoinging over the mistakes which made by others) bu fırsat sizin elinizle diğerlerine de gelecek ve gelecek hayat bulacaktır. İşte her şey iç içedir insan hayatında, karmaşık tuğlalar daima yer değiştirir, ve bu tuğlalar zeka küpü kareleri gibi akar durur hayatın damar iskeletinde. Bunu da ingilizceye çevirmek de bir tuğladır. Anlamadınız tabi. Eee, o topu mustafaya kaptırmadan önce düşünecektiniz ablam babam.