Erkeğin faydalı zamanının 3te birbuçuğu sevişme odaklı. Yani vizyon misyon ilke vesair bütün karizmalar delinmiş bu tespit ile.
Peki erkeği bu kadar güdüleyecek etken olan kadınlar ne düşünüyor.
Ben kadın değilim. Ben kadınsı da değilim. Eğilimim de yok. Kadınlar hücresinde büyümüşlüğüm dahil, böyle bir kariyer barındırmıyorum.
Peki nasıl kadınlar hakkında ( uygulamaya yansımasa dahi ) neden bu kadar çok şey biliyorum.
5 Temmuz 2011 Salı
1 Temmuz 2011 Cuma
ÖRDEK YEMİ FABRİKASI
İnsanın içinden hiç birşey gelmiyor. Bu aralar. Sebebi malumunuz.
İnternet, kablosuz canavar.
Vakit ve istek canavarı. Kendini yüzle çarpıp, dev aynasında gösteren ve bizleri kandıran yokluk yansıması.
Bu yüzden insanlar kendilerini sonsuz bir kayak pistinden inme zevki yaşayarak, yada sürf, sonsuz dalgaların üzerinden kayarak tatmin ediyorlar.
Aslında; asla. Sadece bir makineye kendimizi yazdırıp, seyredip duruyoruz.
Neyse, bu gerçek internetin büyümesini önlemeyecek. TAAKİ KABLOLAR KOPANA KADAR.
Bu yüzden bir tepki dile getirmeli.
Bir umutsuz köyün yamacına fabrika kurmak istiyorum.
Süs ördekleri için yem fabrikası.
O köyün insanları mutlu olacak. Ne için çalıştıklarını önemsemeden, süs ördekleri için yem ve bakım ürünleri üretecekler. Mesai kutsaldır ya umutsuzlar için.
Zaten ördekler önlerine gelen herşeyi yedikleri için, fazla yatırımıda gerek kalmayacak.
Her tür hammaddeyi yemleştireceğiz, yada içselleştireceğiz. Paketleyeceğiz. Ebat ebat, öbek öbek, dizgi dizgi, bu yemleri büyük illere sevkedeceğiz. Ambalajın üstüne sevimli ördek resimleri yaptıracağız. İlk siparişi köy meydanında kutlayacağız. Ticarileşmiş olacağız. Çekim ekipleri gelip, bizim bu örnek ördek yemi fabrikamızı çekecekler, geniş kitlelere ulaşacağız.
Tabi üretimimizin ne kadar ticari ve başarılı olacağı meçhul. Neticede mutluluk ürettik neresinden bakarsan bak.
Sonra israilden yada çinden bize sipariş ve ortaklık önerileri gelecek. Diğer hayvanlar için de üretim bantları eklememiz istenecek ama biz sadece Ördek yemi üreteceğiz. İhtisası arttırıp kaliteyi düşürmek bize ters ne de olsa.
Fabrikanın imtiyaz sahibi köyün mütevelli heyeti, ve köyün siyasi insanları da temsilci olacaklar.
Birde ördek güzellik yarışmasına sponsor olduk mu, değmeyin sosyal keyfimize.
En sonunda, bu çabalarımız neticesinde, ördeklerimizin yaşam standardı da en az 5 basamak yükselecek dünya averajında.
Cumalık hikaye bu dostlar. Cumanız hayrola....
İnternet, kablosuz canavar.
Vakit ve istek canavarı. Kendini yüzle çarpıp, dev aynasında gösteren ve bizleri kandıran yokluk yansıması.
Bu yüzden insanlar kendilerini sonsuz bir kayak pistinden inme zevki yaşayarak, yada sürf, sonsuz dalgaların üzerinden kayarak tatmin ediyorlar.
Aslında; asla. Sadece bir makineye kendimizi yazdırıp, seyredip duruyoruz.
Neyse, bu gerçek internetin büyümesini önlemeyecek. TAAKİ KABLOLAR KOPANA KADAR.
Bu yüzden bir tepki dile getirmeli.
Bir umutsuz köyün yamacına fabrika kurmak istiyorum.
Süs ördekleri için yem fabrikası.
O köyün insanları mutlu olacak. Ne için çalıştıklarını önemsemeden, süs ördekleri için yem ve bakım ürünleri üretecekler. Mesai kutsaldır ya umutsuzlar için.
Zaten ördekler önlerine gelen herşeyi yedikleri için, fazla yatırımıda gerek kalmayacak.
Her tür hammaddeyi yemleştireceğiz, yada içselleştireceğiz. Paketleyeceğiz. Ebat ebat, öbek öbek, dizgi dizgi, bu yemleri büyük illere sevkedeceğiz. Ambalajın üstüne sevimli ördek resimleri yaptıracağız. İlk siparişi köy meydanında kutlayacağız. Ticarileşmiş olacağız. Çekim ekipleri gelip, bizim bu örnek ördek yemi fabrikamızı çekecekler, geniş kitlelere ulaşacağız.
Tabi üretimimizin ne kadar ticari ve başarılı olacağı meçhul. Neticede mutluluk ürettik neresinden bakarsan bak.
Sonra israilden yada çinden bize sipariş ve ortaklık önerileri gelecek. Diğer hayvanlar için de üretim bantları eklememiz istenecek ama biz sadece Ördek yemi üreteceğiz. İhtisası arttırıp kaliteyi düşürmek bize ters ne de olsa.
Fabrikanın imtiyaz sahibi köyün mütevelli heyeti, ve köyün siyasi insanları da temsilci olacaklar.
Birde ördek güzellik yarışmasına sponsor olduk mu, değmeyin sosyal keyfimize.
En sonunda, bu çabalarımız neticesinde, ördeklerimizin yaşam standardı da en az 5 basamak yükselecek dünya averajında.
Cumalık hikaye bu dostlar. Cumanız hayrola....
29 Haziran 2011 Çarşamba
TUHAF AŞK HİKAYELERİ
Ben merkezli...
Beykozda esra ile buluşmuşum. Kayıtlı tarihimin ilk buluşması. Mavi gömlek var üstümde, hemde çivit mavi. O zaman saçım da var.
Beykoz korusu, bir ağacın altı. O kadar safarozum ki, kız bana yanaşımlarda. Ama bu tarihin ilk buluşması ya. Ben yüzümü çevirdim öptürmedim. Pişman mıyım, bilmem ki..
Onun yediği kestane kabuklarını 7 yıl montumun cebinde taşıyan da ben.
Esra ile saysan saysan 6-7 kere görüştüm. Üniversitesinde, nişantaşında, galleriada, boğaziçi ünüversitesinde, sarıyerde, bide beykozda.
Söylem teyze, yine o bana ilk kur yapan zat. İngilizce hazırlık sınıfında. Dersi astık, tuhaf bi sigara içtik. Kaotik ruh ikizliğimiz 7 sene sürdü. 40a yakın görüşme, 10-15 tanesinde küserek ayrılma, 10-15 kere beni geri arayan oydu. Tuhaftı söylem teyze. Hiç yatılmadı onunla, pişman mıyım, hiççççç.
Siyahşın. Onun tatil yaptığı yere borçla gittim borçla döndüm. Kedisine baktım bizim evde 10 gün. Ona borcumu verdim ve ayrıldık. Bi kere yatıldı, kimse zarar görmedi. Zararsız mustafa, erotik kaplumbağa.
Ve 20 ye yakın kadından bana, benden kadına başlamadan eriyen yaklaşımlar. Öküzlüktür söylemesi; bir adet jigololuk denemesi, olmadı, zaten olamazdı.
Birkaç bilgisayar virüslüğü, ama sanaldan sanala, erişimsiz.
Haa, evliyim ve çok mutluyum. Sanırım en kayda değer aşkım da bu.
Beykozda esra ile buluşmuşum. Kayıtlı tarihimin ilk buluşması. Mavi gömlek var üstümde, hemde çivit mavi. O zaman saçım da var.
Beykoz korusu, bir ağacın altı. O kadar safarozum ki, kız bana yanaşımlarda. Ama bu tarihin ilk buluşması ya. Ben yüzümü çevirdim öptürmedim. Pişman mıyım, bilmem ki..
Onun yediği kestane kabuklarını 7 yıl montumun cebinde taşıyan da ben.
Esra ile saysan saysan 6-7 kere görüştüm. Üniversitesinde, nişantaşında, galleriada, boğaziçi ünüversitesinde, sarıyerde, bide beykozda.
Söylem teyze, yine o bana ilk kur yapan zat. İngilizce hazırlık sınıfında. Dersi astık, tuhaf bi sigara içtik. Kaotik ruh ikizliğimiz 7 sene sürdü. 40a yakın görüşme, 10-15 tanesinde küserek ayrılma, 10-15 kere beni geri arayan oydu. Tuhaftı söylem teyze. Hiç yatılmadı onunla, pişman mıyım, hiççççç.
Siyahşın. Onun tatil yaptığı yere borçla gittim borçla döndüm. Kedisine baktım bizim evde 10 gün. Ona borcumu verdim ve ayrıldık. Bi kere yatıldı, kimse zarar görmedi. Zararsız mustafa, erotik kaplumbağa.
Ve 20 ye yakın kadından bana, benden kadına başlamadan eriyen yaklaşımlar. Öküzlüktür söylemesi; bir adet jigololuk denemesi, olmadı, zaten olamazdı.
Birkaç bilgisayar virüslüğü, ama sanaldan sanala, erişimsiz.
Haa, evliyim ve çok mutluyum. Sanırım en kayda değer aşkım da bu.
20 Haziran 2011 Pazartesi
Yakışıklı Penis
Girdiğim arkadaşlık ve sair sitelerde bakıyorum ki;
gezdiğim yerlerde daldığım denizlerde
Kadın Milleti güzelliğin yüceliğini almış eline, dünyaya mesaj saçıp duruyor.
Biz erkekleri vefasızlıkla, değer bilmezlikle, ve hatta, kötü kaderlerinin vektörleri olarak anmaktalar.
Dünya üzerindeki değerler adına ve karşılıklar prensibine göre konuşuyorum ki,
Ve hatta evrensel olduğumu da ekleyerek
Herşey ve herkes hakettiğinin karşılığını alır ve hakettiği yerdedir.
Hiçbir düzen haksızlığa karşı yerinde duramaz.
Çalışmasının karşılığını alamayan işçi orada durmaz.
Çabalarının karşılığını alamayan patron kepengini kapatır.
Ot bile yaşam koşulları oluşmamış ise orada bitmez. Ot bile !
Sadece mecburiyetler karşısında bir süre beklemeyi kabulleniriz, o kadar.
Bu yüzden kadınlara, muhatap almamam gerekirken bile söylemek istiyorum ki;
Erkeğin karşısında değil, yanında durun, güzeli güzel yapan tek şey ona bakandır.
Penis bile bu söyleme dahildir....
Ne yazı oldu ama
gezdiğim yerlerde daldığım denizlerde
Kadın Milleti güzelliğin yüceliğini almış eline, dünyaya mesaj saçıp duruyor.
Biz erkekleri vefasızlıkla, değer bilmezlikle, ve hatta, kötü kaderlerinin vektörleri olarak anmaktalar.
Dünya üzerindeki değerler adına ve karşılıklar prensibine göre konuşuyorum ki,
Ve hatta evrensel olduğumu da ekleyerek
Herşey ve herkes hakettiğinin karşılığını alır ve hakettiği yerdedir.
Hiçbir düzen haksızlığa karşı yerinde duramaz.
Çalışmasının karşılığını alamayan işçi orada durmaz.
Çabalarının karşılığını alamayan patron kepengini kapatır.
Ot bile yaşam koşulları oluşmamış ise orada bitmez. Ot bile !
Sadece mecburiyetler karşısında bir süre beklemeyi kabulleniriz, o kadar.
Bu yüzden kadınlara, muhatap almamam gerekirken bile söylemek istiyorum ki;
Erkeğin karşısında değil, yanında durun, güzeli güzel yapan tek şey ona bakandır.
Penis bile bu söyleme dahildir....
Ne yazı oldu ama
19 Haziran 2011 Pazar
Açıklama
yAZILARIMDA
SEx
eROTiK
sEvişmE
ROMAntik
başlıklı bölümleri kaldırdım. Maalesef SEX SATAR deyişi gerçek oldu bu masum blogta.
Tık rekorları bu yazılarda.
Bu yazıları kaldırdım.
Ne jıgloyum ne pezvenekim
ne başka bişey.
Okuyan okur okumayanın dibi uyuz olsun aşınsın....
SEx
eROTiK
sEvişmE
ROMAntik
başlıklı bölümleri kaldırdım. Maalesef SEX SATAR deyişi gerçek oldu bu masum blogta.
Tık rekorları bu yazılarda.
Bu yazıları kaldırdım.
Ne jıgloyum ne pezvenekim
ne başka bişey.
Okuyan okur okumayanın dibi uyuz olsun aşınsın....
18 Haziran 2011 Cumartesi
17 Haziran 2011 Cuma
Günlük
Bu müşteriler de çıldırdı, sat babam sat, mal kalmadı, yani araba, çoğu kimsenin hayallerini süsleyen arabalar, bende bir fatura karşılığı mal sadece, stok maliyeti olan, koruma kollama derdi olan, hatta sıkıldığım bıktığım...
Düğün mevsimi geldi millet habır hubur evlinip duruyor. Altıncılar, düğüncüler, gelinlikçiler, ve jinekologlar yaşadı, tatile mutlu çıkıyorlar.
Seçim olmuş, bitmiş. Bu tayyip tam bir sapık. Kilot koleksiyoneri. Kilodunu almadığı adam bırakmadı.
Aşk mevsimi geldi, sanırsam hormonları kavanozda biriktirmeliyim, gelecek nesillere "bizden" bişey kalsın.
Günümü günlüğümü bu kadar paylaşsak yeter,
Gününüz salim olsun dostlarımm...
Düğün mevsimi geldi millet habır hubur evlinip duruyor. Altıncılar, düğüncüler, gelinlikçiler, ve jinekologlar yaşadı, tatile mutlu çıkıyorlar.
Seçim olmuş, bitmiş. Bu tayyip tam bir sapık. Kilot koleksiyoneri. Kilodunu almadığı adam bırakmadı.
Aşk mevsimi geldi, sanırsam hormonları kavanozda biriktirmeliyim, gelecek nesillere "bizden" bişey kalsın.
Günümü günlüğümü bu kadar paylaşsak yeter,
Gününüz salim olsun dostlarımm...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)