İyiki bu şansı yaşadım dediğim bir tatildir, tatillerin arasında kızılcık bebe olan Maldivler.
Aktarma uçağımız filmlerdeki gibi kırık camlı bir a3-Zimmer'dı. Ve indiğimiz pist; toprak, peronumuz ise harem otogarına benziyordu.. Bizi kalacağımız otelin sahibi Joena Munger karşıladı. Geleneklerinin gereği olarak sahiplik bu anda başlıyormuş. Elimize tutuşturduğu Xin denilen alçı levhada otelin programı ve ivedilikleri anlatmışlar. Mesela sabah 04.30 da toplu banyo ve arınma dansı. Herhalde şaka diye düşündüm, çünkü giriş pazar günü olup, uyumaya programlı olduğumu düşünmemişler. Tam oda nerede diyecektim ki, bizi sazlarla örülü, bilemedin dört metrekarelik, yerde tahta üstü seccadelerin bulunduğu ve yatak bulunmayan bir bölüme ve -sabitlenin- üstü açık bir odaya buyur ettiler. Sabah oda gaz kokmayacaktı ama şakamatik programıda amma uzamıştı hani. Fakat filhakika yerdeki aralıktan denizi görmek ise sanırım ohannes dedeye bile denkgelmemiştir. Şok tarlasının gezgini olarak masallarla dolu bir gecenin ardına bizi tamuu rahibi uyandırdı. Holivud görseli bir adam olup, tam 54 yıl burada aynı işi yaptığı aynen müzelerdeki obeliskler gibi üstüne asılmıştı. Akraba ve torunlarının isimleri gibi ayrıntılar dahil. Bizi geceden tütsülenmiş orami isimli banyoya götürdü. Bir gecelik bu mistizmde artık milliyetim şaşmış ve yeni kültüre adapte olmuştum. Ciğerim sigaradan nefret ediyordu, o doğal kokuların dansı beynimi esretmiş durumdaydı. Topu topu 8 saatte. Banyodaki insanları bakıyor, görmüyordum. Banyoyu da tamuu ( daimi uyartan ) elindeki ılıksu hortumuyla üzerimize tutarak gerçekleştirdi. Ne yalan söyleyeyim, uzakdoğu mistizim esintilerine Türk motifi işlemek isterken, en mistiğinden bir tarikata üye olmak; bırakın şaşırtmayı, ruhumu yeşilçayda hijyenize ediyordu. Sihir gibiydi. Sonra dans işini 3 veya 3,5 yaşında bir çocuk tarafından şefize edilerek yaptık. Yan-mui. Kırmızı parlak kumaşa, hasır kemerle sarılı bir çocuk. Bizi galerisine götürdü ve Ronaldo-Kevin-Bradd-Julia-Arnold isimli şahıslarla resimlerine şaşarak, şapşalayarak baktık. Bu maldivlere inişimin 9.15 saati idi. Ve dört günde öyle bir uzaya hapsoldum ki bırakın tüm servetimi, tekrardan 36 yılı baştanbaşa yaşamaya razıyım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder