TARİHLER 1988 altınçağlarımı gösteriyordu, 18 yaşında aklı başında, genç bir tay, alanya plajlarında tek başınalık stajı yapıyordum.
Hatta ben hayta 20 km.lik bir yürüyüşle varmıştım alanya kumlarına.
Artı 35 hava, yandan yüzde doksan nem, düşünün artık metabolizmanın devirdaimini.
O zamanlar vücud çalışmaları ve spor katkılarıyla, şimdiki yapılı halimin iskeleti olan çekirdek görünüm ortadaydı. 2 dirhem bi çekirdek ( d2-O )
Plajda şırıldayan alman familyasının ıstakoz kızları süt gögüslerini sütyenlarden ırak eylemiş, oynaşıyorlardı.Kimi bir kitap almış 300 sayfada sızmış, kimi yağdanlık, kimi avlık, avadanık. Bilmiyorlar etrafta mustafa görülmüş, plaja inmiş, şehre girmiş. Allahın Alamanı işte.
Havlumu serdim beton yanına, akdenizin suları çağırdı, içtim çayını, sonra duşa.
Şimdilerde 62 o zamanlarda 40 devirlerinde olan biri, Angela, duşta sıramı vermemden müellit, elini uzattı hasbana. Döts ön aNCILA,
döts er Moustefa. Bitti flörayne.
Plaj barı var, malatya rüzgarında, karşılıklı içilen iki tekülla,
Oteli az yukardaymış, alanyaya hakim, sedir otel al inkülüsif,
Teni tuzluymuş, ama fıstık ta tuzludur ya.
Tek başına tatildeymişi anladım, ama nede tarzanca.
Angela kocasını almanyada bırakmış, sevişmede bol bol çaldı telefon. Herr Hansimüllere cevap veremedik ayıp oldu, ama tarife belli en azından.
SABAHA KADAR ANGELA...