Yüzbaşı Thomas Ellice DANOVAN ( 1798-1864 ) Amerikan iç savaşı sırasında gösterdiği yararlılıklar ve cesaretinden dolayı State Award three star madalyası ile kongre tarafından onurlandırılmış bir askerdi. ( yok böyle bir şey ve böyle bir adam )
Özellikle başkan Lincoln tarafından ordudan ayrılmaması ve özel muhafız birliklerinde kumandan olması istenirken, Danovan, Ohaio tarafına yerleşmiş ve çiftçilikle uğraşmıştır. ( böyle bir şey de yok )
Yerliler ile olan toprak anlaşmazlıkları sebebiyle Ringo olarak tekrar göreve çağrıldığında gözünü bile kırpmamış ve modern amerikanın kuruluşunda isimsiz bir kahraman olarak yeralmıştır. ( yok. )
Yerlilerle olan dialogunda savaşmayı değil, diplomasi yöntemini seçmiştir, ve kızılderilileri Amerikan vatandaşı olmaya ikna ederek, yüzlerce can kaybını ve yıkıcı savaşları önlediği söylenir. ( Söylenmez ama )
Yapmış olduğu çiftçilik sürecince bütün modern tarım yöntemlerini benimsemiş, ve nice verimli topraktan yararlanılmasını sağlamıştır. Tarım bakanlığı görevi kendine vechedildiğinde bile oralı olmamış ve çiftçilere yönlendirmeler yaparak, tarım sürecini desteklemiştir. ( Bu da yok )
Kendisi aynı zamanda, amerikan aile yapısının oluşmasında ve komşuluk ilişkilerinde çok değerli bir örnek olduğu için, yerel yöneticilik kademelerinde bulunarak " Complemantory man of the stage" belgesini haketmiştir, kazandığı 2000 doları ise, American Gov. aile birliği vakfına bağışlamıştır. ( Nerdee )
Amerika çapında başgösteren bütün salgın hastalık ve doğal afetlerde, derhal bölgeye intikal ederek, cansiperhane koruyucu önlemler alarak, yüzlerce çocuk ve yetişkinin hayatını kurtarmıştır. ( Yok daha neler )
Ömrünün son yıllarında, 6 çocuğu ve 22 torunu toplam 48 kişilik bir çiftliğin, huzurlu, üretici ve örnek bir çiftliğin büyükbabası olarak, hem sonraki nesillere, hemde çevresine tecrübelerini anlatmış, ve onlara hayatları boyunca ülkesine faydalı insanlar olarak yaşamalarını vasiyet etmiştir. ( Duymadım )
Gençliğinde spor ve panayırlarda yapılan her türlü spor ve oyunda çok başarılı olmuş, ve ihtiyarlığında ise demiryolu inşaatında çalışarak, öldüğünde mezarcı Fred bile ağlamıştır. ( Yalan )
Dindar, yapıcı, çalışkan, özverili, kahraman, mütevazi ve barışçıl bir kişi olan Danovan, 66 yaşında dünyayı bize bırakarak, terki alem yapmıştır. ( Yalanın sonu )
Ölümünden dört yıl sonra Yüzbaşı Danovan'ı tanıdığını söyleyen Katır yetiştiricisi Maloone, ortaya bazı iddialar atarak, başlığımızdaki konuyu tartışmaya açtı.
Savaşta, kuzeyli üniforması giyip, güneylilerle dirsek teması içinde olduğunu, esir aldığı bütün güneylilerin kolpacı olduğunu.
Kızılderiliere viski satarak, onları güdümüne aldığını, ve size özgürlük vereceğiz diyerek onları köleleştirdiği ve kaybettiği.
Verimli arazisi olan çiftlik sahiplerini korkutarak, arazilerine konarak, onları teksas'a sürdüğünü,
Tren arazilerini ucuza kapatarak, sonradan arazilerden korkunç yüksek paralar kazandığını,
Çevresindekileri hükümet ve silahlı kolluk kuvvetleri kullanarak, uysal bir yapıya bürünmelerini, ve elaltından vergi topladığını, bu sayede onunla iyi geçinmek zorunda kalanların oyları ve aday göstermeleriyle ödüller aldığını,
Çiftliğinde çalıştırdığı bütün kadınların çocuklarının Donavan'a benzediğini,
Papazi şerifi, hükümet görevlilerini, hepsini menfaat karşılığı kendine bağladığını,
Velhasl, Bütün kemiklerini sızlatacak açıklamaları yaparak, Yüzbaşı Donavan'ın çok aşağılık bir adam olduğunu, ve araştırılmasını istedi.
Şimdi zurnanın zırt dediği noktaya geliyorum.
Yüzbaşının şerefli veya şerefsiz olduğuna dair bütün yazılanları okudunuz.
Katır yetiştiricisine mi inanacaksınız, yoksa yüzbaşının ödüllerine mi?
Yaşlanmış bir adam neden trenyolu yapımında çalışır, bunu nasıl değerlendireceksiniz?
Bu adamın bu kadar çok şeyi bilmesini, o günkü teknolojisiz ortamlardan ötürü kanıtlayamayacağı için nasıl değerlendirirsiniz?
Ölümümden 4 sene sonra konuşması'nın sebebi ne olabilir?
Yüzbaşı hakkında yüzlerce kişinin konuşmaması ama bir tane anarşist yaklaşımı olan bir adamın konuşmasından dolayı, nasıl akıl yürütürdünüz?
Ben söyleyeyim mi?
Anarşist ruhunuz varsa Maloon'a, tarihe saygınız varsa Donovan'a inanırsınız.
Anlatılan hikayeleri dinlemeyi seviyorsanız başka, akıl oyunlarına ilgi duyuyorsanız başka,
Hiç olamayacağınız Donavan'a özeniyorsanız başka, ama hep olduğunuz Maloone'ya özeniyorsanız başka düşünebilirsiniz.
İstediğinizi düşünebilirsiniz.
J. Onbaşı Mustafa MEHİR - Çanakkale 1996-1998
15 Nisan 2016 Cuma
GEBERİP GİDİYORDUN OROSPU
Sabah sabah dalmışın, ramak kalmış ölmene,
Duvaklı sandukayla topraklara girmene,
Ben karışıyo muyum; yarı çıplak giymene
Geberip gidiyordun seni aymaz orospu.
Kırmışı yeşil ışık nedir bilemezsin hala
Kırmışı yeşil sende makyaj rengi halen daha
Süsünden fırsat bulup, şükürler et Allaha
Tan vakti gidiyordun seni çıplak orospu.
Apartman boyu terlik, siyah parlak tayt giymiş,
Kimbilir nerelerde, kimbilir kime vermiş,
Hesapta eve biraz katkı yapmak derdiymiş,
Apartmana ölüpte girecektin orospu,
Sen şükret toyotoya, adam görmese seni,
Fren tepkisi ani, küçültmese vitesi,
Dün akşam senle yatan kimbilir kimin nesi,
Dünyada bir eksilip gidiyordun orospu.
Oysa şanla şerefle yaşamak varken evde,
Çocukları büyütüp kırda piknik yemekte,
Ölüm kadına yakışmaz kuralımı bilipte,
Hiçlik olarak dünyadan gidiyordun orospu.
Mustafa şiir yazdı bir orospu derdinde,
Zaten ölmüşsün sen bir şehvet denizinde,
Yıkarlar bedenini bir morgun dehlizinde,
Vah vah bile demezler, "kaza" derler orospu.
Duvaklı sandukayla topraklara girmene,
Ben karışıyo muyum; yarı çıplak giymene
Geberip gidiyordun seni aymaz orospu.
Kırmışı yeşil ışık nedir bilemezsin hala
Kırmışı yeşil sende makyaj rengi halen daha
Süsünden fırsat bulup, şükürler et Allaha
Tan vakti gidiyordun seni çıplak orospu.
Apartman boyu terlik, siyah parlak tayt giymiş,
Kimbilir nerelerde, kimbilir kime vermiş,
Hesapta eve biraz katkı yapmak derdiymiş,
Apartmana ölüpte girecektin orospu,
Sen şükret toyotoya, adam görmese seni,
Fren tepkisi ani, küçültmese vitesi,
Dün akşam senle yatan kimbilir kimin nesi,
Dünyada bir eksilip gidiyordun orospu.
Oysa şanla şerefle yaşamak varken evde,
Çocukları büyütüp kırda piknik yemekte,
Ölüm kadına yakışmaz kuralımı bilipte,
Hiçlik olarak dünyadan gidiyordun orospu.
Mustafa şiir yazdı bir orospu derdinde,
Zaten ölmüşsün sen bir şehvet denizinde,
Yıkarlar bedenini bir morgun dehlizinde,
Vah vah bile demezler, "kaza" derler orospu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)