Kadın gayet boyutlu bir sesle,
-orada kal! dedi, daha fazla gelme telgrafın tellerinden yürüye yürüye.
Erkek şaştı ve dondu,
-Neden ki, ben bu dikenli tellerden yürürken dengesiz dengesiz, seni ve kendimi ateşe atıyorum, belki çareli belki çaresiz?
Kadın yüzünü çevirdi,
-Olamazdı senle, yapamazdık senle, yaralıydı kalbim günaşırı seninle.
-Tamam velakin daha birşey olmadıki, daha tellerin yarısındayım,
-Daha ne olsun dedi kadın. Direğe çıktın, tellere atladın, bana doğru adımladın.
Erkek ise:
-Amma ödüm kopuyor zaten, sana birkaç adım kaldı, ben sadece gözlerini ve yansımasına odaklanacaktım.
Kadın ise,
-Ya yansıma olumluysa?
Erkek:
-Ondan sonrasını bilemem, çembere girdik mi, helede çember daralıyorsa, birbirimize dokunmamız an meselesidir.
Kadın
-İşte ben bu belirginsizlikten korkuyorum. Geçmişim hortladıkça, ben seni hortlak olarak göreceğim. İşte bu yüzden ipini keseceğim.......