Abbasağada sıradan bir cumartesi. Beşiktaş gurubu çarşı sohbet toplantısı yapıyor. Ben de vakit bolluğundan dolayı katıldım ve 20 dakika dinledim. Korkunç komikti...
Önce dün gece gördüğüm rüyadan bahsedeyim. Ihlamurda 10 kadar fenerli bağırıyoruz. Sonra çarşı gurubu bizi taşla sopayla bıçakla kovalamaya başlıyor. Biz tam da ıhlamur kasrı seviyesinde kaçarken, bir bakıyorum ki 1000 civarında fenerli ağaçlıklara saklanmış ve elleriyle bize "sus" işareti yapıyorlar. Çarşı bu tuzağa balık gibi yakalanıyor ve etrafı amansızca çevriliyor. Benim o anki düşüncem: Çarşıyı bi güzel eşşek sudan gelene kadar dövülecek ve hepsinin beyni yumuşayacak. Oysa Fenerbahçe rüyada bile çok büyük. Hemen bir forum ortamı kuruluyor, ve çarşı ile Fenerbahçe anında konumlarını tartışmaya başlıyor. Dahada enteresanı şu: Bizi kovalayan 100 kişi forum başladığında 10 kişi sayısına düşüyor.
Önce Alen konuştu bu forumda. Çok moralsiz izlenimi verdi. Adeta nişanı atacak bir nişanlı konumundaydı. Herkesi uyardı ve "sadece kendi sorunlarımızı dile getirelim başka takımlara karışmayalım" mesajı verdi. Fenerbahçeyi dile dolamama konusunda katılımcıları uyardı. Oysa dervişin zikri ve fikri asla ayrı olamazdı.
Aynı çarşı internet sitesinde trabzonu şampiyon ilan ediyordu, ne zaman: Fenerbahçe içeri alındığında. Sonra birden dalga çarşıya vurduğunda bu kutlama mesajı ortadan kalktı aniden. Oysa aynı çarşı başka klüplere benzemediğini, asil olduklarını ve eşsiz olduklarını anlatıyorlardı. Yangından mal kaçırma bu olsa gerek. Başkasına boynuz parlatırken boynuzun altında kalmak bu olsa gerek.
Sonra çarşının askeri spor yazarı Zeki demirkubuz diye biri asıldı mikrofona. Diğer takımlardan "renkliler" diye bahsetti. Oysa onlar değilmiydi, Fenerbahçenin tüm rakiplerinin rengine giren? Gökkuşağı gibiydiler yakın zamanda. Trabzona bile yalvardılar "bizi yenin" diyerek.
Oysa onlar değil miydi; Topu galatasaraya son dakika teslim eden. Oysa onlar değil miydi papermoonda yemek yiyen. Oysa onlar değilmiydi son maçta bursalı olupta tarihini satan. Oysa onlar değil miydi Rizeye yatıp bursayı küme düşüren. Oysa yüzlerce defa onlar değilmiydi renkten renge giren?
Elbette tarih balık zekalı onlara göre, zekasızlara göre.
Sonra söz taraftara döndü. Bir tanesi çıktı ve dedi ki: Biz kupayı teslim ettik, Fenerbahçe 1 gram delikanlı ise Şampiyonluk kupasını geri versin. Aklınca blok oluşturmaya çalışıyordu.
Sonra üzerinde sarı lacivert renkler olan bi renk körü aldı mikrofonu. Kupayı iade ederek temiz kaldıklarını belirtti. Oysa kupayı iade etmek tam bir şark kurnazlığı olup, kendi kendini tatmin etmenin bir şeklidir. Kupayı iade ederek namusu şerefi iade ediyoruz manası çıkar ortaya. Tabi kartal gözü ile başka bir görüş ortaya çıkıyorsa bunu bilemem.
Basını suçladılar, federasyonu suçladılar, digitürkü suçladılar, hükümeti suçladılar, fenerbahçeyi suçladılar. Klasik.
Şerefli ikincilikleri şampiyonluğa tercih ettiklerini vurguladılar. Demekki 2<1.
Sonra 2004 yılında 8 puan ilerden kaçırdıkları şampiyonluğa geldi sıra. Çingene lucesku, türkiyeye gelmiş en şerefli hoca oldu. Cem papila eyyamcı olmadığı için suçlandı, yani şerefli biri olduğu için. Oysa cem papila sidiğine kadar beşiktaşlı.
Bu çarşı zaten bir ara kendi kendini kapatmıştı, sonra yeniden resetledi kendini. İş epey acayip oldu.
Bir sakin cumartesi abbasağa parkında böyle acayiplikler yaşandı ve bitti.