Hararetle öptüğüm, yangınıyla kumlaştığım
İşte şafaklara paralel gittiğimiz yol burada unutmaya çıkıyor. Deli azap günlerinden çıkışımı yine sen sağlarsın, sağlamasanda varsın.
Paylaştıklarımızla şiirselliğe dönüşen bu aşkta, uzayan patikalatın bu kadar doyumsuz yaşanabileceğini sen öğrettin bana, hakkını helal edermisin..
Okyanusa batmamayı verdin bana mutluluğunla, derinleri düşünmedim, derinliğini düşündüğüm kadar.
Aşkta rastlantı yoktur diyordun ya hani, burada birbirimize yazılmışlıktan bahsedebilir miyiz?
Sadakatlerimi sana sunacağım bir meşhum ara sokakta, karşında saygıyla eğileceğim, bakalım yılların makyajını silmeyi başarabilecek miyiz?
Yüreğim yangını seninle ormana döndü, eğer bir yerim olacaksa senden bana; bir ormanlık içi serin bir mezar, mezar taşım ağaçlar.
Peki oldu, ama unutma, seni ölüm raddesi sevdim, Allahım kusura bakmaz ise...