26 Mayıs 2016 Perşembe

Söylem Teyze'nin Kimono'su

Krizden sebep, krizden bahane; sönük geçmiştir Söylemin doğum günü hediyelerinin gravitesi. En pahallısı 35 liradır Cevahir aveme hediyelik eşyalarından mamul. Ne mi?; arabasının iç dikizine asmak üzere pembe patik çifti.

Yine bir pazar, nöbet, yağmur klasiğinde yeni bir yazı, bu yazılar bedelsiz ya, en kazançlı olanlar okuyanlar, ama en mutlu ben, okunduğu için.

Söylem teyze, bu hediye tatminsizliğinden sebep, bankadaki 63 bin eurosunu da kaynak belleyerek, kendine ilginç bir hediye almak üzere, ruhların zindanı İstinye Park'ta avlanmaya çıkar. Alacağı hediye işine proje olarak bakar. Üst katların birinde üst katman bir mağaza bulur, mağazacı beyin portresi dikkatini çeker, Da vinci canlanmış, posta gazetesi okuyor sahnesi '2009 şeklinde.

-Hoşgeldiniz küçük hanım jestiyonu ile birlikte, başlarlar Söylemin projesini iredelemeye.

Söylem: "Fiyat takıntım yok, gösterişli ama gelenekçi, sağlam ama dayanıklı, geleneksel ama modern, canlı ama mütevazi, sürrealist ama rekabetçi, kullanışlı ama kişiye özel, tarihi ama asrii, orjinal ama teknolojik, yıllanmış ama alkolsüz, karizmatik ama sade, milliyetçi ama laik bir ""şey"" bakıyordum der.

Eski uzakdoğu profesörü italyan kökenli mağazacı Al Fredi bey: Anladım galiba diyerek, küçük bir arka kapıdan süzülür, 15 dakika sonra 15x15 boyutunda bir sanduka kutucuk ile çıkagelir. Bu; gülağacından yapılı, Japonist uzakdoğu ejderhalarıyla bezeli bir kutudur, gömleğinin içindeki muskanın içinden çıkarttığı cam anahtar ile kilidi çevirir, bir ejderbaşı çıkar ona 3 sağ beş sol çevrim yaptıktan sonra kutu açılır, derki,

-Bu kutu artık tekrar kapatılma özelliğini yitirdi zira içindeki şey tam manasıyla aradığınız emanet, sanırım ona sahip olmak ile kendinizi kutsadığınızı anladınız, cüretimden ötürü bağışlayınız küçükhanımefendi, ama isterseniz bu hediye'ye sadece 10 krş. siftah atsanız bile Japonik geleneklere göre onun sahibi oldunuz der. Tam o sırada kutudan Japon lirik şiirlerinden bir ses kaydı duyulur.

Nı şıva kendi, dudatsu nanude
Vataşiva dat odat yodathe kanu nanude
Vataşiva al odat nodatte dadu hanudde
Cakaşive nendi ledat hu kanudde........

Tercümesi,

Selam sana nadide sahibim
Artık birlikte atalarımıza selam duracağız
Onların kutsal yolculuğunu seyredeceğiz ve
Fujiyama nın karları bizi atalarımızla buluşturacak...

Söylem her ne kadar 3000 avro ödemekte ısrar etse de; Al fredi 2300 yuro olarak postan slibi çeker, Söyleme söylemeden 3 taksit yapar.

Söylem aynı günü akşamı hediyesini giyer, ve ulaşılmaz uzakların kadını Söylem teyze, yıllarını içinde saklayacağı Kimono'suna kavuşur. Aradığı herşeyi bulmuştur. Renkler; bilmediği dağların çiçeklerinden yapılan ararenk, üzerindeki tasvirler, hiç bilinmeyen Japon efsanelerinin ikonlarıdır.

Günlük hayatta, yatarken, banyoda duşta tatilde, iş görüşmelerinde, markete giderken, soğukta ve sıcakta, misafirlikte, yani Söylemin olduğu her yerde artık bu Kimono vardır. Söylemin her ruh halini karşılayan, her zaman onu güçlü kılan ve olduğundan güzel gösteren, güçlü gösteren, her kusurunu örten ve onun çakralarını açan bir kimonoya kavuşur. Artık hiçbir ikoncan onun kadar çeşidi içinde barındıramayacak kadar acizdir, var mı ötesi?

Merak ettiniz değil mi, Söylem ile ilgili her sırrın bilgesi olan yazar, şimdi nasıl bir "sıraçılımı" yapacak diye, bekleyin geliyor.

Bayrampaşalı tekstil işçisi 19 yaşındaki son ütücü Sedat, yolda bulduğu bir fuar davetiyesi ile haftasonunu değerlendirmiş ve Beylikdüzünde bir fuara gitmiştir. Bir standta ona yaklaşan inci dişli fuar hostesi Melda, sıcak bir gülüş eşliğinde tanıtıcı poşeti eline tutuşturunca, hayatta hiç sapmadığı bir platonik aşka batan Sedat, bir hafta boyunca atölyede gizlice mesaiye kalmış, ve nanoteknolojik bir kumaşa hiç bilmediği gizemlerini sırf aşk için, sırf dışavurum için kalıp olarak işlemiş, ve Melda'ya bu eşsiz aşkla bezeli işçilik eserini sunabilmenin hayalini kurmuştur. Sonrada romen pazarından bulduğu sürpriz kutuyu 15 liraya pazarlıksız almış vede kimono diye birşey duymadan, görmeden bilmeden kimono yaparak kutunun içerisine kalbi dahil yerleştirmek suretiyle hediyesini hazırlamıştır. Tekrar Beylikdüzü fuarını ziyaret ettiğinde maalesef geçen haftaki fuarın bittiğini, şu anda CNC tezgah fuarına 30 lira vererek girebileceği söylendiğinde, hayallerini gömmek zorluğu ile hazırladığı hediyesini; Beyazıtta hediyelik eşya işi yapan halaoğlusu Muzaffer abisine, 20 liraya vermek mecburiyetinde kalmıştır. Ve siz mevcut zekanız ile bu hediyenin 138 liraya ( 23 euro ) Al fredi beyin dükkanına girdiğini kolayca bulabilirsiniz.

Söylem bu hesaba göre bire 100 katmış, kendisini ve doğumgününü kutluyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder