Bu denemeyi büyük hadron karıştırıcısı araştırmasının duygusal bir türü kabul edin. Bu kadar iddialı bir demeci ancak Mustafa ortaya atabilir, hiçbir yazar bu çukura inmedi, etrafında dolaşmayı yeğlediler. Bilinen bütün aykuvların en yüzde birine dahil bir adam hariç. İddiası Kadınları anlamak üzerine, her ne kadar belirsizliği belirlemek bilimsel raddede mümkün olmasa bile...,,
İşte kadınların sırları:
Kadınların temel davranış eksenine anafikir olan en etken faktör, küçük veya bebek iken babasının onu gözetmesi, sarılması ve koruma içgüdüsüne duyduğu çağrısal özlemdir. Kadın yaşlandığında bile sosyal ve içsel olarak babasının kanatları altında olma nostaljisinin duygusallığını yaşar. İster baba ile çocukluk veya gençlik anıları kötü, ister iyi olsun.
Kadınlardaki evlenme veya beraberlik içgüdüsünde, her ne kadar partnerinin kişilik özellikleri önplandadır denilsede, esas etken kadına ait sosyal içeriklerin karşılanma yüzdesidir. Kadın tabiatı erkekten çok daha gerçekçi ve garanticidir. ( lazlar veya kürtlerin ticaret anlayışı gibi ) Kadın burada yaradılış içgüdüleriyle, yani 2 kişi olarak düşünür, kendi ve yavrusu. Bu yüzden erkekseniz!: bir havuzunuz, havuzunuzun dolu olması, ve yedek tanklarda su olması, hatta havuz yapılacak arazi ve malzemenizin olması durumunda, kadın kişilik özelliklerinizi ikinci plana atabilir. Atar. Atmaz demeyin, zira her kadın her erkekle uzun vadesiz ilişkilere girmektedir, ne demekmiş? Kişisel özellikler 2. plandadır.
Dünya üzerinde yapılan endüstrisel pazarlama haricinde tüm pazarlama aktivitelerinin yüzde 9o kısmı kadınlara yöneliktir. Diğer yüzde 10 kısmı ise kadınları cezbetmek isteyen erkeklere. Bu dengesizliğin temelini çoğu uzman pazarlamacı izah edemez, ama bu kurala göre şekil alır. Mesela bana araba almaya gelen erkek, aracı incelerken içten içe ya karı korkusu, yada kadın beğenir mi korkusu yaşar. Burada kadından çekincenin temelinde "kadın memnuniyetsizliğinde hayatın kararması engizisyonu; bu adi pazarlamanın iğrenç temelidir. Varolmanın dayanılmaz hafifliğidir.
Kadınlar hakkında bir klişe ise asla "asla"ları olmamasıdır. Sizin kararlılığınız yani biz erkeklerin, kadının bütün zırhlarının eritici solüsyonudur. İstenipte elde edinilmeyecek kadın yoktur felsefesinin anafikri bu kimyasal fonksiyonun sonucu oluyor. Sadece everestin zirvesi, mariana çukurunun dibi olduğunu, ama ulaşmanın zor olabileceğini ekleyelim.
Kadının en etkili silahının gözyaşı olması yargısına inelim. Erkek tarafından geleceğe, yani neslin varoluşuna işaret olan kadının yeisi, karamsarlığı yada umutsuzluğunun simgesi olan gözyaşı, "varoluşun tükenişi" olarak sembolleştiği için, erkek üzerinde tesiri atomiktir.
Kadın anatomisi incelerseniz, "erkeğe göre" dizaynını görebilirsiniz. Bir aracın kokpitini düşünün, ergonomi ve ulaşılabilirlik üzerine bir tasarım görebilirsiniz. Bu yüzden aracı beğenir yada beğenmeyiz. Kendimizi kullanırken hayal edebiliriz. Nasıl ki, bir kadını güzel bulmamızın sebebi ondan doğacak çocuğun iyi bir eser olma fonksiyonu ise, bir kadının şifrelerini incelerken ya kendimize göredir ya değildir. Bu yüzden ideal kadının tasvirini yapamayız. Biz erkekler çeşit çeşitiz zira..
Şimdi aklınıza ufak ufak birşeyler gelecek, bu mustafa kadınlar konusunda bilge, guru, aziz, compedan, veya kadınül emir, ama neden kadınlık müessesesinde bu kadar populer diil diye bir düşünce, olur ya aklınıza gelebilir. Diyeyim: Kadınlar aynı zamanda kendilerini böyle akil adamların karizmasına bırakmak yerine, sarımsak kültürüne sahip, yarıcahil, yarı ergen, yada yada benim kişiliğime göre -yarı insan - sayılabilecek erkeklere daha yakiin görürler. Zira şekil veremediği malzeme kadınlar için ekonom değer taşımaz.
Böyle biline...
"Mustafa MEHİR"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder