Hikayemiz yolda geçiyor, ama kimse mantık, sandık veya zındık aramasın.
Dilovası karayolunda asfalt güneşe aşıktır, bu aşkın tuzu biberide kamyoncu' kardeştir. Devamlı araya girip zıp zup, her aşk'taki kavuşma sahnesini engelleyerek kah asfalt tutulması, kah güneş tutulmasına vesile olurlar. Oysa asfaltın amacı çok uzaklardaki aşkına eriyerek yokolmak olsada, güneşin kendisini aldattığından habersizdir. Aynı güneşin, bitki, plaj, deniz, ağaç, kertenkele gibi bir sürü aşkı ve evladı bulunmaktadır. Asfalt evli bir adama erimektedir. Neyse.
Bu kamyonculardan biride aslen Adanalı olan, Malatya büyümeli Kazım DALOĞLU. İlkokul birden terk. Evde karı çocuk filan besleyen bir şöfor. Genellikle antalya istanbul narenciye taşıyan bir demoğrafyası var. Ama kamyoncular arasında bilinen bazı huyları bu hikayeye lojistik sağlamakta. Nelermi bunlar. Kazım bir felsefe geliştirmiş. Gece gündüz yolda, yol bitürlü bitmiyor ve kazım doğal olarak düşüncelere dalıp, gam beslemek yerine, bu enerjisini yolda kamyonuna karı veya ne bulursa atıp, 2 veya 3 saatlik periyotlarda sevişmeye endekslemiş. Çok gürbüz ve yediği zaman yiyen biri olarak, organizmasını sprem üretmeye ayarlanmış. O yüzden ilkokul birdeki yatay çizgileri bile hatırlamıyor, beyin kaymış.
Yine asfaltın güneşe erimeye hazırlandığı bir gün kazım yükü almış gebzeden, 9 saatlik yani 4 sevişmelik yola vurmuş kontağını. Kazım'ın çok övündüğü aletine taktığı bir de isim var, telsizde ona kazım diyen yok bu yüzden. Adını Kobretti koymuş. Kobretti aşağıya, kobretti yukarıya.
İtalyan performer Pippa'yı anlatmaya gerek yok. Barış için yolları eritiyor. Hiçbir endişesi yok başına geleceklerden. Aslında bu hikayeyi sanatsal olarak en manalı tamamlayacak kişide kendisi, anlaşıldığı üzre.
Pippa; uzaklardan eşek gibi kaptırmış yolları yaranda gelen kamyona baktı. Gelinliğini topladı, barışa adanmış bir maceraya silkelendi.
Kazım'ın telsizi öttü; arayan kamyoncu arkadaşı;
-Ula kazım yolda bi mersedes var ( kamyon fahişesi ) vallah sana bıraktım babo, mazot cüzdanı yemeseydi sana bunu yedirmezdim vala, telli duvaklı, nikahı tez basarsın.
Kazım cevaben;
-Ulan bırakmasan noolcah, gobretti açlıhtan gudurmuş, senide karıyıda ekmeksiz yutardı eşrefsizim, lavukkkk, dedi.
Gelgelelim Kazım yaklaşık 10 saattir aşksız vakit geçirdiği için beyni düşünce üretmeye başlamamışta değildi, hatta alternatifli düşünceler, sırayla;
Bu karı yakındaki kasabadan düğünden isyan edip, kaçmışsa, başı belaya girebilirdi
Bu karı, işinde çok porfosyonel olduğu için gelinlikle iş tutuyor ve çok para isteyebilirdi.
Bu karı kendine açık seçik kamyoncu koca arayabilirdi.
Ama neticede katil hormonlar beyni ele geçirip, darbeyi yaptı: KARI HER ÜÇ İHTİMALDE DAHİ KOBRETTİYLE TANIŞIP, KAZIMIN KOYNUNDAN GEÇME SONUCUYLA KARŞILAŞACAK nokta
Kazım devri düşürdü, motor freniyle, vitesi ikiye ve bire alıp, kapının tam paraleline Pippa gelecek şekilde durdu. Tıs, tıs, tıstısss..
Pippa tırmandı, gülücük attı;
Hay Gentleman, via bella la zutti del vechio perla.
Kazım pos bıyığındaki terleri yağdırarak,
Vay, vay vaaay, gobretti lan sana deyyor, beni ye accık diyor lan garı, nikah var olum birazdan.
Aslında Kazım için bu yeni ve çok farklı bir deneyim olacaktı, yıllardır cingen sevmekten neredeyse kobrettinin bile rengi kararmıştı. Hikaye bu ya, aynı dili konuşmaya başladı K.D ve P.B.
K: Kimlerdensin?
P: İtalyanım, barış için dünyayı dolaşırım, herkesin dünyada bir kere yapmak istediğini ben hergün yaparak yaşıyorum. Macera ruhu diyebilirsin.
K: Ne kadar vereceh maceraya?
P. Ne ne kadar anlamadım, ama şayet seksüalite'yi kastediyorsan, seninle sadece bir hikayeyi paylaşıyoruz, bedenim olmamalı.
K: Higayeyi dinliyeh?
P: İsmi Stanyiç ti, 90 gün önce belgrad yakınlarında beni arabasına aldı. Ondan etkilenmemek bir kadın için mümkün değildi. Sonra inanılmaz bir çekime düştük. Onun dağdaki evinde yakın zamana kadar kaldık, sanırım performans sanatçısı olmak her tür sürprizi beraberinde getiriyor. Şu an hamileyim, bundan Stanyiç'in haberi yok. Barış turumu bağdatta tamamladıktan sonra, Roma'da anne olmaya hazırlanacağım. Ona çocuğu doğurduktan sonra evlenme teklif etmeye gideceğim. Çocuğun isminide sen koyarsan bundan büyük mutluluk duyacağım.
K: Orospunun Çocuğu olsun adı.
P: Türkçede nedemek orospunun çocuğu bay Kazım?
K: Bizim çukurovada bir hekaye var. Dagdan inen gurtadam köydeki garılara musallat oluyo, bildiğin sekgz yapıyo, karılarda kurdeşen oluyo, aha o kurtçuklara orrospunun çocugu denir.
P: Çok kabasınız bay kazım, lütfen durumusunuz ben ineceğim.
K: Nah inersün, gel lan bura, çek bakayım saksoyu, sonrasını düşünürüh.
K: Tühhh, ulan karının boynu ipicemiş laann, tutar tutmaz kırıldı lan, dur şunu kapıdan savurak poliz görmeden.
Kazım Pippa'nın cansız bedenini yola savurur...
Kazımın telsizi öter o esnada:
Ula gobretti, karının işi bitmedimi lan, barut ıslahmı ne, patlamadımı lan? stop.
Lan oğlum ben onun işini rampada bitirdim. Yeni garı varmılan? Stop.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder