Defne denilen Samyeli ile bir ilişki yaşadım bende, itiraf ediyorum, yıl olarak 1992,5 lara dayanır, Boğaziçi üniversitesinin mahsun adımlarında, hisar kampüsü, 2 numaralı köprü manzaralı, aşka ilim irfan katan mekanda.
Defne o sıralar, süratle inkişaf eden televizyon asansöründe bir sabah şekeri, ve stajyer spiker. Birde Türkiye güzeli, miss Küçükçekmece değil, kiraz veya plaj güzeli değil, alasta alastrabanda Türkiye güzeli.
Bizin bölüme kayıt yaptırmış, bizde bir helecen bir helecan, kişisel bakım masrafımız yüzde 50 artıyor, bütçe sarsılıyor.
Koridorda bekler vaziyetteyiz, aynen kuliste sanatçı bekleyen hayran modülünde.
Defne diye geleceğine inandığımız aşüfte, ama gelen bildiğin pejmürde. Kalın lila kazağı, özensiz kotu ve bakımsız makyajı ile, bizim efsane defne, bildiğin şile patates güzeli. Maksat belli, bende sizden biriyim.
İletişimci ya,
Sonradan dinliyorum bizim patatesin anılarını, babasını genç yaşta kaybetmiş, mimarmış rahmetli, defnenin güzelliğinin nerde yapıldığı belli.
Çok hırslı bir hatun bizim defne, bende hırsın bileyeni, defnenin iri deniz mavisi gözleri aynen içimde.
Denize karışan bir siyah beyaz saadet fotoğrafı bizimki, balıklara yadigar. Bir ilkbaharda defne yaprağı esintisi, burnuma değdi, geçti.
Şimdilerde defnenin özel yaşam piskosu dillerde, kocası mimar, ihalenin altında kalınca, evliliğin cankaybı, defne eski yaprakları açıyor komidisinden, öğle programı yapıyor, birde ilişki, Amerikan televizyoncuyla,
Kocadan gizli buluşmalar, internette yazışmalar, alenen sevmeceler, batan geminin malları.
Yapmıştır defne, hırslı kızdır, delidir bilirim, o televizyondaki değildir, o televizyondaki sadece kostüm, ama defne uğrunda tepinilecek kadındır, erkeğine tapan kadındır, mimardan 2 çocuk boşuna değildir.
Defne, zirvelerde esen bir samyelidir, adam nedir, kimdir bilir, babasını arar rahmetli hayallerin beklentisinde,
Kendisine buradan açık çağrı, daha konuşamadıklarımız var, lanet olası gözlerinin büyüsüyle kilitlenmiş dilimde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder