Krizlerin çöküş dinamiklerini size vereceğim. Bakalım Türkiye ile bağlantılarını bulmaya ne kadar yakınsınız. Ülkeden bahsediyorum, tıklamadan geçmeseniz iyi olur! Evet okutma etiğine aykırı olsada, üstüne basa basa, kaosun şifrelerini algıladığım kadarıyla okursan iyi olur.
AGRESYONLAR
Kadın Faktörü:
Kadınlar amaçtı eskiden, hatta erkekler kadınların peşinden kutsal bir amaç olarak koşarlardı. Gençliğimde. Erkek öğrenci olurdu veya çırak, sonra kalfa, sonra usta, sonra patron, bu dna şifresini adımladıktan sonra kadın içgüdüsünün peşinden koşmaya hakkı olurdu. O sürece gelinceye kadarki bütün gayreti, toplumun gücünü oluştururdu adamın. Bir ödüldü kadın.
Fakat şimdi daha çırak bile olmadan erkekler istediği kadını elde edebiliyorlar. Çekirdeği parçalayıp dışarı çıkarak kadına ulaşıyorlar, ve toplumu yürütecek enerji açığa çıkmadan kadının üzerinde yokoluyor. Ekolojinin şifresi bozulduğu için, diploma daha birinci sınıfta verildiği için...
Teknolojik Faktör:
Aklı jet nesil, bazı işlerin yapılmasını teknoloji ile çok daha ucuza ve pratik yapmanın yollarını raporlamaya başladılar. Bazı meslekler yokoldu. Postacı, muhasebeci, küçük imalatçı, pazarlamacı, kontrolör, yazıcı, kazıcı v.s. Bir işletme işgücünün ortalama yüzde 45 ini işten çıkardı ve daha çok pazar payı kazanacağını zannederken, öyle olmadığı kafasına dank etti. Çünkü kazanmaya çalıştığı pazarı işten çıkardığını ancak son nefesinde anladı. Bu gidişatın kaçınılmaz bir sonu bir karamizah ama, teknoloji zamanla kendi teknolojisini yeniden tasarlayacak kadar geliştiğinde, teknoloji geliştirici insanlarda devre dışı kalacaklar.
Sanalizasyon:
E-ticaretin ulaştığı nokta ve sağladığı pratiklik sonucu insangücü obezleşti. Sadece hayatta kalabilecek enerjiyi üretebilecek hale döndü. Artık maça gitmek yok, sanalını oynuyorsunuz, artık markete gitmek yok, ayağınıza geliyor, artık çocuğunuzla kaliteli vakit geçirmek yok, bilgisayara bağlıyorsunuz diyalize bağlar gibi, artık ticaret seyahati yok, görüntülü maille sipariş veriyorsunuz, artık severek ve sevişerek evlenmek yok, sanalvizyonla tatmin oluyorsunuz. Artık insanlar arası kinetik enerji alışverişi yok, bilgiye tektuşla bağlanıyorsunuz. Nasıl ki şikayet ederdiniz ya, okulda bize kullanılmayacağımız bilgileri ezberletip duruyorlar diye, işte kendi kuyunuzda boğuldunuz. İnternet anlama değil, ezberin ta kendisidir.
Şarlatan Rekabet:
Rekabetin ruhu daha ileriye konseptinden uzaklaşıp, rakibi yoketme aksiyonuna döndü. Artık bir köşe kapmaca, bir rakibi silmece, bir afyon ile tüketiciyi hayvanlaştırma yöntemleri ayyuka çıkıyordu. Komşusunu öldürmeyen bize dahil olamaz çetesi bayrağı göndere dikti. Büyüyen mafyalaştı. Mafyanın hamuru olmadan hiçbir çatı dikduramaz hale geldi. Rekabet ilkesiyle hareket edenin tabancası belinde ve bıçağı keskin olmalıydı. Keskin değil kanlı olmalıydı. Aciz rekabet edemez sadece şarlatanlık edebilirdi. Genel rekabetin tanımı artık kişiler arası rekabete döndü. Ayak kaydırma, yemleme, ağzından laf alma, tuzaklama, dinleme, özele girme, zaafları afişe etme, kamplaşma, vamplaşma, daha birsürü terim artık damarlarımızı aşındırıyordu. Tanımlar değişti, müdürüyle konuşan kadın orospu, müdüresiyle konuşan erkek jigola, erkekerkeğe takılmak ibnelik, kadınkadına takılmak lezbiyenlik, camiye gitmek gericilik, camiye gitmemek misyonerlik, eve gitmek kılıbıklık, konuşmamak sinsilik, konuşmak tehlikelilik. ve miğdemizi bozan bir sürü çarpıklığın temelinde rekabet denilen temelsiz nifak vardı. Esas düşman bize bütün dostlarımızı yokettirdikten sonra bizi suçlu ilan ederek, yerimize yeni kurbanları koyacak.
Magazin Faktörleri:
Fransız devrimine giden yolda pasta ve ekmeğin rolünü biliyoruz. Bize televizyonda sunulan lüks yaşam, güzel kadınlar, yakışıklı erkekler ve hedef saptıran yayınlar sayesinde, evimize, tezgahımıza, o güzel bahçemize, huzurlu sokağımıza ilgi duymamaya başladık. Kadın tanımı: Sarışın, mavi gözlü, dev memeli, yuvarlak kalçalı, her daim seks tahrikçisi ve pürüzsüzdü. Erkek tarifi: Uzun boylu, yakışıklı, baskın, kadınsı, şiirsel, maceracı ve herşeyi bilen, kadını herseferinde tatmin eden, onun her istediğini yapan masalsı yaratıklar.
Uzağa gitmeyin, bu figürlerin hepsi hayallerodasında hesaplanmış ve birbirine yapıştırılmış ikonlar sadece. Neyi mi düşünmemiz istendi bu kuklalar sayesinde: Kendi hedeflerinin değil bizim sana gösterdiklerimizin peşinden koş, bu yolda tüket, bu yolda yoket.....
Din Yorumları:
Dindeki yapıcı bütünlüğün temel etkenlerine sistematik olarak saldırı sürüyor. Yorumu size bırakarak bu karşılaştırmayı yapmak istiyorum.
İsraftan kaçın x Tüketerek var ol.
Faizden kaçın x Faizi yaşa ve uygula
Yalan söyleme x İmaj herşeydir.
Allah rızası için çalış x Kendi çıkarın için babanı bile tanıma
Akrabayı gözet x Sadece kendine vakit ayır
Zina yapma x Bodrum gecelerinde neler oluyor.
Aşırılıktan kaçın x Sınırlarda yaşa
Çalışana hakkını zamanında ver x Kapıda bekleyen bir sürü işsiz var
Alınteriyle kazan x Dolardan yuroya ordan tl'ye ordan borsaya geç.
Dediğim gibi, yorumsuz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder