Zamanımızın sıvılaşan değerleri sonucu mutluluk hormonu evrildi ve mutsuzluk kaderimiz oldu.
Hepimizi belli bir standardın altını felaket kabul ediyoruz üstü ise zaten mutsuzluk.
Bu açıdan bakabilirseniz size osuruğu çalınan adam hikayesini sunarak, ne demek istediğimi açıklayabileceğim.
Tarık 37 yaşında, hizmet sektöründen, 3 yıllık evli bir adamdır. Çok iyi giyinir, kaliteli yaşamayı sever. Yaşam standartları ise gelirinden daha yüksek olduğu için, yaşam tarzı olarak hep son dakikacı bir davranış tarzı geliştirmiştir. Son anda kredi borçlarını, kirasını, taksitlerini, faturalarını öder, son anda davetlere, randevulara, düğünlere hatta uçağa yetişmektedir. Hasta olduğunda bile hep son çare olarak doktora gider. Bayram namazına bile son rekat kılınırken yetişir. Yani sınırlarda ve uzatmalarda yaşamaktadır.
Birgünlerden birgün, adı bilinmedik bir lokantada kendisine önerilen karidesli suşi bilinmezini söyler ve yer. Aynı akşam ise bağırsağı ve midesinden gelen tarifi imkansız sızılar karşısında bu sefer zamanında hastaneye gider. kendisine bir dizi tetkik yapıldıktan sonra, sindirim sistemi doku felci ve gastronomik enfeksiyon teşhisleri ile ameliyata alınır. Yapay dokular ile bağırsağının temel fonksiyonları revizyone girer, daha bir sürü tıbbi işlem sonucu yaklaşık 10 gün sonra taburcu olabilir.
Hizmet sektörü acımasız bir camiadır ve gelirinin 10 günü kesilir. Böylece 2 adet kredi kartı ve hastane masraflarından ötürü 3 tane daha olmak üzere 5 kredi kartı gecikmeye takılır. Çünkü tarığın tarıktan başka kredi kartını takip edecek bir mekanizması bulunmamaktadır. En büyük müşterisi ise, tarık ile muhatab olamadığı için başka alternatiflere yönelmiştir. Firmasının yüzde 23 cirosu kesilir tarığın.
Tarıktan 10 gündür haber alamayan sevgilisi irem ise, bu süreçte mesajlarına cevap alamadığı için bodruma tatile gitmiş, tarığı terketmiş vede kendine orada rus sevgili bulmuştur. Sebastian DİMİTRİ.
Tarık için hayat biraz biraz kararmıştır. Karısı ile yapacağı tatil planları ertelendiği için evde durumlar limon kıvamındadır ve karısının ailesi bu duruma müdahil olmuşlar ve huzursuzluk başgöstermiştir.
Hikayemize konu olan osuruk kaybı olayı ise reel manada tarığın en büyük sorunudur. Vücuduna dolan gaz ve ameliyat izlerinin hassasiyeti sebebi ile tarık yaklaşık 20 kg şişmanlamış gibi gözüksede, gaz tahliyesini ancak tanesi 35 lira olan tek kullanımlık gazmatikler ile gidermektedir. Aletten bahsetmeme gerek yok, çalışma şeklini bilen bilir.
Yaşamış olduğu tıbbi ve şekli olumsuzluklardan ötürü iş akdi feshedilir, ama tarık bu haberi aldığı anda bile gaz problemleri ile uğraşmaktadır. Evde eşine bu durumdan bahsettiğinde acı bir ayrılık rüzgarı eser. Tarık yemiş olduğu karides ile yaşadıklarını kader bağlamında bağlar. Karidesli suşinin ahını aldığını zanneder hatta.
Daha yaşadığı bir sürü olumsuzluğu sıralamaya ne gerek var bilmem, o yüzden sıralamıyorum. Ama tarığın yaşamış olduğu son dakikacı hayatın, limitleri zorladığı hayatın, dikişlerini patlatmak üzere olduğu hayatın ahını çekmiştir üzerine, osuruğu da cabası.
Sadece osurmanın bile ne kadar büyük mutluluk olduğu kanaatine hasıl olur. Önündeki hayatın 3 senesini, sadece 3 senesini hem limitlerini geri almak, hemde osurabilme özelliğini geri kazanmakla geçirecekti.
Mutluluğun tanımı bir osuruğun genlerinde gizliydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder