Kendimi seçsem diğer blogçulara ayıp olur. Seçsem ne olur seçmesem ne olur?
400 adet içsıkıntımı gideren yazı ile blog kariyerimi epey verimli hale getirdim. Ama unutmayın ki, büyük resmin birer fırça darbesidir bu 400, resmin sadece fonunu oluşturabilmeyi başarmış oldum.
Blog adabına ters bir biçim benimsedim. Resim eklemiyorum her yazının üzerine, zira anlam pekiştirmeye gerek görmedim. Ferrarisini parçalatan ve sanayide satan adam hükmündeyim. Beni tanıma bahtsızlığına ulaşan bütün insanlar zaten parçaların orjinal olduğundan haberdar.
Mesleğim pazarlama yöneticiliği, bu kapsamda değil, satıcılık içeriğinde çalışıyorum, dökülenleri topluyorum, zaten pazarlama başlığı altında bir adet broşür ve kurumsal slogan ürettim ömrü ahirimde. O da şu:
" BİLMEMNE LOJİSTİK "
---biz düşünelim---
Broşürümde boktan olmuştu ama hala daha kullanıyor pezevenkler.
Aslında reklam metin yazarlığı veya senaryo ajansı kursaydım, daha verimli bir adam olurdum, bir sürü sevgilim ve botşovdan alınma botum, her istediğimde tarabyadaki villama gelen rusukranya güzelleri, ve dünyadaki her türlü güzel kadının çocuk doğurmak istediği damızlık olmak kabildi.
Ben haramsız ve yalansız bir kız çocuğu babası, gırtlağına gümrük bürosu koymuş, ayakkapları 3. kullanım ömrünü bitirmiş, yüzde 74 eski giyim ürünleri giyen, ricayla yaşamaktan minnet beziyle dolaşan bir hintfakiriyim. Acımayın sakın yoksa onurum ve gururum kabusunuz olur, kabak gibi oyarım.
Benim gibi atası dedesi babası gibi yaşamayanlara bir hatırlatmam olacak. En nihayetinde geçmişlerinizin yattığı bir çukura rezervasyonunuz var. Genç sevgiliniz siz öldükten bir hafta sonra hatıranızı yaadetmeyi bırakır, kendini gecelere bırakır. Şu an bir adım, şu gün bir kurtuluş olsun vijdanlarda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder