14 Şubat 2010 Pazar

BANKALAR NE KADAR OROSPU, SAHİPLERİ NE KADAR İBNE, ÇALIŞANLARI NE KADAR KALTAK

Gündüzün rahmetinde adam tecavüz etmek ne kadar hayırsız bir iş. Galata bankerlerinden beri bu husus güncellenip durmakta.

Neden bankalar bu kadar güçlü, bu kadar yaptırımcı vede herşeyin sahibi, hiç hayal yürüten oldumu? Yok sanmıyorum, ÇÜNKÜ OKŞANMAKTAN HOŞLANIYORUZ.

Bankalar hernekadar kendilerini piyasa düzenleyicisi ve piyasalar hakimi gibiymişcesine görselerde, aslen kendileri saraya sonradan dahil edilmiş güzel gözlü fahişe cevriyelerdir. ( cariye ) Sonradan padişahların doğum korunma yöntemi acizleri olmalarından sebep, padişah anası, valide sultan, başcariye, kutup ül sitte vesair sıfatlara bürünürler. Devleti çarşafa sararlar.

Bu becayişli benzetmeden sonra, diğer ana konulara gelmek gerekir.

Piyasalardaki güven kaybı ve prensipsizliklerden doğan banker tanımı, arada güvenilir bir aracı kişiliğini üstlenmişlerdir. Her üç durumda da, yani spor toto'daki I-O-2 sonuçlarında da kazanan bankerler olmuştur, sözleşmeleri gereği.

Bankalar ortaya sinai bir veri koyamazlar, üretici güç değil düzenleyici güç olarak varlık sebebi güderler. Benim ayşe ile olan ticaretimin bütün asetlerinin güvencesi 3. bir kişi olan bankadır. Yani benim ortaya koyduğum üretimin şeklen bütün ticari hakları banka tarafından munzamlanır. Çünkü Ayşe benden tecavüz ederim diye, ben ayşeden aldatır diye feci fena korkarım. Bu yüzden ayşe ile buluşma mekanımız banka çatısı altında gerçekleşir. ( sperm bankası değil )

Bankalar hernekadar devlet yaptırımı altında görünselerde, aslında birbirleriyle olan ticari ittifak ile bağlıdır. Herkes pazarı istediği gibi parseller, istediği kadar satın alır. Aşırı gidenlere elektrik uygulanır.

Bankalar , dikkat edilirse a bankası b bankası diye ayırmıyorum, bizim tüketim hırslarımızı ajite ederek, her kişiden maksimum fayda elde etmeye odaklı birer profesyonel orospudur. Bütün sektörler ile işbirliği yaparak, iç bünyelerinin kontrolünü ele geçirmiştir. Kocası hamzaya iyi bir yemek pişirmek derdindeki Saliha teyzenin bile aklını alan bankalar sayesinde, Saliha teyze hamza amcanın bütün gelecek birikimlerini "hediye kazanmak" bahsi üzerine bankalara pompalar.

Bankalardan kazık mı yedin mustafa sorusu, çok subjektif bir yaklaşım. Söyleyene erekte olurum anında. Hayır, bankalar beni piyasa raddinde duhül eder ama çoğu vatandaşı kızlık zarı hükmünde. Nedeni, basit: Ben cahil olmamak için direniyorum, bankalar ise cahillere ilanı aşk eden birer ferhunde. Rus kaşarlı orospu, singapurlu vampir fahişeler, sosyete lezbiyenleri, seks bağımlıları, pejmürde isterikler, abanoz hayat kadınları, sokak arası verenleri, hatta ve hatta müptezeller bile bankalar kadar DÜŞKÜN olamazlar.

İnsanlar menfaatlerine göre hareket eder, bankalar menfaatleri etüd eder, vatandaşa bal sürüp kendine çeker. Artık içeride neler olur, orasını bilemeyecek kadar acizim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder