30 Ocak 2010 Cumartesi

VADİDE TERSİNE AKAN SULAR

Holdingin kapısından içeri ağır adımlarla süzüldü Davut TATAROĞLU. Güvenlikçi Metin ayağa kalktı ve

-Hoşgeldiniz efendim Günaydın. dedi.

Davut bey sıcak bir gülümseme ile

-Hoşbulduk Metin, kayınvalidenin hastalığı ne durumda, çocuğun karnesi nasıl diyerek şaşırttı Metin'i..

-Sağolun efendim, kayınvalideye kızı bakıyor, çocuğunda matmatiği zayıf, haftasonu biraz çalışacağız kerata ile, elinizden öper, diye cevap verdi. Bu arada yukarıda Gladyo'nun başı FELLER, sizi bekliyor.

-Hayırdır, bu ne hoş sürpriz dedi TATAROĞLU.

-Efendim, kızı Irene ile Süzer holdingin veliahtı Baran bey'in düğünü varmış, Çırağanda, size davetiye iletmek için sabah 8'den beri bekliyor. Banada bir davetiye bıraktı sayın Aaron FELLER, sağolsun...

***

Polat, muhteşem villasının kapısı önünde düşünceli ve endişeli bir bekleyiş içindeydi. Karısı ile yaşadığı ufak tefek gerilimlerden dolayı gözleri dolu doluydu. Neden sonra karısı Ebru, elinde battaniye ve bir bardak bitki çayı ile yanına geldi kocasının.

-Burada tek başına üşümüyor musun koca adam? Unutma Mafyayı çökertmiş olabilirsin ama soğukla başedemezsin tekbaşına. Eğer oturacaksan kapı önünde, sana battaniye getirdim. Hatta sıcaklığımı paylaşmaya geldim. Birde, ne yapalım omletin kıvamını tam veremediysen? Senin elinden çıktığı için emin ol, çiğ tavuk olsa yerim, yeter artık fazla üzülme, yoksa benide üzeceksin..

-Canım benim, sağol düşünmen yeterdi, sanırım omleti ocaktan erken aldım, o yüzden cıvıktı. Birde akşama ihtiyarlar ziyaretimize gelecek. Sakın hatırlatmadı demeyesin. İstersen annemi yada anneni çağırda, ben halıları çırparken, onlarda ıspanaklı börek yapsınlar. Unutmayın, milföy hamuru ile yapın börekleri, ihtiyarların tansiyonu var.

-Tamam canım, sana zahmet söyleyiverde; Memati ve Abdüley abiler gelirken Çengelköyden yufka alsınlar. Bir de canım çekti, migrosta var, tahinli çörek ve cevizli ekmek.

***

-Abdüll,

-Buyur Memati abi?

-Abdül, geçen akşam bloğumda bir yazı yazdım, okudun mu?

-Hangisi ağabey, şu UNUTMAK ve AFFETMEK başlıklı yazıyı mı?

-Evet o Abdül, beğendin mi yazıyı?

-Valla ağabey, bende yeni çıkacak şiir kitabım MEZAPOTAMYA BAHÇELERİ için hazırlık yapıyordum, epey ilham verdin abi sağol.

-Abdül, anladım yine başlayacaksın edebiyata ama bi zahmet bebeğin altını değiştirmeme yardım et, dürümlük diş buğdayı da alalım Tansaştan, bide anasonlu çay, gaz yüzünden ne ben uyuyabildim ne kendisi.

-Tamam abi, benim bonusumda biraz puan birikmiş, onunla alırız, merak etme sen.

***

-Amanda aman, kimler gelmiş, sikender büyük bey, buyrun, eşref verdiniz.

-Yahu Zaza, bana yaptığın şu ihtimam yüzünden sana günaşırı gelmek istiyorum, anlat bakalım, Örgütün toz işleri ne alemde?

-Konışurık elbet sikender bey, elma yirmisin?

-Ver ver, sana Gladyonun ikinci adamını anlattım mı ben.

-Yaa boşver skender bey, önce ağız tadıyla elmamızı soyalım elimizi kesmeden, sonra yiyek.

-Şapır-şupur.

-Eee, anlat bakalım örgütün toz işi nasıl gidiyor Zazammmmm.

-Valla sikender bey, haitiye yardım örgütümüydü neydi, gittik geçen trakya birlik ambarına, ne kadar un ve irmik varsa toptan fiyatına toparladık, geçende yardım komisyonuna makbuz karşılığı yığdık gemiye. Şimdi mal varmak üzeredir, valla haitililer size dua edecek sikender beyim.

-İyiiyi, ver bi dilim daha, keyfim yerine geldi, melek Zazam benimm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder