25 Ocak 2010 Pazartesi

SATIŞ HİKAYELERİ FROM GERÇEK HAYATTAN

15 yıl 6 saattir bu satıcılık aforizmasının içindeyim. Kendi kendime notum ***, mesleğe biraz kalite ve realizm getirmem sebebiyle, yani meslek olarak görmem sebebiyle. Türkiyede satıcılığa bakış sabit ve körnokta. Halen daha ikna edilmek istemeyi dileyen müşterilerden ötürü. Bu yüzden satış kavramı halen daha kız erkek ilişkisi çemberinden tam olarak çıkamadı.

Benim hikayemin satışla ilgili olan ilginç ve ibretli bölümleri aşağıda, ayrıntılar bende.

KARIŞIK ALİ

Masa üstü ajandama bir referans isim olan Kamyoncu Ali beyi yazmıştım. 1 hafta sonra aklıma geldi, aradım, -Ali bey, araç alacakmışsınız, arkadaşım söyledi, gelsenize bugün yada ben geleyim..Kem küm etti, ben değilde bir arkadaşımı göndereyim dedi, geldiler ve aldılar, kotamı doldurmuştum. Ama enteresan olan şu, bu kamyoncu Ali değil, dönerci Ali idi, yemek siparişleri için isim bırakan Ali.

İLHAN AMCA

Büyük müteahitti İlhan Bey. Birgün güç bela mağazaya geldi şürekasıyla beraber, ama bütün beğendiği mallar üretimde yoktu. Tam ayrılmak üzereyken yaşına hürmeten AMCA dedim ve ufak bir samimiyetimden ötürü 5 bloğunda malını benden aldı.

NECDET HOCA

Kasım ayı, ziyaretine giitiğim aydı Prof. Necdet hocanın. Bana -cezayirde iş yapma planları için maliyet oluşturduğunu ve ihraç kaydı fiyatları hesaplamam konusunda teklif istedi. Çoğu satıcı için gereksiz görülecek bu işi yaptım, 3 ay sonra geldi, belediyeden iş almış 50 araba ve iyi para.

SEMİH BABA

Mağazaya geldi, konuşuyoruz, kapıdan bir kurye geldi, adres sormaya, izin alıp adama yardımcı oldum. Yerime oturdum. Adam dediki: Müslüman evladı olduğun belli, 3 arabayı paket yap, işte muhasebe telefonu..

Daha bi sürü var, bahsetmeye değer yada değmez ama bahsettim işte...

Birde, çatkapı yaparken yoruldum, bir bekçi klubesine çaya girdim. Muhabbet, talkım siyaset derken, muhasebeye çıkarttılar, 300 tane hat, eski telsim yeni vadafon...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder