23 Ocak 2010 Cumartesi

MEMLEKET YANIYOR

Sevgili sesimi duyan varsa;

Memleket işgal altında, transistörlü radyomun bataryasını çocuğun oyuncak ayısından şarj ederek konuşuyorum. Koordinatlarım eski beşiktaş sırtları. 2 gün yetecek miktarda bayat ekmeğim ve içme idrarım kaldı. Faturalar birikti, komşunun 2 aylık bebeği sütsüzlükten toprağa verdik. Gözyaşımız kalmadı, kalanlarda buz tuttu. Elektriği olmamasına rağmen çalışan televizyon kutusu ile ısınmaya çalışıyoruz. Az önce savaş panzerleriyle icra avukatları geldi ve beni bana sordular, eşgalimi tanıyamadılar, bende öldüğümü söyledim, bu sefer mezarımı sordular. Sebepsiz yangınlar bir yanıyor bir sönüyor, sanırım uzaydan görünen tek yaşam kanıtımız bu yangınlar. Az önce eski çöplükte bir ortanca patates gördüm ama kalabalıktı farkettiğimi farkettirmedim, eğer gece 4ten sonra ortalıkta sefil veya köpek kalmazsa, patatesi ele geçirebileceğim. Uçak sesi duyunca meydana toplanıp birşeyler atmasını bekliyoruz, ama şansımıza, bazen yardım diye napalm bombasına da el uzatanlar oluyor. Eski filmlerdeki insan neslini kurutmaya yönelik robot cellatlar ile de tanıştık. Sanırım baz istasyonları ile yönlendiriliyorlar, bu yüzden görebildiğimize taş atıyoruz ve yaşam hattında kalmaya çalışıyoruz. Geçende martı yakalama görevi ile dama tırmandım, ama çatıda martı ziyafeti çeken vahşi kuşların son kırıntılarına ulaşabildim, sol gözümü çıkardılar. Mağara devrine dönüştük, hayatta kalmak böyle bir şey. Marmara depremini yaşayan bilal amca ile duvar çatlağından konuştum, bana en değerli hayatta kalma sırlarını anlattı ama sanırım bu taktiklerin de sonuna geldim. Komşularımı gömebilmeyi dilerdim ama bu yamyamlıkta gözüm hiçbir şeye kesmiyor, cesetlerden biraz sıcaklık geliyor, zaten koku alma yeteneğini kaybetti insanlık. Birde bol ışıklı hava araçları var, sefaletimizi zevk sayarak bölgemizde geziyorlar. Geçen bir tanesinden aşşağıya ruj ve diğer pondötenler aşağıya boca edildi. 2010 tarihinden kalma, balina yağı diye rujlar bile yenildi. En iyisi metro çukurunu bulabilirsek, orada pisküi otomatları bulma şansım var, bisküiler 20 yıl dayanabiliyormuş. Biz nereden bilebilirdik satılan arazileri alanların uzaylı ajanlar olduğunu. En kritik noktalarda memleketi felç edecek saldırı başladı. Enerji, ulaşım, finans, iletişim, bilgi ağı, savunma, bütün kalelerin içerisinde onların egemenliği. Sanırım sadece hayatta kalma sektörüne giremediler, bunu hesap edemediler. Memleketin taşını kazmasını süngüsünü düşünemediler. Daha önce de gelmişlerdi, biz uyanamamıştık. Eğer medeniyetin üzerine bir medeniyet kurabilirsek, yangınlar sönünce, güneşe ulaşabilirsek, topyekün direneceğiz, umarım onlarda bir hata yapar ve bu direnişi ciddiye almazlar. Bu amaçla; sesimi duyan varmııııı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder