7 Nisan 2022 Perşembe
Midyeci Ahmet Gerçekleri
Taksimde kemancının önünde yuvarlak tezgahında satardı midyesini. Lezzet fışkırması ile rakçı, popçu, flamengocu her tür beyoğlu yürüyücüsünü şavkederdi. Sonra yılların getirdiği, günlük 250 lira kazanıyorsam dükkana geçerim tezi işledi. Ve bir gün baktım ki millet birbirini eziyor, üzerinde geziyor, orası beşiktaş midyeci ahmet salonu. Vay anasını anahtarını sayın izleyiciler. Para kazandı ya goth, anında felsefeci kesildi. -midye yiyen insan iyi insandır filan, pazarlamanı fişkelediğimin, lezzeti olmasa midyeyi anca deniz kafadanbacaklıları yer. Klasik kural olan, para artınca arabanı evini karını değiştirirsin kuralı işledi. Arada arkadaşlarını da değiştirenler var ama onlara sonra geleceğim. Midyeci ahmet bir baktım kafaya saç ektirmiş. Istakoz gibi kızarık yüzüyle videolar çekiyor, karısını topluma şikayet ediyor filan. Demekki yakında midyecinin mafya ve bürokratlar ile olan karanlık ilişkileri de gün yüzüne çıkar. Bu da klasik. Neden midyeciyi derin analize sokmadım derseniz, bilinenin ve bilmesi kolay olanın analizi olmaz, burası ilkokul mu derim. Ahmetten midye yedin mi diye sorarsanız, ben o kadar iyi bir insan değilim derim. Peki yiyecek miyim derseniz, benim nurtopu gibi doğalgaz faturalarım olduğu sürece yiyen yesin derim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder