Bu isimde bir roman vardı tavanaramda. Kapak resminde bir gemi güvertesinden Amerikan özgürlük heykeli "Sally teyzeye" ve Newyork siluhetine bakan, arkası dönük, güneşin ters ışığını arkaya almış modern bir Türk kızı resmediliyordu. Kitabı okumadım zira Barbar Conan dönemlerime rast geldiği için.
Sanırım, aslında sanmam, ama konu olarak metanetli ve asri bir kızın Amerikaya Türk tohumları ihraç etmesi, oranın sosyal ritüellerini Türk oryantasyonalizmiyle ışıklandırması, ve her allengirli bir iş yapan kızların bir sonraki kader aşaması olan "kuvvetli aşk" didaktiği filan konu ediliyordur.
Yine "asmalı konak" dizisinin başlangıç sahnesinde, Özcan abi bornoza sarılı halde bir gökdelen otelin balkonundan Envay güneşinin doğuşunu elinde viskey kadehi ile selamlıyordu. Bu sahneye şahit oldum, birde dizinin bitişindeki mecburi final'e.
Amerikan Türk günü vardır birde, trt yıllardır bu yürüyüşü bize "Amerikanın fethedilmesi" ayarında verir. Sallam püllem bizim mehtere bakan hamburdog Amerikalılar da bizi muhteşem bulur, işte o ritüel. Bir sonraki seansta ise, Haitili sünger federasyonu gösteri yürüyüşü yapar, günsonunu alan temizlikçi hugo ise ana avrat sayar, neye? -Çevre kirliliğine....
Birde bizim jean pantolonlarımızın başarısıyla şalvarcı durumuna düşen Amerikan markalarının depresyonlu dialogları vardır, "aynı mal deme" Sem'li. Aynı Sem'i şu an Çin malları domuz gribi yaptı ve yataklara düşürdü, bizimki sadece habşırrık kalmıştır.
Bizim kola ile sosyal düzenekleri sarsılan Amerikaya ne demeli. Kokaları - pepisileri gaz kaçırdı, 3 milyon dolar prodüksiyon masrafı Ameraikan aleyhtarlığı şeklinde Amerikanın hesabına girdi. Hatta Kartal'da bir arabanın iç dikizine asarlar ya bayrak nazar boncuğu vesair kudsi malzeme, ben ne gördüm: Türk kolasının boş kutusu asılı. Velhasılı.
Daha ne diyeyim. Amerikada bir Türk kızı, Zenciler sorguluyor en vahşi yöntemlerle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder