Truvalı Helen, köygeçmişinden saraya gelen yolun kendisine nasip olmasının sırrını düşünüyordu. Tanrıça Hera neden Zeyna'ya değilde kendisine bu şansı tanımıştı? Yoksa azgın Zeus (T.T.) Olimpiya ziyaretlerinden birinde Annesi Eceabatlı Helin'e bir kötülük yaptıda, Herkülün bababir kardeşi(mi)ydi. Bu soruları konseye bildirmesi için asistanı Cladyus'a görev vermeye karar verdi. Tam o sırada çağrılacağını anlamış gibicesine açılan sır perdelerinin arasından Cladyus süzüldü.
-Kraliçen bugün çok gergin, Mısırdan gelen keten tohumlarını almayıp tembellik mi yaptı acaba dedi, feminen Cladyus.
-Clio, benim neşemi yerine getiren saraydaki tek eşcinsel sensin, ama seni dün gece fahişelerle birlikte Babil kulesine çıkarken görmüşler, dünya tersine mi dönüyor yoksa, dedi Helen.
-Yook canım daha neler, sadece beni hint kumaşları provası için çağırmışlar, Babilde mini defile şeklinde bir seans düzenledik, orada fikirlerimi aldılar, sonra kız kıza Romada son dedikoduları konuştuk, şeklinde cevap verdi.
Öylemii, neden bana bunları bildirmedin öyleyse sefil Clio?
Yuhh artık kraliçem daha saat sabahın 11'i , akşama kadar vaktim var nasıl olsa diye düşündüm. Yoksa bana kızdın mı tatlı bulutum, beni timsahlaramı attıracaksın, ay ölümü gör emi..dedi.
Kraliçe Helen mağrurlaştı, ey sadık kölem, bari bir tane ihsan eylede, meraktan içim içimi kemirmesin.
Hayhay beyaz meleğim, kulaklarını iyi açta, dinle o zaman:
Kral büyük İskender haşmetmaapları size gizli gizli hediye gönderiyormuş, amacı; kocan olacak Sezarı ve oğlun Tibetyus'u öldürüp, Romayı pörtföyüne katmakmış, bu yüzden bu operasyona "yumuşak darbe" ismini takmış, birkaç tanrıda bu operasyona noname destek veriyor. Gerçi sen sert darbeleri yumuşaklarına tercih edersin ama..
Ciddi olamazsın clio, hangi fahişe bunu anlattı, ve bu anlatanın gizli iskender ajanı ( GİA ) olmadığı ne malum?
Olamaz olamaz billa, hediyeleri alan sen, durumdan senatoyu haberdar etmeyen sen, fahişe Romalı Perihan'da GİA ajanı olsun, daha neler!
Bana Perihanla yatan son 10.000 asilin listesini getir, bu işin kaynağını bulacağım, ayrıca CSI Roma konsülüne'de söyle izinleri MS 1000'e kadar erteledim. Hediye meselesine gelince; bana doğru düzgün hediye filan gelmedi, gelen şeyler, keten tohumları, fil ödü, ve tavşan anevrizması, bunları hediye sayıyorsan tabii.
Biraz düşündükten sonra:
O halde acilen bu hediyeleri toparla, ABS ile geri gönderelim, ve bundan BUNDESLİGA takımlarının haberi olmasın. Bana da fildişi sahillerine bir resmi gezi ayarlayın, diş fırçamı eklemeyi unutmayın, diye gürledi HELEN.
Cladyus sanki HELEN'in iskenderle buluşmaya Fildişine gittiğini bilmiyormuş gibi yaptı, kaşarlı eşcinseldi kendisi, saraydaki işe yaramaz taktakçıların yerine İSKENDERİN sert darbelerini tercih ederdi. Helen onun yedinci kraliçesiydi, diğer altılıda aynen bu yollara başvurmuştu, İktidar böyle bişey diye düşündü Cladyus ve bir arya tutturdu:
BİRİDE BİR, BİNİDE BİR, GİREN SEZARA, ÇIKAN MEZARA !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder