İlk çalışma tecrübem osmanbeyde tezgahtarlıktı, patron beyefendi 3 milyon liraya aldığı sahte markalı giysileri 14.990.000 liraya satardı. Acayip acayip para kazanır ama bana haftalık 5 milyon verirdi, osmanbey sütişte 1 kazandibi 350.000 liraydı o zamanlar. Okul tatilinde 2 ay çalışmıştım. Bütün müşteriler bu giysileri "gerçek" diye alırdı. Calvin Clein livays meramında.
Sonra okul stajı hesabı Karaköyde bir elektrikçi. Anonim bir şirketti, giresunlu-ordulu-sivaslıların çalıştığı. Tam 2 yıl aralıklı, yani hafta arası aralığında 2 yıl çalıştım. 1988 den beri sigortalı dediğim orasıdır. Anadolu esnafı, yerde kablo ölçme, kolileme-bantlama, senet çek protesto kavramları hayatıma girmişti.
Sonra lise bitti ve üniversite beklemesi başladı. 2 haftalığına nişantaşta bi tekstilcide vakit harcadıktan sonra, yılların mason galatasaraylısı Monsieour Süha DAĞDEVİREN beyefendinin kabataştaki havlu servisi "SERVİMATİC" firmasında servis elemanlığı yaptım, ayda 200 milyon liraya. Süha bey şu anki Cüneyt ARKIN görünümüde, gözlüklü, her telefonu "vıy" diye ( vieoux ) açan bir fransız sevdazeniydi. Duvarında helikopterli fotoğraflar, bir sürü masonik berat ve şilt barındıran biriydi. Barış mançoya mektuplar gönderiri ve çocukların pirinç kabuğu ile beslenmesini yazardı. Barış MANÇO moda 80300'e. Müşteri olarak havlu değiştirmeye gittiğim yerler de Süha beyin tanıdığı o zamanın top 100 şirketleriydi. Artur endersen, Hürriyet, Büyük Klüp, GS adası, etap otel, yeşilköy büyük klüp, ve servis şöförü çamur şevket.
Toplu bir direniş neticesi Süha beyden ayrıldım ve dayımın çiçekçi olmasından sebeple Çiçek mezatında Muhasebe elemanlığına başladım. Herbiri 15 kilo gelen kırmızı kaplı defterlerle. Gelen zarfları açar ve işlerdim mezat bilgilerini yalan yanlış. Yer Ömer HAYYAM-Tarlabaşı. Sihirbaz mandrake zeki, milli takımın malzemecisi Diakoz, ve türlü türlü eski şöhretin barınağı olan Ömer Hayyamda. Yanımda çalışan Şenol Çingeneydi. Diğer muhasebeciler arnavuttu, genel müdür kürttü, başkan yugoslav göçmeni horoz mehmet. Çok renkliydi çook.
Ve azmedip üniversiteyi kazandım. Arada ingilizce ders verdim. Aşık bile olmuştum esraya.
Üniversite yıllarında rehberlik yaptım SETURDA. Uludağa adam götüren otobüslerde, tur başına 100 lira kalıyordu, birazda masrafları kabartınca 150. İlk jigololuk denememide yaptım hatta. İstanbullu, annesiyle yaşayan kaknem bir içigeçmiş hatunla, ama istanbulda arkası gelmedi. Capitolde bir kere şindlerin listesini seyredebildik ve eve dönüş. Ömrümde kayıtlı tek jigololuk denemem denenmeden bitti.
Yine bir yaz tatilinde ENKA'da ozalitçilik yaptım. Yerin üç kat altı ve keskin bir madde kokusu, 600 lira maaş, düşünün enflasyonu. Fazla mesaiden bir ara 1300 lira bile kazandığım oldu, tam 114 saat karşılığı. Her cuma iş bitiminde anlaşmalı marketten 5 kilo yoğurt götürürdüm eve. Komşulara dağıtıyordım eğer dökülmediyse. Dışarıdan ozalit çekim dükkanları gelir ve bana rüşvet teklif ederdi, ama ben fazla çalışır, hep çalışır ve rüşvete malzeme olmazdım. Üniversite masrafları çıkıyordu yavaştan.
Yine staj bu sefer T.H.Y merkez binası, şu yeşilköydeki siyah bina, 3 ay. Şirket ortamlarından ilk mide bulantısı geçirdiğim yıllardır, plazalardan. Orada sevimli suratlı bir plaza kızına sevdalanır olmuştum ama adı üstünde plaza kızı.
Ve mezuniyet sene 94, yazı hayallerle geçirdim ve kiracımızın vasıtasıyla hilton rezervasyon yani begofise girdim. Bir ayda çıktım, hiiiç bana göre olmayan bir deneyim. Sigara içemiyosun, saat 5 te işi bırakamıyorsun, hergün özenli traş oluyorsun. Ama aslında esas sebep şuydu: Aşık olduğum kız olan Esra'nın eski erkek arkadaşı orada müdürdü. Ve ben hala o karanlık derin katran karasevdanın etkisindeydim. Duyun da inanmayın. Komplekslerim bitiriyordu beni.
Sahtekar bir devremülk firmasında 2 hafta geçirdim ve sahtekar olduklarını anlamamla birlikte işi bıraktım. İş ve özel hayatımda sahtekarlara hiç tahammülüm yoktur, aslında vardır ama sadece yılanlara olan tahammülüm kadar.
Mahalleden nezihe abla vasıtasıyla service group denilen, zervızgırıp denilen yerde 9 ay pazarlama koordinatörü olarak ve 900 lira maaşla çalıştım. Çok amatör profesyonel bir şirketti. Zeki müren ölmüştü ve bu şirketin duvarına Zeki müren resmi asmıştım. Yan tarafıma da fenerbahçe şiirimi. Çok renkli bir dönemdi, ve askere giderken istifa ettim.
Unuttum aslında, arada borsa şirketinde ve sabah reklam merkezinde çalıştığım da oldu. Nasıl unuttum ama.
Askerlikte kademe çavuşu olarak 18 ay, aynen 501 gün, sapına kadar.
Sonra 4 yıl toprak seramik, sonra 1 yıl telsim, sonra 1 yıl lojistik, sonra 7 yıldır otomotiv.
Kariyerime bide bu gözle baktım, arada evlendim çocuk yaptım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder