Bet sesiyle seslendi oğluna.
Kalkk geberesi saat ikindi oldu, Allahım günahım neydi de bana bunu evlat diye verdin.
Adam aslında uyumuyordu, akşamdan devirdiği 12 şişe biranın mesanesindeki mücadelesi uyutmazdı, uyutamazdı onu.
Yaa kadın, dur bee, dur ulan, bi yatırmadın kabus oldun be ya.
Saat üç oldu, millet işten eve dönecek sen daha uyanacaksın, ne sefil sersem piçin tekisin, Allah verdi Allah alsa canını.
Günlerden pazartesiydi, Kıvanç için ise günlerden bir gün. İşsizdi, daha beteri güçsüzdü. İşsiz adamın işi çoktur bahanesiyle son 2 senedir işsizdi, ama aramadığı için, aranmadığı için. Haftasonu bıçkın arkadaşlarıyla ucuz biraanelerde içtikleri hariç 12 kaçak bira, arpanın suyu.
Kıvanç aslında 1985 in lise mezuniyetinde okulun takdiri, gururu, ışığı ve dahisiydi. Öğretmeni Rıza ÇELTEK onu mezuniyet töreninde 460 kişiye örnek göstermişti. İl milli eğitim müdüründen takdir yazısı, tarihin tozlu beratları önünde dizili diziliydi.
Garip annesinin 400 lira dul maaşı ve baba dostu demirci ekremin insafıyla oturttuğu 20 meterelik daire. Birde komşuda pişenler.
Oysa oysa, frentek firmasında kalite kontrol olarak işe başlamıştı. Sene 91. Aylık 520 milyon maaş hemde, sosyal haklar, birde kariyer. Taaki, muhasebeden Hilal hanımı tanıyana dek. Onunla fotokopi odasında bulutlara erene dek. Hilal 1 senelik evliydi ama genç mühendis Kıvanç ile Tatlı saatlerdeki limitsizlik, frensizlik onu almıştı kariyerinden. Hemde fren balataları şirketinde!
Şimdilerde, aşık olmadan aşık olmanın, daha doğrusu seks kurbanı olmanın derin çukurundan çıkmaya çalışıyor. Hilalin çocukları liseye başlarken hemde, Kıvanç aşksız aşkın üniversitesini bitiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder