Zaman, oluklardan sızan su gibi. Farketmesemde akıp duruyor. Her halükarda kendine bir suyolu bulacak, engel tanımayacak, zaten artık su sızmıyorsa, hayaletler gemisine bindiğimin resmidir artık.
Geçen hafta aramış beni bu meşhur zat. Telesiktiretime mesaj bırakmış. Ayten yavuz kızdır, nefret eder ama severim, görmek ister, ister ama istemezuk derim. Elini tutmak hayalleri beni az meşgul etmemişti trafikte kalmış otobüslerde, daha metrolar yokken. Ben sırf bu yüzden minibüsler dururken otobüse binerim ama Ayten bunu bilmez.
Ayten bana mesajında demişki, üzerimde çevresel baskılar hortuma dönüşüyor, yavrulamam konusunda beklentisi olan herkezin selamı bile değişti, selaymünhamile, aleykümbebe..Kocam bu konuda bana baskı yapmıyor, benim kararıma endeksli ama, arasıra gece bakıyorum, yastığın kulağını öpüyor, pofunu okşuyor, kıçını pofpofluyor. Adam bilinçaltına sarmış sarmalamış, ben nezaman kağıt banknotların ön yüzüne baba olarak resmedileceğim gibisinden. Mustafa, ben kimsenin bildiği kızlardan değilim, statüyü sağlayan çocuk doğurmaksa, bunu ben confirme ederim, baskılara kanıp imzalamam demiş, bi kaç şey daha demiş ama bant sardığı için sesler boğuntu olarak çıkmış.
Bende alınca mesajı, bantı başa sardım, Aytenin duyamayacağı şekilde banta kayıt yaptım. Öyleya bu sözleri bana aytenin kendisi değil bant kaydı naklettiği için, muhatabım bant. Biraz birazda bunlar vebal altına sokar adamı. Aytenin huysuz ruh olduğunuda biliyorum, ben yokken evde hizmetçi doldurmuş banta bunları diyebilir. Sonrada bahçıvanla çocuk yapmaya çalışmış, hizmetçiyi kovdum tazminatsız diyebilir. Bu durumda arkadaşı sinirlendirmemek gereğiyle, muhatabım hizmetçi, şayet hamile kaldıysa muhatabım bahçevan.
Bak bunlardan biri,
Çin atasözlüğü takar atgözlüğü,
Kalmadı babandan sana miras, çocuklarına vericen dünyanı biraz,
Ortaya çıkınca ciyaklar vıyaklar, yaşlandığında ise türlü türlü kıyaklar,
Madem sen bi numara büyüksün bu bataklı dama, ne iş yaparsın ki sadece yama,
Ömür kendini tekrar etmekle devinir, orta yaşa geldiysen mezarcı hafif sevinir.
Ne yaparsınki bu iş dünyanın devri, gençliğinden beri aynısın, daima fevri.
Madem buldun kendine hayatında bir eş, söylermisin bu tahtanın neresi yaş.
Gireceksiniz bir yaz günü çarşafa birlikte, çarşaf akpak olacak eşsiz temizlikte.
Senin yerine ben dokuz ay on gün yatarım. Bakacak gücün yoksa çocuğada ben bakarım.
Ayten, mesajı aldın mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder