28 Şubat 2022 Pazartesi
Vedat Atasazın Ölümü
Vedat abi kurtköylü. Pendik kurtköy. Hatta kurtköye giderken biraz korkardım, kurtlar mı yaşar burada diye. Çocukluktan mı fazla düşünmekten mi bilmem. Vedat abi dayımın büyük kızı ile evlenen damattı kurtköy ahalisinden. Dayım kurtköyün itibarlı ve varlıklı insanıydı, vedat abi hem fatma abla hem de biraz da dayımla evlenmişti. Dayımın öbür 2 kızı evlenmedi, rahatı tercih ettiler, rahat hep batar ya, bir yandan da sülalenin öbür gelinlerine soğuk sıcak her türlü savaşı da açtılar kıskançlık vehmiyle. Neyse vedat abi pek bi boşvermiş damat oldu zamanla. Gözü biraz dışarıdaydı. Hatta bir keresinde benim boğaziçini kazandığım için elimde arkadaşlık edecek güzel kızlar olup olmadığını bile sordu. Aile içi bazı işler yolunda gitmiyordu sanırım. Vedat abi işleri güçleri batağa sarınca aile ve geçim gailesinde, taksicilik yapmaya kalktı. Ama bir gün gasp edilip dayak yiyip soyulunca bu işi de bıraktı. Hayatım o meşhur rutubeti vardır ya sana sarınca çürümen kaçınılmaz olur, sen kendini kuru tutmayı beceremez isen adeta uğursuz bir lanete dönüşür, bombardımana dönüşür. İşte bu yıkıntıların arasında kaldı vedat abi. Dünyaya 2 tane kızını bırakarak. Şimdi öbür dünyaya mikrofon uzatabilsek belki de ben istediğim şeyleri yaptım yapabildim siz kendi işinize bakın diyecektir ama, sen kendi bildiğini okudun abi neticede. Hayat işte, düşünmeye tartışmaya çatışmaya gerek olmayan yer. Ruhun şaad olsun abi.
Figüranlık Notları
Ne hikayeler ne hikayeler.. Adeta bir belgesel çekmek için ıssız amazonlara gitmiş gibi hissediyorum. En başa insan hikayelerini koymak gerekir. Kendini star adayı olarak hayal eden amatör ordusunu gözlemliyorum. Hani bir kamera görünce ekrana çıkmak için gayret eden heyecanlı tipler var ya. Daha ilk günden kendini keşfedilme adayı görmek yüce Türk milletine mahsus bir özellik. Setteki nüfusun üçte biri Türkiyeye sonradan gelen insanlar. Moğol afgan ıraklı iranlı suriyeli türkistanlı azeriler en başı çekiyor. Sabah poğaça öğlen ve akşam yemeği onlara nimet ötesi. Tabi en çalışkan insanlar bunlar. Bir de ilk defa gelip bir daha asla diyenler var. Şartlar bana göre orta, onlara göre çok ağır. Misafir olarak bulduklarını yiyorlar, umduklarını asla. Burayı ben en çok askerlik günlerime benzetiyorum. Tarihimin bir fotokopisi bana göre. Dizi oyuncularının hayatı ise 6 gün çekim çekim, tekrar, tekrar, ezber. Yani aynısının aynısı sadece. En önemli farkları aldıkları ücret. Yani uzun çekimli diyaloglu ve paralı figüranlar onlar. Bende sıfır heyecan ve ilgi onlara karşı. Ekran ve göz farklı. Ve en önemli hissiyatlarımdan biri macera tatmini. Kıyafet giyip, kılıç kalkan kale at oba ok oyunları oynuyorum. Ben değilsiniz, siz yapamazsınız elbette. Figüran mustafaya ister gülün ister ağlayın ister üzülün ister şaşırın. Bütün oyunların anafikri de bu değil mi zaten?
25 Şubat 2022 Cuma
Putin neden yaptı?
Dünya yuvarlak, üst yaşam ve altında dönen yaşam formları, yani stratejiler, sanal komplo teorileri, gelecek yakınlaştırma mercekleri ile bazı ataklar kaçınılmaz oluyor. Burada ukrayna malesef bir stratejik köprü olarak açılan ateşten etkilenen adres oldu. Yaşlı çirkin ve şişko Amerika kendine yer açmak için nato denilen kişisel aygıtını rusyanın kalbine dayatmak istedi. Malesef bazı ayrık rus devletleri kendilerinin ait olmadığı avrupa birliğine entegre olmak istiyor. İçlerindeki özlem bu yönde. Haliyle yaşlı bencil ve yatalak avrupa da bu ülkelere mavi boncuk dağıtarak çar putini gıcık etti. Rusya bence gereken mesajı gereken yere ilettiği için ukraynayı kendi çıkarları ile dolayarak savaşı bitirecek tahminindeyim. Benim merakım ise, neden bu Ekremimamoğlu tosunumuz yedek ve dublör ve gölge cumhurbaşkanı olarak putin ve zelenskiye gitmedi? Putinin masası uzun mu geldi?
23 Şubat 2022 Çarşamba
Dünyalık
İnsan daimi bir muhasebe içindedir. En değerli mülkiyetlerini toplar bir araya. Satarsa kaç eder, satmazsa ne yer, nasıl katlar varlığını, ne yaparsa ne gelir gibi uzadıkça uzayan sorular. Sonra bu katmalar ile ben ne yaparım da mutluluğa bir adım daha yaklaşırım diye üst hesaplara girişir. Genelde tekrarlara varacak bir hesaplama çıkar ortaya, ve değer mi değmez mi soruları tartıya konulur. İşte dünyalık dediğim bu çemberde koşan hamster görüntüsüne kafa yorarken kafamızı yarar dururuz. Oysa en esas dünyalık içimizde çarpmakta olan iri fare boyutundaki kalptir. O işini yapacak ki bizim kısır hesaplarımız işleyecek. Fare bir gün izin yapmak isterse, o altımızdaki boklu çişli oussuruklu don bile bizden daha değerli bir ekonomi olur. O yüzden ne yapacaksanız mutluluk tartısına, kefe,nin bir tarafına o meşhur donunuzu koyun ki, terazi doğru tartsın, siz de hesapta şaşma yaşamayın. Dedim. Ben ve fare...
Liysedey ken
Hani sınıfın tatlı bir kızı gelirdi yanına, seninle bir anket yapabilir miyim diye, sorardı ya hangi takımı tutuyorsun, okulumuz hakkında ne düşünüyorsun diye. Veya senin karakterini beğenen bir hoca seninle ders harici bir şeyler de konuşurdu, ve hocamızın aslında insan olduğunu anlardık. Hani o sınıfın güzel kızını beyoğlunda erkek arkadaşıyla yürürken görünce hayaller yastık altına girerdi. Hani o sözler verilirdi ya, hayatımız boyu görüşeceğiz diye. Bir de yaz tatiline gireceğimiz gün vardı, kotla güneş gözlüğüyle gelirdik bir havayla beraber. Hani o sınıfın bir de isyankarı olurdu, ara ara kaybolur, daha uzun kaybolur, sonra da okulla ilişiği kesilirdi. Yaa bir de şey vardı hani, yakışıklı öğretmen ile güzel öğretmen konuşurken onları evlendirirdik hayaller gibi şipşak. Bir de şey vardı, Şey, anlayın işte unuttum ya, daha neler neler vardı lisedeyken....
22 Şubat 2022 Salı
Foccanof Rhapsodia
Rus imparatorluğu çökmüştü 89 gibi. Amerika şımardı, tek kutup ayısı oldum diye. Oysa dünyayı nizam yönetir. Joni bundan habersiz geçmiş şımarıklıklarını ve loser kostumü giydiğini unuttu. Çin desen aklı fikri gemi doldurmaya yetti. Pirinç fazla yenince zeka gerilemesi yapar. Ve karşınızda Rus imparatorluğu bu meydan okumaya karşı dirildi, yoldaş putin şimdi oltasıyla amerikan balığı avına çıktı. Başlarında bidi amca olan acemi amerikan mangası mangal gibi yüreği olan yoldaş putine karşı. Bu rapsodi dünyaya hareket getirdi. İyi dinlemeler, ay fondan twittırdan insetegramdan yutuptan bıkmıştık zaten.
21 Şubat 2022 Pazartesi
Fıkra
Bir gemide seyahat eden farklı ülkelerden parlementer heyeti 2 milletvekili ve 1 adet sekreterleri şeklinde bir konferansa gitmektedir. Birden okyanusun ortasında felaket bir fırtına çıkar ve gemi malesef batar. Gemiden güçlükle kurtulan heyetler bir adaya çıkarlar. Aradan bir iki hafta geçer ve cinsel ihtiyaçları gündeme gelen heyetler zora düşer. Fransız heyet demokratik şekilde sekreterin bir hafta bir milletvekili ile diğer hafta diğeri ile kalması şeklinde çözüm bulur. Hollandalı heyet ise 3 lü olarak nikah kıyıp birbirleriyle bir aile şeklinde cinsel hayatlarına devam eder. İngiliz milletvekilleri eşcinsel oldukları için sekreteri denize atarlar. Türk heyet ise hiçbirşey yapmadan adada oturmaktadırlar. Diğerleri sorarlar, siz sekreterinizi nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz diye; cevap: biz Ankaradan gelecek yazılı emiri bekliyoruz.
19 Şubat 2022 Cumartesi
Megastara kutlama
Tarkan niye Tarkan diyenlere bomba gibi bir tokat daha geldi. Geççek ile. Yani geçecek diyor şarkı. Tabiki ben insanlara iyi gelsin diye bu şarkıyı yaptım diyecek ama hangi kavramları ateşleyeceği çok güzel hesaplanmış bir proje olduğunu görmek lazım. Ben elbette siyaset boyutuna girmeyeceğim. Ama herkes bu tartışmayı kendince alevlendirecek. Muhalefetin milli marşı haline gelecek. Tarkanı dünya sanatçısı bir vitrine çıkartmak isteyenler olacak. Bunlar bir patlamanın hareleri olarak görülmek istenecek. Yani kim sofrasına ne koymak isterse. Burada tam bir güleriz ağlanacak halimize örneği görebiliriz. Tayyip reisin cumhuriyetin 100 yılına en az 100 projenin detaylarını ilmek ilmek dokuyarak ter akıttığı bir zamanda, en az 200 projesi hazır olması gereken muhalefet halen daha şarkı türkü çalgı saz caz ile yükselmek istiyor, bu belli apaçık. Biraz ciddi olalım beyler. Bu millete gerizekalı köylü makarnacı diye hakaret edeceksiniz ama bu duruma tekrar düşerseniz de kimseyi suçlamayın, milleti asla.
17 Şubat 2022 Perşembe
Türkü Olsam Dillerde...
İnsan olalıberi ki daha bu olgunun kademelerini yaşamaktayım, her katmanın kişilik olgusunu zenginleştirdiğine şahidim. Bunu sizin anlamanıza yardımcı olmak için şunu diyebilirim. Şampiyon olmadan olmuş hissi, zengin olmadan zenginlik keyfi, aşık olmadan kendine aşık olma zerafeti, şöhret olmadan kendine duyduğun akılalmaz güven, usta olmadan sanat eserine imza atma gururu gibi. Peki inceliği nerede bu sanal gerçekliğe ulaşma yolunun? Kendini alt düzeylere indirgeyerek üste sıçratan bir kişilik gerilmesi yaratabilmek derim. Mahkum nasıl ki özgürlüğün özlemi ile yanar ve bu kavramın değerini bilirse, arap çölde yeşillik görünce beş vakit namaza beş daha eklerse, çocuğu olmayan kadın son denemesinde hamile olduğunu öğrenirse. Yani tüm bu anlattıklarım birer geril-sıçra formulünün bileşenleri. Ben de bu sebebe sığınarak her türlü giyim kuşam nitelik seviyelerimden sıyrılarak, 3 kuruşa figüranlık macerasına girdim. Yorgunluğu bitirici ve hatta katlanılmaz. Maddi tatmini sıfıra sıfır, manevi tatmini değişilmez niteliklerde. Hem onlarca insan hikayesini dinliyor ve içiyorum ruhuma, hem de ruhen ve bedenen emekliliğin verdiği yıpranma kaderinden sıyrılıyorum. Elbette ağırlığı dizlerimi tehdit ettiğinde yuvaya dönüş yapacağımsada, şu an bir gerilimdeyim, sıçrarsam şaşırmayın, boyutlar arası bir yolculuk bu. Unutmayın 9 ayımızı da karanlık dar bir poşet büyüklüğünde mekanda geçirdik, ama sonunda doğduk, belki de buydu bizi hayata bu derece bağlayan ilk sıçramamız. Belki bu görüşleri bir daha okur, belki de ne bileyim bir anlam kırıntısı yakalarsınız bir karınca gibi. Karınca olmayı göze almanız gerekecek olsada...
14 Şubat 2022 Pazartesi
En Altılı Koalisyon
Chp ip saadet gelecek deva dp yani 25 11 3.5. 1. 0.5 0.03. toplamda 41.03 potansiyel oyu olan 6 parti. Dışarda bekleyen hdp 8,5 yani toplamda 49.8. hiçbir kırılma dökülme büzüşme olmaz ise. Türkiyenin siyasi kaderi matematikten geçiyor. Ben buradaki bileşenlerin birbirine bakış açılarından şüphe duyuyorum. 1<2 temel bileşeninde açıklıyorum: Chp gıcıktır saadet. Chp kuşku duyar ip. Chp düşman kardeştir deva gelecek. İp yemek ister chp. İp adam yerine koymaz deva gelecek saadet. Saadet temelden karşıdır chp. Saadet düşman komşudur ip. Saadet bana uysun ister deva gelecek. Devagelecek pay kapma derdinde chp. Devagelecek ele geçirmek ister ip. Deva gelecek huzur evine götürmek saadet. Demokrat parti resim çekilmek ister birlikte chp ip saadet devagelecek. Peki hdp? Hdp bana uymak zorunda chp ip saadet devagelecek dp. Chp ip saadet devagelecek dp ananızı avradınızı...hdp. İşte reisten bıkmış, gitmesini isteyen dua eden adak adayanların umudu olan formüllerin aslı esası bu yazımda gerçekliğe büründü. Ama farklı anlamak isteyen anlasın. Hayalleriyle mutlu olmak isteyenler okumasın bi zahmet.
Şirketlerde Gerçek Masallar
Şirketlerde belli kurallar vardır; sektörel, patronel, hiyerarşik ve nicesi.
Bir de patronların işletme yönetim, tecrübe, insani ilişkiler ve egosal sorunları - eksiklikleri var ise orada kaos istismar hatta talan benzeri olaylar artar da artar. Ben burada gözükmeyen gerçeklere değinerek işletmelerin en ufak bir aksilikte ne hallere düşebileceğinin bilinmesini sağlamak istiyorum. Başlıca bildiğim sıralamalar şu maddelerde toplanıyor. Eğer patronun atadığı üst yönetici herşeyi tozpembe mutluluk resmi şeklinde raporluyor ise orada resmi düzenbazlık işliyordur. Amaç patronun odaklanacağı sorunları yok göstermek ve patronun zaafını değerlendirmek şekilli bir istismardır. Patron burada aptal kostümü giydirilmiş etkisiz etkilidir. Yani paranı çöp tenekesine bırak biz seni davadan aklayacağız şeklinde sunulan illüzyonun esiri bir örnek görüyoruz. İllüzyon yıllar boyu sürer. Bir diğer madde ise, patronun etrafını saran mekanizmal yöneticilerin patronun korku, endişe, bakış açısı gibi zaaflarını ezberleyerek, onu bir kafese soktukları sarmal oyunudur. Bu mekanizmal yöneticiler birbirleriyle konsensus oluşturarak, patronu bir ego oyununa dahil ederler, zamanla patronun ismini kullanmayı alışkanlık edinir, ama patronu bir kutsal varlık gibi hapsettikleri kafeste kendi mefnaatlerine yönelik tutarlar. Prosedürler ise patronu köle eden zincirlere dönüşür. Patron kendini kral gibi görme hastalığına kapıldığı ve egosunu pohpohlayan çembere dokunamaz hale geldiği için işletme kayıpları maksimuma çıkar. Patron çıplaktır, bir kırık tabureye oturmakta ama kendini tahtta keyif çatarken görmektedir. Bu çağ, patronun bir aynaya denk gelmesi sonucunda sona erer. Patrona illüzyon yapılmış ve patron bu keyife alıştığı için, şirket hantallaşmış, hamlamış, dedikodunun kanserine yakalanmıştır, patron diyetini kariyeriyle öder. Şimdi bunlardan bana ne ki diyeceksiniz ama çoğu dernek aile grup gibi oluşumlarda bu hileler yapılmakta, cürüm işlenmektedir. Belki sizi bünyenizdeki organlar da tam olarak ilgilendirmez, ama günün birinde -bu gün günlerden kanser!!! şeklinde uyanırsanız, acılar sizin üzüntüler benim olsun...
SERGEN ŞU ARALAR NAPIYOR
Sergen beşiktaştan ayrıldı, herhangi bir iştigali yok, adını duyan yok, parası da çok. Bu durumda neler yapıyor olabilir diye kurcalamak hiç kimseyi ilgilendirmese de ben biraz topa gireyim.
1. Kıbrısta kumar oynuyor 2. Sevgilisi ukraynalı hatundan bıktı ama ayrılmak için uygun ortam arayışında. Bu ukraynalı hatunlar ayda 10 dolar maaşla yaşadıktan sonra zengin bir Türk bulunca yüksek basınçlı hidrolik yapışkan oldukları bir rivayettir. 3. Şimdiye kadarki lüks hayatının devirdaimlerinden farklı olarak roman ve edebiyata merak sardı, aldığı 20 cilt dünya klasiğinin ilk kitabının önsözünün ilk 2 sayfasını bitirdi. 4. Ligde kritik durumdaki malatya giresun rize galatasaray gibi takımlardan birinden teklif gelmesini bekliyor. 5. Öldü. 6. Tembellik safarisine başladı üç ay önce çıkardığı çoraplarının küflenmesini seyrediyor. 7. Oynadığı 400 adet maçı tekrar seyrediyor. 8. Sosyal medyasına gelen 1.200.000 mesajı tek tek okuyor. 9. Yabancı dil öğreniyor, yurt dışı kritik durumdaki takımlara gitmek için. 10. Fatih hocayla beraber bodrumda karides ayıklayıp bira çekirdek muhabbeti eşliğinde survivor ve survivor yavrusu programları izliyor.
11 Şubat 2022 Cuma
HAYDAR DÜMEN HOCAYA VEDA
Güle güle hocam. Sen izole bir hayat yaşadın ama bir yandan da hep yanımızda oldun bildiğimiz yanınla. Bir kesim seni sevdi diğer kesim ise yok saydı elbette bu da bir tercihti ama seni hep gözönünde tutan bir akıllı tercih oldu. Zeki adamdın sen. Silivride sel olup lüks cipin denize sürüklenmişti genç karına yeni bir cip almak epey masraflı olduğu için sen de arkası kapanınca cipe benzeyen pikap araştırması yaptın, 2 de bir fiyata bu iş halloluyordu. Bu seni akıllı bir adam tablosuna alır benim gözümde. Bir de şu muhteşem cevapların var ya. Her kesimin okuduğu ama okumam dediği. Yerin cennette olsun hocam. Bizi güldürdün ya, hep güldüreceksin ya.
İnternet insanı Gerçek İnsan mukayesesi
Gerçek insanda internet vardır, internet insanı sadece internet ile vardır. İnternet insanı kendisi gibi internetle yaşamadığı için gerçek insanı küçümser, çağdışı bulur, gerçek insan ise internet insanını sanal bir hayale sarılı şekilde görür. Gerçek insan dokunur güler sohbet eder, internet insanı tıklar da tıklar, emoji uzmanı vasfı olduğunu düşünür, gezdiği site kadar yüceldiğini zanneder. İnternet insanı internernetin özgürlük olduğunu düşünür, gerçek insan ise kölelik olduğunu. İnternet insanı her fırsatın siteler ve uygulamalarda saklı olduğunu hissederek yaşar, gerçek insan ise internetin hem tüketime yönelttiğini hem de tükettiğini anlatır. Gerçek insan internete harcadığı parayı masraf olarak görür, internet insanı ise yaşamak soluk almak yani varolmanın bedeli olarak kabul eder. İnternet insanı internette tanıştığı karşı cinse duygular besler, karşı karşıya gelirse büyünün bozulacağı korkusunu yaşar, gerçek insan bir an önce karşılaşmak ister, internetten saf yerine konulma tehdidini sonlandırmak ister. İnternet insanı telefonunu bir duyu organı, vücudunun bir parçası olarak konumlandırma yapar, gerçek insan ise internetin duyuları körelttiğini ve kendisini bir metaya dönüştürdüğüne inanır. Daha ne diyeyim, tercihiniz ve karşılık değerleri böyle işte.
ABD KRİTİK ENFLASYON VERİSİ AÇIKLANDI
Abd enflasyon oranını yüzde 7.5 olarak son 40 yılın en yüksek rakamı şeklinde açıkladı. Peki ne demek bu? Temel soru şu olmalı. Bütün dünya erirken birilerinin kazanması gerekmiyor mu? Burada radarıma yakalanan gerçek ayın 14 ü gibi parıldıyor. Dünya ekonomik sistemine göre kazanan yok. Bünyenin tamamı fonksiyon kaybı yaşıyor ise, bu yaşlanma demektir. Kaynak ve tüketim dengesi şaştı demektir. Savaşlar yer altından uyanır demektir. Zaten tüm hareket internet kablosunda tıkanıp kalmış ise, hayatın damarları tehlikede demektir. Seviyeler arasındaki farkın izahı kalmadı demektir. Peki soralım mustafaya çözüm ne diye? Temel ekonomi dediğimiz sosyalizmi tavan arasından çıkarır isek ve en az 20 yıl tavizsiz sürdürebilir isek bir denge tahtası işlemeye başlar. Biraz canımız yanacak elbette. Boğaziçili öğrencilerin eylem yaptığı sosyalizm değil bu. Onlarınki vaveyla vandal şamata sosyalizm. Benim sosyalizm dediğim, ormandaki kurtların kuzuları beslediği, ayıların ceylanlar ise halay çektiği, timsahların balıklara şakalar yaptığı, aslanların geyikleri dansa kaldırdığı bir tür yaşama saygı sosyalizmi. Anlamadınız dimi, zaten bir tek Mustafa anladı ki anlattı bunu.
10 Şubat 2022 Perşembe
RIGHT NOW
Batı insanı rayt nav diye bir etik geliştirmiştir, şimdiden sonra.. diye bir deyimsellik. Kötü giden bir kadere kendi çapında dur çekerek bazı alışkanlıkları köklüce değiştirme kararlılığıdır. Bırakma - başlama sinyalidir. Genelde tombullaşan Türk kadınının kocası sevgilisi elinden gitmesin diye zayıflama niyeti ile bu topraklarda mana bulur. Hamur tatlı çay şekeri bırakılır ama yerine tiramsu wafıl light ekmek gelir aslında bişey değişmez kalori olarak. Diğer bir genel ise yılbaşını yolbaşı olarak kabul ederek rayt nav çekmektir. Geride kalan yıl suçlanır sanki canlı bir mekanizma bu geçen yıl. Tabi değişimler zamanla genelden istisnaya geçiş yapar ve suçlusu da geride kalacak olan yıl olur. Sizde bu rayt navın rahatlatıcı etkisi ile övünmek, sohbet konusu yapmak ve olmak için rayt nav çekin, bir müddet holivud star hikayesinin öznesi olabilin. Benim rayt navım yok ben rayt is rayt yolumda sizin rayt novlarınızı gözlemleyip gülmek istiyorum right now.
9 Şubat 2022 Çarşamba
MECİDİYEKÖY HATIRASI
Vardır elbet bir dili mecidiyeköyün. Belki 1250 yıl sonra kazılarda ortaya çıkacak ve çözülecektir bize anlatmak istediği. Şimdiki zaman ekinden mahrum. Günde 450 bin kişi yürür üstünde oradan oraya. Günde. Belki de 450 milyon hikaye. Mecidiyeköy nereden baksan 10 da biridir istanbulun nerden bakarsan bak başlıbaşına hikaye. Hepimizi ağırlamıştır mecidiyeköy, nadiren bazısı mutlu sonla biter şekilde. Hayatında mecidiyeköy olmayan yoktur şu çamsakızı alemde. Mecidiyeköyde herşey vardır zaten, başrolde sefalet ve telaş, yardımcı roller ihtişam ve tutunamayış, figuranı sen ben bizler. Yapımcı senarist ve yönetmen ise acımasızlık. Diğer tepelere tutunamayanların kalesidir Mecidiyeköy. Bill geyyts olmak için yola çıkanlar, evinden artis olmaya kaçanlar, paranın namına koyacak olanlar ama hikaye kaygan ya, bir iz bırakıp giderler mecidiyeköyden bir iz bırakacak olanlara. Kalbe giden aort damarlarından biridir mecidiyeköy bu sahnede. İşe yaradığı sürece hayati derecesi olan, işi bittiğinde belki belki kedi maması. Siz siz olun, her filimde bazen sosyetik matmazel, bazen para karşılığı kadın olan mecidiyeköyden geçerken 1250 yıl sonrasını da düşünün, oldu da düşündünüz, mecidiyeköyü bir dinleyin fısıltılarda. Duyamayan bekleme yapmasın, arkalara doğru ilerlesin derim derin derin derinden...
Tarladaki Taşlar
Dünya yüzeyinin yüzde 7 sinde filan insan yerleşimi var. Yüzde 93 ise bizim deyimimizle tarla. Orada hayvan nüfusu bizi katlayacak kadar fazla. Yani tüm evrene göre aciz dünyanın aciziyiz insan olarak. Tarlalarda bir takım irili ufaklı taşlar var, 260 bin trilyon sadece yüzeyde obez obez oturanların sayısı ve hiçbiri öbür hiçbirisinin aynısı değil. Hadi gidip baktınız buldunuz en fazla 2 tane birbirinin aynısını, kesin emin olun içindeki yoğunluk ve katışıklar birbirinin aynısı değildir. Bu mantık ve matematik elbette hiçbirimizin bir işine yaramayacaktır. Fakat evrene yerleşik sırlar olarak çok büyük bir ifade zenginliği içermekte. Şöyleki, her bir taş yüzlerce yılın şekil verdiği birer yapı. Kiminde volkanik serpilme, kiminde yüzlerce kayaç hareketinin sonuç bildirgesi olma özelliği, kiminde uzaydan düşmüşlük, kiminde toprak olmaya isyan, kiminde farklı madenlerin buluşması sonuçluğu, kiminde kaya parçalanmışlığı, kimi inşaat artığı, kimi denizin bıraktığı...Yani dünya tarihinin birer çocuğu bu taşlar. Bizden çok önce de vardılar bizden çok sonra da olacaklar. Benim bahsim belki okurken sizi yormuş olabilir, ama birgün sizdeki yorulan hücreler de bir tarladaki taşa tutunup dinlenirken düşünecek ve bu blok yazısının bir manası olduğunu anlayacaklar. Öldünüz, toprağa karıştınız, diplerde fokurdadınız,
sert bir kayaya tutundunuz, 1 milyar yılda ortalama tekrar yüzeye tırmanırsanız, yani şansınız yardım ederse diyelim, evet, artık tarladaki taş'sınız.
7 Şubat 2022 Pazartesi
METAVERSE ALINTILARI
Sanala tapan bir sosyolojiden elbette bir şeytan yavrusu çıkacaktı. Çıktı ve konuların prensi oldu bile. Hani şu cryptotik paradan bir sektör oluştu ya haliyle karşılıksız evren de buna bir hamle ile karşılık verecekti. Dünyada elde olan varlıklar artık yaşayanlara bölündüğünde birer kırıntıya indirge oldu. Bu yetmezliğe bir ürün ihtiyacı ile metavers, yani ortamların çizgisel birebiri ilaç olabilirdi. Belkide geçmişten geleceği belli olan bir üründü, piyasaya sunulmaya hazırlanıyor muydu acaba? Peki bu evrende bazı mekan, ev, eser, bölge, ülke veya gezegenin satışa konulması ne kadar reel bir ekonomi oluşturacak? Sanal bir malikane alırsak ne kadar aidat ödeyeceğiz, olur ya ödeyemezsek bize mahkeme ilanı ile borç çıkacak mı? Ürün varsa tamamlayıcı ürünler de kapıdadır diye düşünmek faydalıdır. Yakında beylikdüzü metavers official yetkili bayi olarak bize galata kulesi satılabilir, tapu harcını faceverse googverse officelere yatırabiliriz, bize yakın zamanda galata kulesinin sanal ziyaretçilerinden 23 dolar gelir gelebilir. Ama beylikdüzü ofise tahsilata gittiğinizde bu ofis metaverse dönüşmüş ise çok matrakverse olur. Merak etmeyin, tek çikilen siz olmayacaksınız.
6 Şubat 2022 Pazar
ALGI...
Ne zaman ki sizi derin endişeye sevk eden vaya şoka sokacak bir haber alırsanız işte o an bunun bir olağanüstülük içeren algı metorizasyonu olabileceği ihtimalini unutmayın. Algı faaliyeti, çok ustaca hazırlanmış, içgüdü psikolojimize sıçramak üzere güdülenmiş bilgisayar virüsü etkili darp cihazıdır. Özellikle AMERİKA 5. kol dediğimiz amaca hizmet menfaate yataklık çetesinin düzmeceleridir. Avrupa ingiliz alman ekolü de ikincil ustalıkta algı fabrikalarıdır. Tek bir hedef kitle seçimi olmaz algı üretiminde. Çok cahil ve geleneği zayıf afrika ülkelerinde en az 50 milyon insanı yine afrikalılara katliam yaptıran da algı projesidir. Din elden gidiyor da laiklik elden gidiyor da temel algı algoritmalarının atababasıdır. İşin teknik tarafına gelirsek, önceden algı operasyonu yapılacak kitle belirlenir, hassasiyet ölçümleri yapılır, bu yönde haber ve köşe yazıları düşük frekansta yayınlanarak, sosyal medya tepkileri kayıt altına alınır, boot hesaplar kuvvetlendirici algı motorları olarak dizayn edilir, muhtemel karşı tezlere önleyici serpmeler yapılır. Ve bu algı faaliyetinin kötü bir kalıcı etkisi vardır. Aksi ispatlandığı takdirde bile algı kitlesinin algısı değişmez. Algı kitlesini asla küçümsemiyorum zira her insanın bir inanç kırılma noktası vardır. Bu sepeple duyduğunuza da gördüğünüze de tartarak inanın, belki de hedefin ta kendisi olabilirsiniz.
4 Şubat 2022 Cuma
İtalya Seyyahatim
Sabah havalimınanda beni rehber karşıladı ve işlemlere geçtik 2.5 saatte bolonya hava alanına indik. Grup olduğumuz için transfer ile eşya bırakmaya otele gittik ve afedersiniz sıçamadan tur başladı. Her ziyaret noktasında otobüs şehir yakınına park ediyor 300 500 yuro park ücreti yapıştırıyordu bu şekilde yılda 35 milyar yuroyu kesiyormuş ibne italya. Yemek yemeye mola verdik, mutlaka önden şarap koyarlar masaya, ben hacı şarap içmez olduğum için kola söyledim. Yemek çorba karışımı bişeyler yedik. Sigaraya çıktım dışarı izmariti tarihi eserler arasına sıkıştırdım. Cepte 190 yuro. İlk durak gucci merkeziydi, orada gerzek görünümlü moda aşığı gucci havarisi elemanlar bize rehberlik ile binayı gezdirdiler. Kendilerini soytarıya benzettim hatta birşeyler satmaya çalışıyorlardı da çaktırmadan yani bizler moda havarisiyiz bayılın binlerce yuroyu sizi hacı yapalım imajına bürünmüşlerdi. Sonra offici müzesi, leonardo mikelanjelo ve filmlerde belgesellerdeki bir sürü eser. Tabi ben sıçma derdinde ayrıldım gruptan, memleketten bişeyler getirdim dost ve müttefik italyaya. 200 metre tarihin arasında yolculuk ve olimpiyat şampiyonu edasıyla kendimi italyan tarihine katkı vereceğim helada buldum. Sezarın koltuğu gibi bir yer, kulağımda kulaklık. Ama ara ara su yok temizlenecek, mecburen kağıt ile opereyşın. Zor billah otele attım kendimi, kimbilir bu odada ne sevişmeler olmuştur diye. Tarih kokulu sevişmeler. Floranzi şehiri zaten tarihi eser, çivi çakmak bile vatana ihanet. Sonra akşam yemeği, pasta makarna fesleğen ve permesan, önden şarap arkadan şarap. Neyse, bir sürü transfer, ve dahi yemek ve dahi pidza kulesi, mucizeler meydanı, siena, asalet kuleleri, galetzia dondurma, yarı pişmiş kafam kadar et, zeytinyağı tadımı, meydanlar, avmler, alışverişler, sigaram bitti tabi 6 liralık marlboraya 27 lira verdim. Sönmeye ve dönmeye yakın havaalanında beklerken, yakında bir yerde 2. savaştan kalma patlamamış bomba varmış, 7 saat tıkılı kaldık apronada. 75 senedir uslu uslu bekleyen bomba kendini göstermek için beni beklemiş. Sıçmak dert tütün dert para bitti yemek dert. Sabaha karşı yenibosnayı gördüm. Özlemişimdi.
3 Şubat 2022 Perşembe
Sen ne diyon Jefri
Jeff selam, bidi amca senin ekrem ziyaretinin ana hatları ve çıkarımlarını saat 23 e kadar rapor olarak istedi. Anlat bakalım. -Valla mitç ne desem nerden başlasam madı fakı bir ziyaret oldu bu ekrem ziyareti. Ben ekreme bidi amcanın bütün stratejik ortaklık vaadlerini iletmeye gittim ama ekrem paso benim hatuna yazdı, istanbuldan yemeklerden ve kendi hanımından bahsetti. Kendimi altın gününe gelmiş gibi hissettim. Ben tayyibi devirme planlarına girmek istedikçe ekrem bana habire çay kahve mokka söyleyerek konuyu dağıtıp durdu. Mobese salonu görüyor konuşmayalım dedi. Zaten orda olduğum zamanın yarısı fotoraf selfi çekmekle geçti. Heralde Ekrem geçen gün ingiliz müttefikimiz ile görüşüp zora düşünce beni aklama aleti olarak kullandı. Sonra bana ve hatuna kahce fincan seti armağan etti, bizim çocuklar araştırdı, meğersem bunları 20 liraya almış, toplam 3 dolara maletmiş bizim hatıra hediyeleri. Bir de kurukahveci mehmet efendiden 70 gram kahve paketi de verdi, toplam 4 dolara bizi paket etti. İngilize kalkan bize kahve. Ben ankaraya dönüyorum kemalle görüşüp bu ekremi şikayet edicem, tanrı amerikayı ekremden korusun.
Ne desem hayal değil
Niyet okuyuculuk yani duygusal zekamın bir fonksiyonu olan kişisel özelliğimi asla çıkar amaçlı kullanmadım. Daha çok iyi niyetimin yansımasını karşı kişilerden bekleme yoluna gittim. Allahtan korkmak ta beni ben yapar zira. İnsanların şu anki çıkar stratejisi ve kural ahlak nizam tanımamalarını da dünyanın kötüye giden bir ahvali olarak düşünüyorum. Zira her insanın içinde iyilik ve kötülük reaktörleri olması yaratılışın bir gerçeğidir. Kapalı ortamlarda insanların neler neler söylediği ve düşündüğü ile ilgili yüzlerce hafıza kaydım var. Gizli arşivimde tümü elbette. İşte benim temel konsantrasyonum bu gizli gerçeği algılama çabasıdır. Devletler kurumlar teşkilatlar ve daha bir sürü benzer odağın tam da odağında yatanı görebilme eğilimidir bendeki. Bu sebepten dolayı herkes bir tarafa vizyon ve misyon diye süslü laflar serpiştirir. Gerçeği gizleyen elbiselerdir bu süslü hitaplar. Hayatta bu yönümü strateji geliştirmeye de kullandığım oldu. Tabi ki çıkarımlarım da size ters gelse dahi bir süzüş bir değerlendirim deneyimi ile mana bulmaktadır. Bu yüzden doğru bir insanım diyebiliyorum. Unutmadan bu 35 sene önce de böyleydi, Bana bu deneyim zenginliğini elbette kötülük denilen kavram tecrübe ettirerek kazandırdı. Yoksa herkesin iyi olduğu bir dünyada duygusal zekaya ne gerek olabilir ki?
2 Şubat 2022 Çarşamba
Mahalle ağzı ile siyaset sallamaları
Yahu bay amerika, ukranya ile rusya savaşmaya niyetli değil ama yaptığınız ibne politika yani kışkırtma ile bir sürü insanın kanını dökeceksiniz amerika ibneşik devleti dümbüğü...........Ekremi arkalamak nedendir? diye soranların beyin kapasitesine sol bacağım girsin. Ekremin arkasında biz varız diyerek salak sosyal demokratları coşturmak istiyorlar ama amerika ve emperyal ortaklarının etkisi artık hollywood senaryosudur. Seyreden avalların ve inanan gerzeklerin saksısına sıçmak elzemdir. ............Yahu tayyip reis sen şu fırsatçı stokçu karaborsacı pezevenklerin anasını hoş tutacaktın ya noooldu o iş?...........Davutoğlu koalisyona bi girdi, meral korona oldu, babacan evden çıkmaz oldu, kemal ekremin seks kölesi oldu, karamolla ölümden döndü, yakında hdp -ne mutlu Türküm diyene şekline dönerse hiç şaşırmamak lazım. ......... .Merkel nerdesin teyzem yaa, senin o 70 yaşına ne de güzel yakışıyordu mahçup genç kız edaları. Emekli olmasan iyi olurdu, boris jonson ile dans müzik eğlence kumpanyası kurun, biletleri gömün bana...........
1 Şubat 2022 Salı
SURVİVOR YORUMCULUĞU
Normalde olaylar haricinde sadece oyunlar yayınlansa içimizden biri bile seyretmez survivor projesini. Normalde sadece olaylar olsa içimizden biri dahi seyretmez. Demekki survivor da oyunlar ve olaylar ilişkisi çadır direk ilişkisi ile paralel. Şimdi Türkiyede insanların en yoğun aktivitelerinden biri de Survivor yorumculuğu aktivitesi. Demek ki kendimize seyrederken bir kişisel pay çıkarıyoruz. Aslında şu da soğuk bir gerçek, hiç seyretmeseniz hiç bir ihtiyaç bağlamı oluşmuyor. Uyuşturmayan uyuşturucu gibi. Peki bu tür tv showlarının çılgınca seyredilmesi niye, yani bizler birer boş muyuz? Dolu da sayılmayız, yollar bizim bir çok parçamızı yıprattı. Aşınmalardan eridik. O zaman ne yapalım yani, seyretmeyelim mi? Bence içimizdeki boşluk yüzde yüz survivor ile dolmamalı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)